Emlakçıyla birlikte kentin bol camlı, bol betonlu bir bölgesinde kendine uygun bir ev bakan bir kadını izliyoruz. Farklı evler, farklı tanımlamalar, pazarlamaya odaklı pek çok cümle duyuyoruz emlakçının ağzından.
Kadın sessiz, sadece ayakkabılarından çıkan ses duyuluyor. Ve gittikçe yüzü düşüyor, düşünceli, iç sıkıntısı artıyor. Bedeninde ve ruhunda garip değişimler oluyor. Bacakları kızarıyor önce, yürüdükçe yol yol dallar beliriyor baldırlarında.
Bir salyangoz, kuş tüyü, güneş ışığı takip ediyor kadını.
Başlarda eril olan emlakçı, turu yönlendirirken hakimiyet kadının eline geçiyor ve doğayla buluşuyor izleyici.
Kadın ait olduğu yeri bulabildi mi?
Ceyda Aşar, ilk kısa metraj filmi “Burası Size Göre Değil”i, artık sadece insan odaklı olmayan, doğayı merkeze alan yaklaşımlar üzerinden kurguladığını söylüyor.
Film cumartesi günü son bulan ve bu yıl yedinci kez İzmirli izleyiciyle buluşan Kadın Yönetmenler Derneği’nin düzenlediği Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali’nde SİYAD En İyi Kısa Film Ödülüne değer görüldü.
Film, kentin eziciliğinde çıkışı işaret eden ekolojik bir rüya gibi.
Dizi senaristi de olan Ceyda Aşar, son aylarda "isyan" ve "özgürlük" kavramlarına odaklandığını söylüyor.
“Diziler için gerçekçi bir dünya kurmamız isteniyor sürekli ve bol bol diyalog yazıyorum. Söze dayalı anlatımlardan, müzik kullanımından çok sıkılmıştım. Kendi sanatsal yolumu bulmak istedim. Saf sinema dediğimiz yani görselin gücüne odaklanmak istedim. Dijital efekt de kullanmadık.”
Artık sadece insan odaklı olmayan, doğayı merkeze alan "post human- insan sonrası"nı görünür kılan konulara eğilmeye çalıştığını belirterek, "İsyan ve özgürlük kavramlarına dönmek istiyorum" diyor Aşar.
Aynı kavramlar etrafında ilk uzun metraj filmine hazırlandığını söyleyen Aşar, "Burası Size Göre Değil" ile ilgili şöyle devam ediyor:
"Dişil olan ve eril olanın karşılaşması gibi kodladım filmi. Eril olan emlakçı hareketleri ve sözleriyle; hızı, düzeni, güveni temsil ediyor. Dişil olan ise dünyaya başka yerden bakıyor ve çıkışı yolculukta keşfediyor. İsyan genelde dişil olandan geliyor, ama bu dişil temsilin illa kadın olarak algılanması gerekmiyor. Alegorik bi şekilde vermeye çalıştık."
“Burası Size Göre Değil”, Mart ayında İstanbul Beyoğlu Sineması'nda da izleyiciyle buluşacak.
Kaliteli geyiğin mekanı: Engürü Kahvesi
Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali'nde belgesel kategorisinde yarışan "Laf Aramızda Engürü Kahve" belgeseli de şehir belleğine Ankara'nın sanatçı, yazar ve bohem kesiminin uğrak mekanı Engürü Kahvesi üzerinden bakıyor.
Bol geyiğin, bol proje üretiminin, kötü çayın, muhabbetin ve arkadaşlıkların mekanı Engürü Kahvesi'nin, Ankara ve Kızılay tarihinde önemli bir yeri var.
1985-2007 yılları arasında Ankara’nın en merkezi yerlerinden biri olan Konur Sokak’ta yer alan Engürü Kahvesi, o dönem Ankara’da yaşayan ve düşünsel, yazınsal, sanatsal üretim yapanların iletişim ve buluşma mekanı haline gelmiş.
92 kişiyle görüşmeler yapan belgesel ekibi, saatler süren bu röportajlardan yaklaşık 2 saatlik bir sözlü tarih belgeseli çıkarmış.
Özlem Mengilibörü ve Can Mengilibörü'nün yönettiği belgeselde; Ahmet Telli, Ali Balkız, Murat Meriç, Metin Solmaz, Ebru Ceylan, Ece Temelkuran, Emre Karayel, Eren Aysan, Kemal Can, İlker Barış, Tanıl Bora gibi isimler de var.
Filmde de yer alan bir müdavim kahveyi, "Kişiye direkt ulaşmayı mümkün kılan Whatsapp ve sosyal medyanın olmadığı dönemlerde, bir arkadışınızı bulmak istiyorsanız Engürü'ye giderdiniz" olarak tanımlıyor.
Belgesel, bu kahve çevresindeki tanışıklıkların, rastlaşmaların, kesişmelerin yol açtığı üretimler üzerinden 1990’lar Ankara’sının politik, toplumsal, kültürel ortamına bakıyor.
(AÖ)