Fotoğraf: Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Nahit Eren
Aralarında Diyarbakır, Van ve Mardin Baro başkanlarının da bulunduğu 12 baro başkanına karşı "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin Kurum ve Organlarını Aşağılama (Türk Ceza Kanunu m. 301)" suçu şüphesiyle soruşturma açıldı.
TCK Madde 301
(1) Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Devletin askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
3) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.
(4) Bu suçtan dolayı soruşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.
Gerekçe
Baro başkanlarına karşı açılan davanın gerekçesi Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) geçtiğimiz Kasım ayında Kuzey Suriye ve Irak'a yönelik düzenlediği hava operasyonlarını eleştiren, "Her Koşulda Barışı Savunmalıyız!" başlığıyla yayınladıkları ortak açıklama.
Suçlananlardan Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, yaptıkları barış çağrısının içeriğinde suç olabilecek bir ifade olmadığını belirterek "Buradaki niyet, bizleri bu faaliyet alanlarından uzak tutmaya çalışmaktır" dedi.
Haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşu Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği'nin (MLSA) internet sayfasında yayınlanan Deniz Tekin'in haberine göre, dava "baroların bu açıklama ile PKK ve YPG'ye destek verdiğini" savunan bir kişinin, internet üzerinden Diyarbakır 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğü'ne yaptığı ihbara dayanarak açıldı.
İhbar, Ağrı, Batman, Bingöl, Dersim, Diyarbakır, Hakkari, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van Barosu Başkanlarının, 20 Kasım 2022'de TSK'nin Suriye'nin kuzeyine yönelik olarak başlattığı "Pençe Kılıç Hava Harekatı" adı altındaki karadan ve havadan sürdürülen operasyonlara yönelik olarak yayınlanan ortak açıklamayı hedef alıyordu.
21 Kasım'da "Bölge Barolarından Ortak Açıklama; Her Koşulda Barışı Savunmalıyız!" başlıklı açıklamada, "bölgedeki sorunlara askeri müdahaleler yerine barışçıl siyasi çözümler arama" çağrısı yapılmıştı.
İhbar yapıldığı gün soruşturma açıldı,
fezleke hazırlandı!
|
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, 12 baro başkanı hakkında yürüttüğü soruşturmayı jet hızıyla tamamlayıp hazırladığı fezlekeyi aynı gün soruşturmayı yürüten Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yetkilendirilen savcıya gönderdi. Fezlekede yer alan "Araştırma Tutanağı"nda baroların yaptığı açıklamanın yayınlandığı haber sitelerinin ekran görüntüsü suç unsuru olarak gösterildi.
"Devlet, terörle mücadele
konusunda itibarsızlaştırılmaya çalışılmış"
Tutanakta, "12 baronun ortak basın açıklaması içeriği incelendiğinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin operasyon yaptığı PKK/YPG'nin saldırılarından bahsedilmediği gibi örgütün bulunduğu bölgelerin güvenli olarak nitelendirilerek PKK/YPG'nin legal olarak görüldüğü. TSK'nın operasyonlarının meşru olduğu ve İstanbul ilindeki terör saldırısı sonrası gerçekleştiğinden bahsedilmediği" iddia edildi.
Tutanakta "Açıklama içeriğinde her ne kadar barış vurgusu yapıldığı görülmüş ise de" vurgunun yeterli görülmediği ifade ediliyor ve "gerek PKK/KCK/YPG terör örgütü gerekse örgüte müzahir haber siteleri ile diğer oluşumların protesto vb. çağrıları dikkate alındığında ihbara konu 12 baronun basın açıklamasının örgütün 'TSK'nın sivilleri öldürdüğü, kimyasal silah kullandığı vb. propagandalarına uygun şekilde yapıldığı ve Devletin (Türk Silahlı Kuvvetleri) terörle mücadele konusunda itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı"nın değerlendirildiği kaydediliyor.
11 ilde başsavcılıklara fezleke gönderildi
Terör Suçları Soruşturma Bürosu savcısı, Ağrı Barosu Başkanı Serdar Günakın, Batman Barosu Başkanı Erkan Şenses, Bingöl Barosu Başkanı Ömer Faruk Hülakü, Dersim Barosu Başkanı Fatma Kalsen, Hakkari Barosu Başkanı Ergün Canan, Mardin Barosu Başkanı İsmail Elik, Muş Barosu Başkanı Kadir Karaçelik, Siirt Barosu Başkanı Muhammed Alptekin, Şanlıurfa Barosu Başkanı Abdullah Öncel, Şırnak Barosu Başkanı Rojhat Dilsiz ve Van Barosu Başkanı Sinan Özaraz hakkında yürüttüğü soruşturmada görevsizlik kararı verdi.
Savcı, baro başkanları hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılması için hukukçular hakkında hazırladığı soruşturma evraklarını, ikamet ettikleri illerin başsavcılıklarına gönderdi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının, Baro Başkanı Nahit Eren hakkında TCK 301 yönünden soruşturma izni verilmesi için dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilip gönderilmeyeceğine dair önümüzdeki günlerde karar vermesi bekleniyor.
Diyarbakır Baro Başkanı Eren:
"Niyet, bu tür faaliyetlerden
uzak durmamızı sağlamak"
MLSA'nın sorularını yanıtlayan Eren, Türkiye'de yargı tehdidi ve yargı tacizinin belirli dönemlerde yaşanan haksızlıklara, hukuka aykırılıklara karşı ses çıkaranlara karşı kullanılan bir yöntem, bir kalkan olduğunu ifade eden Eren, "Bir şeylerin yanlış olduğuna dair uyarı ve eleştirileriniz ya da hak savunuculuğuna yönelik yaptığınız faaliyetler bir şekilde kriminalize ediliyor. Bu bir pratik artık." diyor.
Diyarbakır Barosu Başkanı: "Bu soruşturma tehditleri ya da yargılama süreçleri bizi hak mücadelesinden, insan hakları ihlallerini dile getirmekten, buna karşı mücadele etmekten, cezasızlıkla mücadele etmekten alıkoymuyor. Buradaki niyet, bizlerin bu faaliyetler alanlarından uzak tutmaya çalışmaktır." dedi.
(AEK)