Hepimiz Göçmeniz: Suriyelilerin Geri Gönderilmesiyle Ekonomi Düzelmez

Fotoğraf: Anadolu Ajansı

Hepimiz Göçmeniz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 17-18 Aralık’ta Cenevre’de gerçekleştirilen Küresel Mülteci Forumu’nda yaptığı “Suriye petrolünü beraber çıkaralım. Mültecileri yaptığımız evlere, okullara yerleştirelim” sözlerine ilişkin açıklama yaptı.

Mülteci sorunun, başta Avrupa olmak üzere tüm ülkeleri ilgilendirdiği  ifade edilen açıklamada özetle şöyle denildi:

“Suriyeliler, tüm dünyada yayılan ‘güvenlik’ meselesinde bir turnusol kâğıdı durumunda. ABD başta olmak üzere pek çok ülke ile birlikte Türkiye de mültecilerin gelmemesi için duvarlar örüyor. Suriyelilerin güvenliği ise petrol kuyularını beraber işletme şartıyla sağlanmaya çalışılıyor.

“Mülteci meselesi sadece Türkiye’yi ilgilendirmiyor, bütün ülkeleri, en başta da Avrupa’yı ilgilendiriyor. Avrupa ülkeleri ise, Türkiye’den Avrupa’ya mültecilerin gitmemesi için Türkiye ile anlaşma yaptı. Bu anlaşma uluslararası sözleşmelere de, kendi yasalarına da aykırı.

“Bütün partiler geri göndermede anlaştı”

“Mülteciler üzerinden hem Avrupa’da hem de Türkiye’de ırkçı hareketler besleniyor. İyi Parti çalıştayında, Suriyelileri geri göndermeyi, sınırları kapatmayı ve Türkiye’deki hayatlarını kâbusa çevirmeyi içeren bir sonuç bildirgesi hazırlandı. Başta İyi Parti olmak üzere HDP dışındaki diğer ‘muhalif’ partiler Suriyelilerin gönderilmesi üzerinde anlaşmış durumda.

“Suriyeliler, Esad rejiminden kaçanlar başta olmak üzere ‘güvenli’ bölgede güvenli bir şekilde yaşayamayacak. ‘Güvenli’ denilen bu bölgede güvenlik kime karşı, kim tarafından sağlanacak. Ne Suriyeliler ne de bizler duvar örülerek ‘güvenli’ bir yaşam sürdüremeyiz.

“Biz Türkiye’de yaşayanlar, başta ekonomik güvenliğimiz olmak üzere hukuksal ve insan hakları konusundaki güvensiz ortamımızı, Suriyelileri göndererek elde edemeyiz. Ne fakirleşmemiz ne de insan haklarının ayaklar altına alınmış olması Suriyelilerle alakalı. Suriyelilerin mülteci olması da, bizim fakirleşmemiz de Türkiye ve dünyadaki zengin azınlığın kendi çıkarları için uyguladıkları politikaların sonucu." (RT)