Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nin "4. Olağanüstü Konferans/Kongresi" Türkiye solunun ve medyanın dikkatlerini üzerine toplamıştı. Ancak konuşmalar ve delegasyonun ilgisi ÖDP'nin iç gündemine ayarlıydı. Konferans'a birbirinden duygusal olarak kesin hatlarla ayrılmış olarak giren tarafların görüşlerini billurlaşmış haliyle ifade eden konuşmacılar kürsüye çıktığında, salon hınca hınç doldu.
Tartışma
“Devrimci Siyaset Devrimci Parti” broşürü taraftarları, kürsüde esas olarak Ufuk Uras’ı, "parti hukukunu çiğnemek"le, "partiyi ideolojik olarak belirsiz bir maceraya sürüklemek"le, "Kürt hareketiyle parti kararları hilafına ve içeriği belirsiz (“belkemiksiz”) bir ittifakı partiye dayatmak"la, partide "sol liberal bir ideolojik eğilimi güçlendirmek"le ve hatta "bu yolla partinin devrimci temelini tasfiyeye yönelmek"le, bu tutumuyla da "partiyi krize sokmak"la suçladılar.
Bu tezleri savunanlar, salonun sol üst köşesine konuşlandırılmış bir gençlik grubunun hararetli desteğini aldı. Gruptakiler, başta Genel Başkan Yardımcısı Atilla Aytemur olmak üzere Ufuk Uras’ın desteklediği liste yandaşları kürsüye çıktığındaysa yuhalayarak ve ıslıklayarak konuşmacıları protesto etti. Aytemur kürsüden inerken, bir grup üzerine yürüdü ve salonda “senin buradan cesedin çıkacak” sesleri yankılandı.
Aynı grup Ufuk Uras konuşurken “Devrimci ahlak başarıyla değiştirilemez” yazan bir pankartı açtı ve uzunca süre ıslıklı protestoda bulundu. Gruptakiler Kürt sorununda “dayanışma”yı öne çıkaran konuşmacıları “Kahrolsun ABD emperyalizmi” diyerek protesto ettiler. Bir konuşmacıya da “o zaman dağa çık, PKK’ye katıl” diye sataşanlar oldu. Ufuk Uras’ı eleştirenler arasında milletvekili seçilmesini “Doğan medyasından ve İmralı'dan alınan destekle elde edilen başarı” olarak niteleyenler de vardı.
"Kriz" saptamasında bulunanlar Ufuk Uras'ın izlediği program ve politikayı çözümlemekten çok Uras'ın kişiliğine yönelik suçlamalar yönelttiler. Önceki Kongre'de Ufuk Uras'a karşı Genel Başkanlık seçimini kaybeden Alper Taş, “AKP’ye karşı sol bir AKP yaratılmak istendiğini, ÖDP’nin bu çizgiyle AKP’ye karşı mücadele veremeyeceğini” vurguladı. Bizzat Ufuk Uras’a dönerek, “Yanlış yapıyorsun!” dedi.
Uras: "Sınıf siyasetini kimlik siyasetiyle birleştirmek..."
Ufuk Uras, ilk konuşmasında, kendisine yapılan eleştirilerin “parti hukukunun yorumlanmasındaki farklılardan doğduğunu” söyledi. Yapılanların kolektif iradeye uygun olarak yapıldığını, kendisinin tek başına bir karar almış olmadığını vurguladı. Gelecek döneme ilişkin olarak görevin, “sokakta devrimci siyaseti büyütmek”, “elde edilen meclis kürsüsünü sokağın hizmetine koşmak" olduğunu ileri sürdü. İzlenecek politik çizgiyi de, “sınıf siyasetini kimlik siyaseti ile birleştirmek” olarak tanımladı.
Uras, sıklıkla, “emek, emekçiler, devrimci siyaset” sözcüklerini telaffuz etti. “AKP’ye karşı, neo-liberalizme karşı emek eksenli aşağıdan hareketi geliştirmeden başarının mümkün olamayacağını" sıkça vurguladı. "Tek amacımız Türkiye solunu ve ÖDP’yi büyütmek” dedi.
Ulusaler delegeleri ikna edemedi
Uras başkan adayı olarak yaptığı konuşmada da, kongreyi bölen saflaşmada taraf olmayan delegelerin, "partinin bölünmesi" endişesini gidermeyi gözetti. Partinin birliğine vurgu yaptı, pazartesiden başlayarak partiyi büyütmeye çalışma sözü verdi. Konuşmasına muhalif gençlik grubu dışında, delegasyon büyük bir tezahüratla katıldı.
Diğer başkan adayı Kemal Ulusaler, politik içeriğinden çok duygusal içeriği öne çıkan ve delegasyonu bu temelde iknaya yönelik, açılış ve kapanışında “devrimci yol”a vurgu yapan bir konuşma yaptı. Ufuk Uras’ı, bir reklamdaki “ayağına topu aldığında cam indirmeyi seven mahallenin yaramaz çocuğuna” benzetti, ve adını anmadan mahallenin yaramaz çocuğunun icraatlarını anlatarak, delegasyonu partiye sahip çıkmaya çağırdı.
Ancak, delegelerin büyük çoğunluğu Ufuk Uras'ın Genel Başkanlığı'nı onaylayarak, onun "kriz kaynağı" olduğu tezine katılmadıklarını belli ettiler. (SE/EK)