Lusin Sultan'ın annesi Türkçe masal kitapları okuyor ona yatmadan önce. 11 Mayıs'ta 4. yaşını kutladı.
En sevdiklerinden biri de Eric Carle'nin "Aç Tırtıl" kitabı. Bir tırtılın, ağacın yaprağı üzerindeki yumurtasından başlayarak kelebek olmasına kadarki sürecin hikayesi anlatılan...
Ancak Lusin Sultan'ın ikinci ana dili olan Hemşince'de yazılmış masal kitabı bulmak zor. Kendi aralarında hep Hemşince konuştukları babası Mahir Özkan da Türkçe kitapları doğaçlama bir şekilde Hemşince'ye çevirerek okumakta buluyor çareyi.
Şu an iki dili de konuşuyor Lusin Sultan. Akşam yatmadan önce de annesi uyutacaksa Türkçe okuyor, babası uyutacaksa Hemşince'ye çeviriyor masalları.
Mahir Özkan, salgın döneminde de evden çıkmayan çocuklar için Lusin Sultan'ın en sevdikleri arasında olan ve Mavibulut Yayınlarından çıkan "Aç Tırtıl"ı okuyup bir video yapmaya karar veriyor.
"Dilin yaşaması için..."
"Mavibulut'tan masalın da çevirisini yapan Fatih Erdoğan'a ulaştım, izin almak için. Fatih Bey olumlu yaklaştı ve 'Dilin yaşaması için yapıyorsunuz bunu, biz de katkı vermiş olalım' dedi. Fotoğrafların üzerine çevirilerini altyazılı koydum, üstüne de masalı okudum."
Youtube'ta paylaşılan videoya bir de not düşüyor: "Hemşinli çocukların Hemşince masallarla uykuya dalmasına katkılarından dolayı Mavibulut ve Fatih Erdoğan'a teşekkür ederiz."
"Aynı zamanda Hadig (Hemşin Kültürünü Araştırma ve Yaşatma Derneği) YouTube sayfasında Hemşince ders videoları da yayınlıyoruz. Herkesin eve çekildiği bu günlerde insanlara bu kanaldan ulaşmak için..." diyor Özkan.
"Sırada birkaç tane daha videosunu yapmayı planladığım masal var. İki tanesi Hovhannes Tumanyan'a ait. "Şunn u Gadun" (Köpek ve Kedi) bir de "Gatik me mağré (Bir damla bal). Onları Ermenice'den ben çevirmiştim."
Mahir Özkan'ın dört tane Hemşince masalı var, Gor Dergisi'nde yayınlanan. Yayınlanan ise iki tane kitap var.
"Birini ben yazdım, diğeri de yine benim çevirim 'Küçük Prens.'"
Mahir Özkan, Lusin Sultan doğduktan sonra çift dillilik ile ilgili konferanslara gittiklerini anlatıyor:
"Ne yapmalıyız, nasıl yapmalıyız diye merak ettik. Önemli olan kaynakların karıştırılmaması gerekiyor. Bir tarafın tamamen, hangi dili kullanıyorsa o dille iletişim kurması gerekiyor. Çünkü çocuk gelişme aşamasında yaygın olan dili, azınlık dilini kullanan kişinin de bildiğini fark ettiğinde onunla o yaygın dilde iletişim kurmayı tercih ediyor. Hemen Türkçeye dönüyor ister istemez. Benim çocuğum benden başka Hemşinceyle hiç karşılaşmadan büyüdü. Aile, akraba ziyaretlerinde sınırlı günler dışında...
"Çocuklarla ısrarla anadilinde konuşmak gerekiyor"
Benim ısrarla konuşmam gerekiyordu. Kitap okuyacağım, ne yapmam gerekiyor? O an aklıma geldi. Metne bire bir bağlı kalmadan, fotoğraflar betimleyerek Hemşinceye çeviriyordum.
Her alanda; kitap okurken, televizyon izlerken, oyun oynarken, sohbet ederken Hemşinceyle de bunu yapabileceğini gördü. Hatta benimle iletişim kurmak için bunu yapmak zorunda olduğunu gördü. Çocuk ister istemez bu dili öğrendi. Başlarda sıkılmış ve 'Ben Türkçe konuşan baba istiyorum' demişti, kötü olmuştum o zaman. Zaman geçtikçe Hemşinceyi rahat kullanmaya başlayınca rahatladı. Ondan sonra ben Türkçe konuştuğum zaman o beni düzeltmeye başladı. Çekinmemek gerekiyor, çocuklarla ısrarla anadilinde konuşmak gerekiyor." (AÖ)