* Fotoğraf: Dursun Aydemir / Anadolu Ajansı (AA)
IŞİD esaretinden kaçıp 2018 yılında Nobel Barış Ödülü kazanan Êzidî hak savunucusu Nadia Murad ve Avrupa Birliği (AB) Konseyi "Çatışmalarda Kadınlar" etkinliğinin ikincisine ev sahipliği yaptı.
Belçika'nın başkenti Brüksel'deki AB Komisyonu binasında dün (9 Haziran) gerçekleştirilen ve Nadia Murad ile AB Konseyi Başkanı Charles Michel'in katıldığı etkinliğe Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'nin eşi Olena Zelenska da video konferansla katıldı.
"Çatışmalarda Kadınlar" etkinliğinin ilki, 21 Eylül 2021'de ABD'nin New York eyaletinde yapılmıştı. Dün yapılan ikinci etkinlik de kadın liderler ile çatışmalarda hayatta kalan kadınları bir araya getirdi.
Konuşmacıların arasında ayrıca Gürcistan Devlet Başkanı Salome Zourabichvili, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden Nobel Barış Ödüllü jinekolog Dr. Denis Mukwege, Ukrayna Başsavcısı Iryna Venediktova ve Afganistan'ın eski Kadın Bakanı Habiba Sarabi de vardı.
BM Kadın, Nadia'nın İnisiyatifi ve Dr. Denis Mukwege Vakfının düzenlediği etkinlik, hayatta kalanlara, adalet ve zarar tazminine ve çatışmada kadın liderliğine odaklandı. Etkinliğin ardından "Çatışmalarda Kadınları Güçlendirmeye Yönelik Eylemler Brüksel Deklarasyonu" yayınlandı.
Ukrayna'da cinsel şiddet soruşturmaları
Etkinlikte konuşan Olena Zelenska, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sırasında "hayat kurtarak, Rusya askerlerine direnerek veya öldürülerek savaşın sembolleri haline gelen kadınların" hikayelerinden söz etti:
"Bunlar yalnızca birkaç hikaye. Ülkemizdeki her bir hayat, savaştan öncesi ve sonrası olmak üzere ikiye bölündü ama Ukraynalı kadınlara 'kurban' diyemezsiniz. Her birimizin kendi direniş hikayesi var."
Ukrayna Başbakan Yardımcısı Olga Stefanishyna ise Rusya askerlerinin Ukrayna'da cinsel saldırıda bulunduğu iddialarına değindi:
"Cinsel şiddetin, Rus askerlerinin bireysel bir suç eylemi olmadığını çok iyi biliyoruz. Bu, halkın moralini bozmak için hedeflenen bir araçtır. Herkesi adalete teslim etmek için elimizden geleni yapacağız."
Ukrayna Başsavcısı Iryna Venediktova da "Cinsel şiddet, Rus kuvvetleri için baskın savaş yöntemlerinden biri haline geldi. Tekrarlanan grup tecavüz vakaları da dahil olmak üzere cinsel şiddet suçlarıyla ilgili devam eden 31 soruşturmamız var" açıklamasında bulundu.
Afganistan'da kadın haklarının durumu
ABD'nin ülkeden çekildiği Ağustos 2021'den bu yana 20 yıl sonra yeniden Taliban yönetimi altına giren Afganistan'ın eski Kadın Bakanı ve ilk kadın valisi Habiba Sarabi de söz alarak başta kadın hakları olmak üzere pek çok hak ve özgürlüğü kısıtlandığı ülkedeki durum hakkında konuştu.
Ülkesindeki mevcut durumun kadınlar için her zamankinden zor olduğunu anlatan Sarabi, kadınların temel haklarından, eğitim ve çalışma hakkından mahrum bırakıldığının altını çizdi.
Sarabi ayrıca AB'nin de dahil olduğu uluslararası kamuoyunun Taliban'a taahhütlerini anımsatması ve ülkedeki uluslararası kuruluşların kadın çalışan sayısını artırmaları gerektiğini ifade etti.
Ortak deklarasyon
"Çatışmalarda Kadınlar" etkinliğinin ardından etkinliği düzenleyen kurumlar 16 maddelik ortak bir deklarasyon yayınladı.
"Dünyada çapında artan şiddetli çatışmalara" atıfta bulunulan "Çatışmalarda Kadınları Güçlendirmeye Yönelik Eylemler Brüksel Deklarasyonu", bu sırada "uluslararası hukukun tekrar tekrar ihlal edildiğinin" altını çizdi.
Bu bağlamda, "kadınlar ve kız çocuklarını güçlendirme kararlılıklarının devam ettiğini" söyleyen kurumlar, "Kadınların yalnızca çatışma önleme ve çözme değil, uzun vadeli barış sağlama konusunda da ciddi katkıları olduğunu, fakat aynı zamanda doğrudan etkilenen alanlarda siviller olarak, mülteci ya da ülke içinde yerinden edilmiş kişiler olarak ya da çatışma bağlamında doğrudan hedef alınan kişiler olarak çatışma durumlarından özellikle etkilendiklerini hatırlatıyoruz" dedi.
Deklarasyondan öne çıkanlar şöyle:
Çatışmayla bağlantılı durumlarda kadınlar ve kız çocuklarına karşı işlenen tüm uluslararası hukuk ihlallerini şiddeyle kınıyor, çatışmanın tüm taraflarının bu tür eylemlerin hemen bitmesini sağlamasını talep ediyoruz.
Bu bağlamda, Ukrayna'nın yanı sıra Afganistan, Orta Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Etiyopya, Irak, Mali, Sudan, Suriye ve diğer yerlerdeki çatışma ve çatışma sonrası durumlarda kadınlara yönelik işlenen çatışmaya bağlı cinsel şiddet ve tecavüz de dahil cinsiyet temelli şiddete dair ifade ve raporları dehşetle karşıladık.
Tüm devletlere hayatta kalanlara bütüncül bakım sağlama, cezasızlığa son verme ve çatışma durumlarında kadınlar ile kız çocuklarına yönelik, tecavüz, cinsel ve cinsiyet temelli şiddetin her türü de dahil şiddetten sorumlu olanları yargılama sorumluluğu olduğunu hatırlatıyoruz. Tüm devletler, çatışmaya başlı cinsel şiddeti engellemeli ve ele almalı, hayatta kalanları korumalı ve failleri adaletin önüne çıkarmalı.
(SD)