Dövdükleri avukatlardan, “Elimiz ağrıdı” diye şikayetçi olan polislerin suç duyurusuyla açılan davanın ilk duruşması bugün İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Olayda ağır yaralanan, belindeki iki omur kırılan ve bir yıl geçmesine rağmen hala sağlığı düzelmemiş olan avukat Zeycan Balcı ile diğer iki avukat Güçlü Sevimli ve Yağmur Ereren bugünkü duruşmada savunmalarını verdi.
Avukat Balcı, kendilerine yöneltilen suçlamayla ilgili, “Suçun unsurlarına hiç girmeyeceğim, zira arkam dönük otururken birilerine zarar vermişsem bu insanüstü bir özellik olsa gerek” dedi.
Şikayetçi polisler de mahkemede, avukatları dövdükleri sırada parmaklarında soyulmalar ve ağrılar meydana geldiğini anlattı.
“O kadar teçhizatı boşa takmışlar…”
Avukat Balcı, bugünkü savunmasında özetle şunları söyledi:
“Bize dava açmışsınız, geldik. İddianamenizde gördük ki bizden şikayetçi olanlar varmış.
“Kaskıyla, kalkanıyla, copuyla, gazıyla bütün bu teçhizat dahi yetmemiş gibi tekmeleriyle bize saldıranların ellerinde ve dizlerinde bir iki santimlik çizikler oluşmuş. Görevlerini iyi ifa edememişler, bu kadar teçhizat boşa takılmış… Çok üzüldük…
“Hep mağdur devlet, hep mağdur kamu görevlileri…”
“Kalıcı hasar bırakmayı başardılar”
Zeycan Balcı, 30 Mart 2016’da gerçekleşen olayı da şöyle anlattı:
“Basında ÇHD davası olarak bilinen davanın ikinci duruşmasında basına açıklaması yapmak üzere adliyenin kapısına indik. Basına bilgi birkaç dakika sürecekti. Öyle ki ne çantalarımızı almıştık, ne de paltolarımızı.
“Cübbelerimizle adliyenin merdivenlerinde otururken birkaç saniye içinde her yanımızı çevik kuvvet sardı. Kalkanlı, coplu onlarca çevik kuvvet… Biz yirmi kişi kadardık ve oturuyorduk.
“Birden ne olduğunu dahi anlayamadan hemen arkamdan kalkanlarla saldırmaya başladılar. İnsanlıktan nasibini almamış bir çevik kuvvet arkamdan defalarca tekmeledi.
“Bunu ben söylemiyorum, savcılığın bilirkişisi söylüyor. Defalarca tekmelendim ve sonunda korkunç bir acı ile irkildim. Kımıldayamadım, ellerimi ve ayaklarımı oynatıp felç olup olmadığımı kontrol ettim. Neyse ki felç değildim.
“Sonrasında ambulansa bindirilirken başka bir polis ‘Parmaklarını da kıracağız’ deyip beni tehdit etti.
“Sonrasında belimde iki kırık olduğu ve kırıkların omurgadan ayrılıp kasın içine girdiğini öğrendik. Hareket edemez halde yine ambulansla, meslektaşlarımın sayesinde eve getirildim.
“Çok gayretliydim ve 15. günün sonunda tuvalete kendim gidebilir hale geldim. Ağrılarım halen devam ediyor, yaşam kalitemse mahvoldu. Buradaki müşteki sıfatlılar kendileriyle gurur duyabilirler! Ne de olsa kalıcı hasar bırakmayı başarmış oldular.”
Avukatı yaralayan polise dava açılmadı
Avukat Balcı’nın polisler hakkında yaptığı suç duyurusu sonrası ise halen dava açılmadı.
Balcı’nın avukatlarından Bülent Şimşek de, Balcı’ya polislerden şikayetçi olduğu için dava açıldığını belirtti:
“Olay sırasında polis tekmesiyle Balcı’nın beli kırıldı, bu olayın soruşturması halen devam ediyor. Balcı polislerden şikayetçi olduğu için olaydan bir ay sonra düzenledikleri tutanak ile hakkında dava açılmasına sebep oldular.”
“Polisler yasal eyleme yasadışı müdahale etti”
Sanık avukatlarından Bahri Belen, polislerin iddia ettikleri yaralanmaların, eğer varsa bile kendi eylemleri sonucu meydana geldiğini söyleyerek, müştekilik taleplerinin kabul edilmemesini istedi.
Avukat İbrahim Ergün de söz alarak, adliye önündeki eylemle ilgili savcılığın “ifade özgürlüğüdür” diyerek takipsizlik kararı verdiğini, dolayısıyla avukatların yasal eylemine polisin yasadışı şekilde müdahale ettiğini, olayın en başında polislerin hatalı olduğunu belirtti.
Mahkeme diğer sanıkların da dinlenmesi için sonraki duruşma 13 Ekim 2017, saat 10.00 olarak belirledi.
Ne olmuştu?
Avukatlar, 31 Mart 2016’da, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi 22 avukatın yargılandığı davanın duruşması sonrası Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yapmak istemişti. Polis avukatlara saldırdı.
Avukat Balcı'nın sırtını ve belini tekmeleyen polis, bel bölgesindeki iki omur kemiğini kırdı. Diğer dokuz avukat da yerde sürüklenerek yaralandı.
Avukatlar, polisler hakkında suç duyurusu yapınca polisler de avukatlar hakkında şikayetçi oldu.
Avukatların şikayeti dikkate alınmazken, polislerin şikayeti üzerine beşi kadın, toplam 10 avukata, Türk Ceza Kanunu’nun 265/1 maddesi uyarınca “görevi yaptırmamak için direnme” suçlamasıyla, üç yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Balcı'nın yanı sıra avukatlar Yağmur Ereren, Güçlü Sevimli, Aycan Çiçek, Diren Yeşil, Gökmen Yeşil, Güray Dağ, Mürsel Ünder, Naciye Demir, Şükriye Erden hakkında hazırlanan iddianame, İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesince 14 Şubat’ta kabul edildi. (AS)