Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Muazzez Orhan- Işık, Mersin Milletvekili Rıdvan Turan ve Grup Başkanvekilleri Meral Danış-Beştaş ve Saruhan Oluç, Van’da Osman Şiban ve Servet Turgut’un helikopterden atıldığı yönündeki iddiaların araştırılması için Meclis’te araştırma komisyonu kurulmasını istedi.
“Helikopterden atıldıkları doktor raporu ile açığa çıktı”
Orhan – Işık soru önergesinde şunları belirtti:
““Hukuk dışı ve keyfi gözaltıların önlenmesi, gözaltında işkence ve keyfi müdahalenin azaltılması, gözaltında yaşam hakkını tehdit eden bu ve benzeri vakaların önüne geçilmesi için TBMM ve bünyesindeki yetkili kurul ve komisyonlar görevini yerine getirmelidir. İnsan haklarının korunması anayasada ifade edilen hukuk devleti ilkesinin en temel şartıdır.
"Çatak’ta 11 Eylül 2020 tarihinde devlet adına görevlendirilmiş kişilerce gözaltına alınan iki “yurttaş’ın” gözaltında ağır işkenceye maruz bırakıldıktan sonra helikopterden atıldıkları iddiası doktor raporu ve avukat beyanları ile açığa çıktı.
“Hukuk devletinin tüm ilkelerine, mevcut anayasal düzene, yasalara ve yaşam hakkına karşı bu menfur saldırının nedenlerinin açığa çıkarılması, benzer saldırılara yol açan yapısal nedenlerin önlenmesi ve bu kapsamda tedbirlerin alınması amacıyla Meclis Araştırması açılmasını saygılarımla arz ederim."
“Geçiştirilecek bir olay değil”
Turan şöyle dedi:
“Van’ın Çatak ilçesinde yaşanan olay ne distopik bir film senaryosu ne de polisiye bir romanın senaryosudur. Van’da yaşanan olay, İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşmeyi 1987 yılında imzalayarak ülkesinde işkenceye karşı taraf olduğunu belirten Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir ilçesinde meydana gelmiştir.
"Van’daki olay Ceza Kanunu’nun 94. Maddesinde “bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında üç yıldan on iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur” ibaresi olmasına rağmen işkence eden kolluk güçlerine hiçbir ceza verilmeyen bir ülkede gerçekleşti.
“Van’ın Çatak ilçesinde yaşanan olay ne geçiştirilecek talihsiz bir olaydır ne de üstü örtülecek bir hayal ürünüdür. Bizatihi kendinden başkasına hayat hakkı tanımayan AKP iktidarının uyguladığı antidemokratik politikaların sonucu.
“AKP, devletin bütün imkanlarını kullanarak iktidarını sürdürmeyi amaçlaması açısından kendisine “tehlikeli” olarak gördüğü bütün kesimlere yönelik, sonuçları ağır olan uygulamalara başvurmaktadır. AKP’nin politikalarını benimsemeyen veya eleştiren kesimler ya tutuklanmaktadır ya da ağır işkencelere maruz kalmaktadır. Van’da yaşanan olay, AKP’nin Kürtlere karşı ayrımcı politikalarının sonucu olarak sıradanlaşmış işkence olaylarından sadece bir tanesi.”
"İşkenceye sıfır tolerans bu mu?"
HDP Grup Başkanvekilleri Meral Danış-Beştaş ve Saruhan Oluç da şunları belirtti:
“İktidarın ‘işkenceye sıfır tolerans’ sözünün geçersiz olduğu, ‘işkenceciye sıfır ceza’ anlayışının geçerli hale geldiği bir dönem yaşanıyor.
"Son yıllarda artan işkence ve kötü muamele uygulamaları üzerinden topluma, siyasal ve toplumsal muhalefete gözdağı verilmektedir. İktidar, toplumsal kesimlerin varlığından şüphe duymaz hale geldiği işkence pratiklerinin varlığını her fırsatta reddetse de, yaşanan her işkence ve kötü muamele örneği, işkencenin ülkemizde kronikleştiğini ve sistematik hale geldiğini gösteriyor.
“İşkence ve kötü muameleye dair haberler hemen her gün gündemleşirken, siyasal iktidar bu olayların sorumluluğunu almaya dönük en küçük bir adım atmamakta; aksine bu durumu büyütecek, düşmanlığı artıracak söylemleri ve hukuksuzluğu dolaşıma sokuyor.
“İşkence ileişkence ve kötü muamelenin kendisine alan bulabildiği toplumsal ve siyasal koşullarla, işkenceyi koruyup kollayan, cezasız bırakan odaklarla mücadele etmek, yasama organının önemli sorumluluklarındandır. İşkence ve kötü muamelenin önüne geçilebilmesi adına atılacak adımlar, toplumda hızla yükselen düşmanlık ve çatışma ikliminin, hukuksuzluğun sonlandırılmasının önünü açacak.
"Tüm bu nedenlerle, sistematik hale gelmiş işkence ve kötü muamelenin son bulması, cezasızlık politikalarının toplumsal hafızada yarattığı tahribatın asgari düzeye indirilmesi ve işkenceye açıkça karşı çıkan mevzuatın uygulanabilmesi adına Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde bir araştırma komisyonu kurulmalı."
Ne olmuştu? Van'ın Çatak ilçesinde 11 Eylül günü Osman Şiban ve Servet Turgut'un askeri helikopterden atıldığı iddia edildi. 50 yaşındaki Osman Şiban ve 55 yaşındaki Servet Turgut, iki gün sonra Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yoğun bakım ünitesinde bulundu. HDP 21 Eylül'de açıklama yaptı. Hastane epikriz raporunda "yüksekten düşme" ifadesinin yer aldığına dikkat çekilen açıklamada "Osman Şiban ve Servet Turgut'un helikopterden atıldıkları hastane raporu ile apaçık belgelendi" denildi. Mezopotamya Ajansı'ndan Cemil Uğur'un haberinde, Şiban ve Turgut'un hastane epikriz raporu yer aldı. Raporda, Şiban'ın "Helikopterden düşme sonrası yaralanma" şikâyetiyle Van Eğitim Araştırma Hastanesi'ne getirildiği belirtildi. Raporun şikâyet bölümünde "Yoğun Bakım" başlığında "yüksekten düşme" ibaresi yer alırken devamında "Yüksekten düşme sorası emniyet tarafından sağlık ekiplerine bildirilerek 112 tarafından acile getirilmiş" denildi. |
(EMK)