Herkesin Bir Öyküsü Vardır

Aslında öykü günü epeyce bir zamandır Türkiye'de daha çok Edebiyatçılar Derneğinin öncülüğünde son zamanlarda Türkiye PEN Yazarlar Derneğinin de katılımıyla kutlanıyordu. İlk defa 2002 yılında Uluslararası PEN Yazarlar Deneği Türkiye Merkezi ile Edebiyatçılar Derneği birlikte Uluslararası PEN'e öykü gününün dünya ölçeğinde kutlanmasını önerdiler. Uluslararası PEN Yazarlar Derneği de 22-27 Kasım 2003 tarihlerinde Meksika'da yaptığı 69. Dünya Kongresinde Çeviri ve Dilbilimsel Haklar Komitesinin kararı olarak bu öneriyi benimseyip, kabul etti.

Ve ilk defa uluslararası anlamda "Dünya Öykü Günü" geçen yıl 2004 yılı 14 Şubatında Türkiye'de ve ülke dışında Adana, Antakya, Ankara, Antalya, Aydın, Bursa, Diyarbakır, Duisburg, Frankfurt, İstanbul, İzmit, İzmir, Lahey ve Lefkoşa kentlerinde Türkçe, Kürtçe, Arapça, Almanca ve Fransızca dillerinde olmak üzere öykücülerin öykülerini okumaları ve günü kutlamalrıyla varlık buldu.

2004 Kasım ayında ikincisi düzenlenen Diyarbakır 2. Edebiyat Günlerinden sonra Türkiye'de artık öykü günleri deyince adı onunla anılan ve özdeşleşen sevgili dost Özcan Karabulut bir öneride bulundu. "Bu yılki 2005 yılının öykü günlerine Diyarbakır ev sahipliği yapsın" dedi. Neden Diyarbakır? sorusuna da, "Öykü günlerinin felsefesinin karşılığını bulduğu şehir, Diyarbakır'dır da ondan" diye ekledi.

Çünkü barışa, dostluğa ve kardeşliğe her zamandan çok ihtiyaç duyan kent Diyarbakır. Çünkü son yıllarda gerçekleştirdiği devasa kültürel sanatsal etkinliklerle bunu en çok hak eden şehir Diyarbakır da ondan belki de. 2000 yılından bu yana her biri 10'ar güne sığdırılan Kültür sanat festivalleri ve son iki yıldır yapılan ve her biri birer hafta süren edebiyat günleri bu boyutuyla artık Türkiye'nin hiçbir şehrinde yapılmıyor.

Diyarbakır, son yirmi yılını acılarla, çatışmalarla, ciddi darbelenmelerle, çok önemli kentsel, kültürel değerlerinin tahribatıyla geçirdi. Bugün gerek kentsel manada, gerekse kültürel manada acıların paylaşılması ve yeni bir Rönesanssın yaşanmasının hesabını, kitabını yapıyor. İşte bu anlamda festivallerin, kültür sanat etkinliklerinin, edebiyat günlerinin ve bu türden uluslararası anlamda öykü günlerinin Diyarbakır'da yapılıyor olması elbette çok önemlidir.

Özcan Karabulut'un bu heyecanla başladığı öykü günü serüveni dallanıp, budaklanıp kanatlandı ve Diyarbakır'a kadar uzanıp gelen bir uluslararası "Dünya Öykü Günü" kutlaması haline dönüştü. Uluslararası PEN Yazarlar Derneğinin eski genel sekreteri Terry Carlbom ve Uluslararası PEN Yazarlar Derneğinin Çeviri ve Dilbilimsel Haklar Komitesi Başkanı Kata Kulavkova'nın da katılımıyla Özcan Karabulut, Cemil Kavukçu, Aysu Erden, Semih Gümüş ve Diyarbakır'da yaşayan öykücü arkadaşların katılımıyla "Dünya Öykü Günü", 13 Şubat 2005 Pazar günü Diyarbakır'da kutlanacak.

Ve 2005 yılının mesajı Türkiye PEN Yazarlar Derneği Başkanı Üstün Akmen'den geliyor. Neden öykü günü sorusuna; "sanata, edebiyata, insana, insan ruhuna, yaşam ve düşünce biçimlerine, serüvenlere, felsefeye hem katkıda bulunan, hem de onlardan kaynaklanan bir edebiyat türü de ondan" öykü.

Belki de son sözü Diyarbakır'a gerekçelendiren Özcan Karabulut'a bırakmak en doğrusu. "Öykü aracılığıyla paylaşılacak görüşler, duygular, sevgi ve dostluk ortamları yaratmak, barış ve kardeşliğe katkıda bulunmak için; 2005 yılı Dünya Öykü Gününün kutlandığı merkez Diyarbakır" olacak... (ŞD/BB)