Cumartesi İnsanları adalet arayışlarını sürdürmek için bugün 476. kez biraraya geldi.
Galatasaray Meydanı’nda ilk sözü Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren aldı. Mayıs ayı dendiğinde katledilenleri hatırladıklarını söyledi.
“1 Mayıs 77, 6 Mayıs idamlar günü, 18 Mayıs Nurhak’ta öldürülen arkadaşlarımız, 31 Mayıs bir başka katliam günü... Bu katliamlarla birlikte onlarca yıldır kaybettikleri evlatlarının mezarlarını, kemiklerini arayan anneler var.
“Bir karanfil koyabileceği mezar bile olmayan annenin hangi Anneler Günü’nü kutlayacağız? Yarın çıkıp bütün annelerin kutsal olduğunu söyleyen yönetenler bir de onların ellerinden öpmeye kalkacaklar. Bizim annelerimizin bu günü çok da kutsal değil. Evlatlarının mezarlarının olmadığı, cesetlerine dahi ulaşamadığı bir zamanda hangi Anneler Günü kutlanacak?
“Biz her hafta burada, Anneler Günü olduğu için değil, onların onurlu mücadelesinden dolayı annelerimizin ellerinden öpüyoruz.”
Tosun: Kutlamıyoruz
Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun da çocukları kaybolan, toplu mezarlarda yatan, kuyulara atılan analara saygılarını dile getirdi.
Anaların gözyaşlarıyla dolu olduğunu söyleyerek Anneler Günü’nü kutlamadıklarını ifade etti ve Başbakan Erdoğan’a seslenerek “gerçekten bu günü kutlayacaksan anaların acısını dindirmen, kayıplarını bulman lazım” dedi.
Gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikhail Kırbayır da kayıplarının mücadelesini verdikleri yıllar boyunca söylenmedik sözleri kalmadığını ama yeterince sonuç alamadıklarını anlattı.
Kardeşinin katledilmesine ait davanın Meclis raporuna rağmen hala sonuçlanmadığını, faillerin cezalandırılmadığını söyledi.
Sekiz yıl sonra tahliye edilen gazeteci Füsun Erdoğan da Cumartesi İnsanları’na destek verenler arasındaydı.
20 yıllık inkar
Cumartesi İnsanları 90’lı yıllar boyunca hukuksuzluk üzerine inşa edilen ve devletin sistematik biçimde sürdürdüğü politika ve uygulamalar sırasında Cizre’de katledilen Abdülkerim Kalkan’ı da andı.
1994 Mayıs ayında Yüzbaşı Cemal Temizöz komutasındaki askerler Cizre’nin Mehmidi (İnci) köyüne baskın düzenledi. Köydeki tüm erkeklerin kimliklerini topladı.
15 gün sonra Cizre İlçe Jandarma Komutanlığı’na kimliklerini almaya gidenlerden Abdülkerim Kalkan’a kimliğinin bulunamadığı, bir saat sonra gelmesi söylendi.
Bir saat sonra yalnız olarak komutanlığa giden Kalkan bir daha dışarı çıkamadı. Onu aramaya gelen eşi Zekiye Kalkan darp edildi.
Üç ay sonra köy civarında mayın patladığı haberini duyarak bölgeye giden Zekiye Kalkan, mayının açtığı çukurun civarında eşinin gömleğine ait parçaları gördü.
20 yıldır devlet Abdülkerim Kalkan’ın gözaltında kaybedildiğini inkar ediyor.
Adalet arayışı
Kalkan Ailesi Abdülkerim’in kaybedilmesinden Cizre İlçe Jandarma Komutanı Cemal Temizöz, JİTEM tetikçisi Abdulhakim Güven ve Eski Cizre Belediye Başkanı, korucubaşı Kamil Atak’ı sorumlu tutuyor.
2009’da bu kişilerin de dahil olduğu sekiz kişi hakkında 20 sivilin öldürülmesinden dava açıldı.
Haklarında toplamda 35 kez ağırlaştırılmış müebbet istenen altı sanık tahliye edildi.
Yedi kez ağırlaştırılmış müebbet istenen Cemal Temizöz’e de 27 Mart 2014’te beş yıllık tutukluluk süresi dolduğu gerekçesiyle tahliye kararı verildi, ancak aynı zamanda Balyoz davası hükümlüsü olduğu için cezaevinde kalmaya devam ediyor. (YY)