Halkların Demokratik Partisi (HDP) Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) referandum sonuçlarına ilişkin kararını Anayasa Mahkemesine taşıdı.
Başvuru dilekçesinde, 16 Nisan Anayasa değişikliği referandumu sürecinin ve sonucunun, Anayasal güvence altında olan temel hak ve özgürlükleri ihlal ettiğinin tespiti talep edildi.
Anayasa’nın hangi maddeleri ihlal edildi?
Dilekçede, Anayasa’daki şu hakların ihlal edildiği belirtildi:
* Anayasa'nın 25. ve 26. maddelerinde düzenlenen düşünce ve kanaat hürriyeti ile düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti.
* Anayasa'nın 68. ve 34. maddelerinde düzenlenen örgütlenme özgürlüğü ve toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı.
* Anayasa'nın 67. maddesinde düzenlenen seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı.
Serbest seçim hakkının ihlali
HDP’nin başvurusunda, serbest seçim hakkının ihlal edildiği ifade edildi:
“Sokağa çıkma yasakları sonucunda sayısı tam tespit edilememekle beraber yüz binleri aşan sayıda kişinin barındığı yerleşim yerleri yıkıldı, yarım milyon civarı kişi yerinden edildi. Bu kişilerin oy kullanmalarıyla ilgili de çeşitli ciddi sorunlar meydana geldi.
“Özellikle bu bölgelerdeki kolluk güçlerinin varlığı veya kolluk güçlerinin müsamaha gösterdiği silahlı bazı kişilerin varlığı, seçim güvenliğinin temini amacını aşarak, ‘evet’ oyu vermek için tehdide dönüştü.
“Bu da Anayasa ile güvence altına alınan serbest seçim hakkının ihlalidir.”
YSK’nın “mühürsüz” kararı
YSK, resmi internet sayfasında 16 Nisan’da şu duyuruyu yapmıştı: “Sandık kurulu mührü taşımayan oy pusulası ve zarfların dışarıdan getirilerek kullanıldığı kanıtlanmadıkça geçerli sayılmasına karar verilmiştir.”
Dilekçede, YSK’nın mühürsüz oy pusulaları ile zarfların geçerli sayılacağı kararına değinildi:
“YSK Başkanı Sadi Güven, yaptığı basın açıklaması sırasında bu kararın oylama bittikten ve sandıkların açılmasından sonra verildiğini ifade etti.
“Sandık kurulu başkanlarına YSK DUYURU gönderici adıyla ve B001 kurum kodu ile şu SMS gönderildi: ‘Yüksek Seçim Kurulunca bugün yapılan toplantıda sandık kurulu mührü taşımayan oy pusulası ve zarflarının, dışarıdan getirilerek kullanıldığı kanıtlanmadıkça geçerli sayılmasına karar verilmiştir. Sayım döküm işlemlerinin buna göre yapılması gerekmektedir.’ Bu ifadeden ibaret SMS’ler, saat 17.04 ve 17.09 sularında gönderildi.”
“Karar, itiraz süresinden sonra paylaşıldı”
“YSK’nın bu duyuru ve SMS bilgilendirmelerinin, toplantı ile karara bağlandığı ifade edilmiş olmakla birlikte kararın numarası, saati, hangi üyelerin katıldığı, kararın kaç oy sayısı ile alındığı, karşı oy olup olmadığı, itiraz üzerine alınmış bir karar ise itirazın içeriği ve kararın içeriği kamuoyu ile paylaşılmadı. Karar duyurulardan da kaldırıldı.
“Kurul söz konusu kararı, referandumdan iki gün sonra, 18 Nisan’da yazdı ve imzaladı. 17.30 civarında internet sitesinden kamuoyuyla paylaştı.
“Yani karar açıklandığında, İlçe Seçim Kurulları'na yapılacak itirazlar için tanınan yasal süre dolmuştu.
“Yalnızca bir SMS duyurusu ile hangi şartlar altında uygulanabileceği ve gerekçesi açıklanmadan, sayım-döküm sırasında alınan bu karar seçim sonuçlarını gölgeledi.”
HDP’li siyasetçiler tutuklu
Başvuru dilekçesinde, HDP’li siyasetçilere yönelik yargı baskısı da anlatıldı:
“Temmuz 2015'ten bu yana 38 HDP il eş başkanı, 97 HDP ilçe eş başkanı tutuklandı.
“Şu anda yönetimde olan 28 il eş başkanı, 84 ilçe eş başkanı, 1 belde eş başkanı tutuklu.
“Temmuz 2015'ten bu yana HDP Eş Genel Başkanlarıyla birlikte 15 milletvekili, iki Merkez Yürütme Kurulu (MYK), beş Parti Meclisi (PM) üyesi, 750'yi aşkın il ve ilçe yöneticisi tutuklandı.” (AS)