"Geçici 15. maddenin referandumda yürürlükten kalkmasıyla birlikte herkes 12 Eylül 1980 askeri darbesi ile ilgili suç duyurusunda bulunabilir."
bianet'in görüştüğü avukat Sacit Kayasu, ayrıca "darbe" suçuyla darbeden sonra işlenen suçların farklı olduğunu, vakaya göre hareket etmek gerektiğine de dikkat çekiyor.
Kayasu, 1980 darbesini yapanların yargılanması için mücadele vermesi nedeniyle savcılıktan atılmış, kararı taşıdığı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) Türkiye mahkum olmuştu.
Geçici 15. madde Milli Güvenlik Konseyi ve Konsey döneminde kurulmuş hükümetlerle Danışma Meclisi üyelerini her türlü karar ve tasarruflarından dolayı cezai, mali veya hukuki sorumluluktan muaf tutuyor, yargılanmalarını önlüyordu. Madde, ayrıca alınan karar ve tasarrufların idarece veya yetkili kılınmış organ, merci ve görevlilerce uygulanmasından dolayı karar alanlar, tasarrufta bulunanlar ve uygulayanları da korumaya alıyordu.
bianet'e darbecilerin zaman aşımından yararlanamayacağını da söyleyen Kayasu darbe bağlantılı suç duyurularıyla ilgili önerilerini şöyle başlıklandırıyor:
Darbe liderleri şikayet edilebilir: Herkes "darbe suçtur, şikayetçiyim" diyerek darbeyle ilgili suç duyurusunda bulunabilir. Bu durumda darbeyi yöneten generaller ve üst düzey komutanlar sorumlu tutulabilir. O dönemde yüzbaşı olanları darbeyle suçlamak mantıklı değil, onlar emirleri yerine getiriyordu.
Darbe sonrası suçlar başka: Darbe yapıldıktan sonraki suçlar farklı. İşkence, haksız gözaltı, haksız mahkumiyet, mallara el koyma, fişleme, işten atma gibi birçok suç var. Bu durumda suçtan etkilenen kişiler şikayetçi olabilir. Örneğin işkencede, işkenceyi gerçekleştiren görevliler ve onu önlemeyen ya da uygulatan amirler sorumludur. Bu suç duyurularında dosyalar daha sonra birleştirilebilir.
Tazminat davası da açılabilir: Darbeden sonra yakınları içeride olduğu için, kiralayacak ev bulamamaktan iş bulamamaya, fişlenmeye kadar, hayatı olumsuz etkilenen milyonlarca kişi var. Bunlar da maddi ve manevi tazminat davası açabilirler. Olaylar nerede, hangi il, ilçe ya da köyde gerçekleştiyse, sorumlu tutulabilecek idari birimi suçlayabilirler. Örneğin, kişi zararı veren askeri şahıs ise ilgili askeri birlik; cezaevi gardiyanı ise cezaevi savcılığı hakkında suç duyurusunda bulunabilir, Adalet Bakanlığı'na dava açabilir.
Tanıklar da başvurabilir: Örneğin işkenceye tanık olanlar da "Şimdiye kadar darbe yönetiminin korkusuyla ve işlem yapılmayacağını düşünerek başvurmadık" diyerek bildiklerini anlatabilirler. Bu önemli, çünkü şimdiye kadar yüzlerce başvuru reddedildi ve işlem yapılmadı.
Mutlaka avukata başvurun: Darbe sonrası suçlarla ilgili olarak doğru bir suçlama ve sürecin zamana yayılmaması için mutlaka bir avukatla görüşün. Olanağınız yoksa, darbecilerin hesap vermesi için çalışan birçok sivil toplum örgütü var. Onlarla bağlantıya geçip hukuki destek alın. (TK)