İlk defa aynı yaşlarda olduğumuz kadınların yaşadıkları zulüm havadaki nem kadar açık bir şekilde görülüyordu.
Sirna Kur yaşadıkları konusunda oldukça optimistti, orta yaşlarda üzerinde yeşil elbiseler vardı, savaşta Herat'ta görev yapmış olan İsmail Han bana kadınların Loya Jirga'nın inisiyatifiyle özgürleştiklerini anlatıyor. Kadınlar Afganistan'da artık mutlu diyor, İsmail Han.
Taliban'dan sonra Burka'lar kayboldu
Sima Kur, Herat'ta Burka'sız hiçbir zaman dışarı çıkmadığını anlatıyor, fakat " Loya Jirga geldiği zaman Burka'larımızı çıkardık, yüzümüz görünüyor artık diye devam ediyor Sima Kur.
Kadınlara yapılan baskıları duyunca hiçbir zaman Afganistan'da yaşanan savaşı desteklemediğimi hatırlıyorum. Sima Kur'u tanıdığımda düşüncelerim biraz değişmeye başladı, bu taşın dönüp size çarpabileceğini görmeniz kadar açık bir deneyim.
Human Rights Watch'un (İnsan Hakları İzleme Örgütü) raporlarını okuduğunuzda korkunç gerçekleri düşünmeye başlarsınız, bunlar Herat'ta yaşayan kadınların gerçeklerini yansıtır, fakat Herat'a gittiğinizde değişimin de olduğunu hissedersiniz. Şüphesiz bu değişim Taliban'dan sonra gerçekleşti.
Taliban'dan sonra kadınlar
İsmail Han, Donald Rumsfeld'la görüştükten sonra Taliban'a karşı mücadeleden sonra kadınlar için mücadele edilmesi gerektiği konusunda anlaşmış.
Rejimin kadınların gücüyle kurulacağı tartışılmış. Kadınların okula gitmesi, araba sürmesi, sokakta dolaşması sonuç olarak cinsel ayrımcılık temelli rejimden bir kopuş olarak görünmeye başlanmış.
İsmail Han geçen ay radyoda bir konuşma yaptığını söylüyor: "erkekler kadınlara karşı yükümlülük duymalı" dediğini hatırlatıyor.
Destek gerekiyor
Bugün ise Herat'taki kadınlara geçmişte söylenen kelimeler soğuk bir tebessümle hatırlanıyor, Devlet burada bizim için kötü değil, bunu anlamak için onların Taliban olmadığını görmek lazım".
Afganistan'daki savaştan sonra oluşan devlet de facto şekilde kadınların sorunlarıyla ilgilendiği görülüyor. Kadınların daha insani koşullarda yaşaması için destek vermek gerektiği açık.
Tabii bunun için öncelikle paraya ihtiyaç var, Afganistan Devrimci Kadınlar Birliği(RAWA) düzenli olarak bu konuda mücadele eden örgütlerden birisi.
Iraklı kadınlar
Herat'ta İsmail Han örneği düşünüldüğünde Afganistan'da savaş sonrası mücadelenin devam etmesi gerektiği anlaşılıyor. Afganistan toplumunun değişmesi kadınların daha insani koşullarda yaşamasıyla yakından ilgili.
Bugün Doğu'ya baktığınızda ise Iraklı kadınların Afganlı kadınlar kadar bile şansının olmadığı görülüyor, ironik bir şekilde beklenen bir savaştan sonre onların da kaderi değişmeye başlayacak mı?
Birkaç yıl sonra Human Rights Watch raporlarında ne kadar yer bulacaklar bilinmez ama Afganlı kadınlar "her şeye" rağmen değişim yaşıyorlar.(NK)
*zmag.org/spanish sitesindeki yazıyı Türkçe'ye Nuh Köklü çevirdi.