Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Eyüp Muhçu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Aydın Doğan'ın Hilton arazisinde yeni yapılaşmaya gitmesine kendisinin izin vermediği sözlerinin gerçeği yansıtmadığını söylüyor.
"Biz dört yıldan fazla süredir Hilton arazisini de içine alan tarihi Dolmabahçe Vadisi'nin yapılaşmaya açılmasına karşı çalışıyoruz. Bizim bilimsel çalışmalarımızla başvurumuz üzerine Koruma Kurulu bölgeyi SİT alanı ilan etti. Bu süreçte ne Erdoğan ne de yerel yönetim koruma için bir şey yaptı."
Muhçu'nun sözünü ettiği kararı, Oda'nın başvurusu üzerine Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Koruma Kurulu, 11 Nisan 2007'de aldı. Muhçu, "Bu karardan sonra, artık 'Kongre Vadisi' diye bilinen planların hepsi geçersiz hale geldi" diyor.
Erdoğan, Hilton otelini özelleştirme sürecinde satın alan Doğan'ın yapılaşmayı artırabilmek için imar planlarının değiştirilmesine dair talimat vermesi için kendisiyle görüştüğünü, Doğan da bunu Erdoğan'ın sorusu üzerine söylediğini açıklamıştı.
Sadece Hilton arazisi değil
SİT alanı kararı yalnızca Hilton arazisini kapsamıyor. Muhçu'nun "Taksim'in Şişli tarafında kalan, Hilton, Cemal Reşit Rey salonu, Açıkhava Tiyatrosu'nu, güneyde de İnönü Stadyumu'nu da içine alan geniş bölge" diye tarif ettiği "Tarihi Dolmabahçe Vadisi"nin tamamı için geçerli.
"Topbaş hakkında suç duyurusunda bulunduk"
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) 2009'da İstanbul'da yapılacak IMF Guvernörler Toplantısı için bu bölgeyi ticaret, turizm ve kongre yapılarıyla doldurmak istediğini söyleyen Muhçu, İBB'nin yapılaşma için SİT alanı kararını delmeye çalıştığını söylüyor.
"Atatürk Kültür Merkezi'nin yıkılmasını engelledik; ama Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nun yıkılması engellenebilmiş değil. Belediye hukuken mümkün olmamasına karşın fiiliyatta çalışmalarını sürdürüyor. Bunun için İBB Başkanı Kadir Topbaş hakkında suç duyurusunda bulunduk. Demirören grubu geçenlerde İnönü Stadyumu'nu yıkıp büyütmeyi, bitişinde ticaret yapılaşmasına gitmeyi planladığını açıkladı."
"Tehlike çok daha büyük"
Muhçu, "Kongre Vadisi" planının tarihi vadinin tamamının bu tür yapılaşmalarla ayrıcalıklı bir kesimin, uluslararası sermayenin kullanımına tahsis edilmesi anlamına geldiğini, tehlikenin çok daha büyük olduğunu söylüyor. 2004'teki NATO zirvesinde halkın bu bölgeye nasıl sokulmadığını anımsatarak, "Şimdi bunu kent planına işlemeye çalışıyorlar" diyor.
"Anlaşmazlık, bu büyük rantın hangi sermaye gruplarına paylaştırılacağı mücadelesinden kaynaklanıyor."
Tarihi vadi neden korunmalı?
Muhçu, bu alanın İstanbulluların ana buluşma alanlarından biri olduğunu, tarihsel nitelikte pek çok kültür yapısını ve mimari değeri de barındırdığını söylüyor. Bunun için ıslah çalışmaları, bölgenin lastikli araç trafiğinden arındırılması gerektiğini söylüyor.
İBB'nin istediği yapılaşma hayata geçerse, Muhçu, bunun altyapısı yetersiz olan bölgede yeni trafik yükü yaratacağına dikkat çekiyor. (TK/EÜ)