Her yıl yayımlanan ve ülkelerin eğitim sistemlerinin durumunu çeşitli göstergeler üzerinden ortaya koyan OECD imzalı “Bir Bakışta Eğitim 2025” raporu yayımlandı.
Rapordaki bazı veriler gerçeği ortaya koyarken bazı veriler de tartışmalara neden oldu, ortaya çıkan sonuçlar şöyle:

EŞİK’ten MEB’e tepki: “Kız ortaokulları karma eğitimi fiilen bitirir!”
Her 4 üniversite mezunu yetişkinden 1'i işsiz
Türkiye, hem lise mezunları (yüzde 63) hem de üniversite mezunları (yüzde 75,4) için en düşük istihdam oranına sahip OECD ülkesi.
OECD ortalaması: lise mezunlarında yüzde 77,6, üniversite mezunlarında yüzde 87,1.
Türkiye'de 25-64 yaş aralığındaki üniversite mezunlarının yüzde 24,6'sı istihdamda değil.
Türkiye'de 15-19 yaş aralığında eğitime katılım oranı yüzde 79 , OECD ortalamasında ise bu oran yüzde 84.
Erkekler ve kadınlar için durum değişiyor
Türkiye'de 18-24 yaş aralığındaki gençlerin yüzde 31,3'ü ne eğitimde ne istihdamda.
OECD ülkeleri ortalamasında bu oran yüzde 14,1.
Türkiye'de ne eğitimde ne istihdamda olan kadınların oranı ( yüzde 41,6) erkeklerin oranının ( yüzde 22,1) neredeyse iki katıyken iken, OECD ortalamasında aradaki fark yalnızca 1,5 puan
“Eğitim düzeyinde ilerleme var” iddiası
OECD verilerine göre Türkiye'de de, 25-34 yaş grubunda lise mezunu olmayanların oranı düşüş eğiliminde. 2019'da lise mezunu olmayan genç yetişkinlerin oranı yüzde 41'ken 2025'te bu oran yüzde 28 olarak saptandı.
Eğitimci Feray Aytekin Aydoğan ise bianet'e yaptığı açıklamada bu verinin kaynağının sağlıklı olmadığını şu sözlerle açıkladı:
“Örgün eğitim verileri gerçeği yansıtmıyor. MESEM’deki okul çağındaki öğrenciler bir gün eğitim alıyor göründüğü için örgün eğitimde (okulda) görünüyor. Bu büyük bir aldatmaca. Devamsızlık verileri ile ilgili de ciddi bir sorun var. Çocuğun okula kayıt olması okulda olduğu anlamına gelmiyor. Eğitim dışındaki öğrenci sayısı (6-17 yaş) bir önceki yıla göre %38,4 arttı. Zorunlu eğitim çağında bulunan 612 bin 814 çocuğun eğitim dışında olduğu görülüyor. Ancak gerçek tablo bu sayının çok ötesi.”
Derslere ayrılan süre
Türkiye'de ilkokulda ders saatlerinin yüzde 30'u okuma–yazma ve edebiyata, yüzde 17'si matematiğe ayrılıyor.
Ortaokulda bu oranlar yüzde 16 ve yüzde 14'e düşüyor.
OECD ortalamasında ise ilkokulda yüzde 25 okuma–yazma ve edebiyat, yüzde 16 matematik; ortaokulda yüzde 14 okuma–yazma ve edebiyat, yüzde 13 matematik.
3-4 yaş OECD'nin gerisinde
3 yaşta okul öncesi eğitime katılım oranı yalnızca yüzde 15 (OECD ortalaması yüzde 79).
5 yaşta Türkiye yüzde 98 ile OECD ortalamasını (yüzde 86) aşsa da, 4 yaşta bu oranın yüzde 50'nin altında olduğu tek ülke.

"Her 3 çocuktan 1'i okula aç gidiyor"
Eğitim harcamaları OECD'nin çok altında
Türkiye tüm eğitim kademelerinde öğrenci başına en düşük harcama yapan OECD ülkelerinden biri.
Türkiye'de yükseköğretim öncesinde öğrenci başına yıllık harcama: 4.032 dolar (OECD ortalaması 13.527 dolar).
Yükseköğretimde öğrenci başına yıllık harcama 10.825 dolar (OECD ortalaması 21.444 dolar).
2015–2022 arasında OECD ülkelerinde öğrenci başına harcama artarken, Türkiye'de geriledi.
Türk Eğitim Derneği'nin düşünce kuruluşu TEDMEM rapora ilişkin sunduğu görüşünde şu ifadeleri kullandı:
“Öne çıkan veriler, Türkiye'nin eğitimde hem ilerleme kaydettiğini söylüyor hem de çözüm bekleyen alanlara işaret ediyor. Okul öncesi ve yükseköğretime erişim artarken, lise ve üniversite mezunlarının istihdam oranlarının düşük kalması, gençlerin önemli bir bölümünün ne eğitimde ne istihdamda olması ve öğrenci başına yapılan harcamaların OECD ortalamasının oldukça altında kalması raporda dikkat çekiyor."
(NÖ)






