Kulp Madencilik ve Dış Ticaret A.Ş., Diyarbakır’ın Kulp ilçesine bağlı Hesendîn bölgesinde Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu olmadan maden arama çalışmalarını sürdürüyor.
Hukuki zorunluluğa rağmen madencilik faaliyetlerin devam etmesi, halkın ve çevre örgütlerinin tepkisini çekiyor. Bölge halkı ve ekolojistler, madenin durdurulması talebiyle çeşitli eylemler düzenleyerek direnişini sürdürüyor.
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre, Ekoloji Meclisi Eş Sözcüsü Sabri Kılıç, Kulp halkının madene karşı uzun zamandır direndiğini belirtti.
Doğayı, havayı korumak için bölgede yaşayan yurttaşlarla dayanışma halinde olduklarını söyleyen Kılıç, açıklamasına şöyle devam etti:
“Kürdistan coğrafyasında madene, kum ocaklarına, Güneş Enerjileri Santrali’ne (GES) ve Hidroelektrik Santrali’ne (HES) karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz. Havamızı, dağımızı, taşımızı ve ovamızı kirletemeyecekler, buna izin vermeyeceğiz. 1990’larda halk zorla göç ettirildi. Bugün sermaye güçleri tarafından tekrardan halk göçe zorlanıyor, mera alanları yok edilmek isteniyor. Buna müsaade etmeyeceğiz.”
Hesandin Yaylası’nda 17 yıllık mücadele: Madenlere karşı yaşamı savunmak
25 köy mağdur
Hesandin’e bağlı Karabulak köyünden Selahattin Kara ise yetkililere seslenerek şöyle dedi:
“Bizim yaylamızda 25 köy var, insanlar hayvan otlatıyor, bir maden şirketi yüzünden perişan olduk. Buradan yetkililere sesleniyorum; lütfen olaya müdahale edin, halk mağdur, halk isyanda, askerle karşı karşıya gelmek istemiyoruz. 3-5 kişi zengin olacak diye 25 tane köy halkı mağdur ediliyor, yapmayın. ÇED raporu yok, şirket kendi kafasına göre çalışma yapıyor şirkette resmi hiçbir evrak yok.”
Köylülerden Musa Çiçek ise “Biz bugün buraya yaylamız ve meramız için geldik, biz buranın birkaç avuç şirket için talan edilmesini istemiyoruz. Herkesin bize destek olmasını, doğamıza sahip çıkmasını istiyoruz,” çağrısında bulundu. (TY)
