*İ.E.’nin müşteki olarak verdiği açık beyanlar, ATK raporu, intihar mektubu ve mesajlaşmalar ortadayken tecavüz faili Musa Orhan neden tahliye edilmiştir? Kaçma şüphesinin olmadığı sonucuna nasıl ulaşılmıştır?
*İ.E intihara etmeden önce ilk ifadesinde mağdur sıfatıyla ifadesi alınırken mağdurun yaşının da dikkate alınarak barodan bir avukat talep edip etmediği sorulmuş mudur?
*Olayı haberleştiren gazeteci İdris Yayla, Nurullah Baltacı ve Batman Burada sayfa yöneticileri hakkında hangi gerekçelerle soruşturma açılmıştır?
*İ. E.’nin defin işlemleri neden polis ve asker ablukası altında gerçekleşmiştir?
*Siirt 1.Ağır Ceza Mahkemesi failin kaçma şüphesi, kuvvetli suç şüphesinin varlığı gerekçesiyle tutuklama kararı vermişken bir haftada tam aksi bir kanaate nasıl varılmıştır?
*İ.E.’nin intihara sürüklendiği ve zorla alıkonulduğu olayda soruşturma niçin yalnızca ‘Nitelikli Cinsel Saldırı’ isnadıyla açılmıştır? İntihara sürükleme ve hürriyeti tahdit suçlarının görmezden gelinmesinin sebebi nedir?
*Devlet görevlilerinin işlediği suçlarda uygulanan cezasızlık politikalarının sebebi nedir? İstanbul Sözleşmesi’nin 5. Maddesi niçin uygulanmamıştır?
Sorular, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Millevekili Züleyha Gülüm’den Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e.
TIKLAYIN - "Ben sessiz kalmadım ama herkes sustu"
Gülüm, Batman’da 18 yaşındaki İpek E.’yi intihara sürükleyen ve E.’ye “cinsel saldırı”dan kamuoyu tepkisi ile önce tutuklanan fakat serbest bırakılan Uzman Çavuş Musa O.’yu Meclis gündemine taşıdı.
"İ.E. çaresiz bırakıldı"
Gülüm, soru önergesinde şu noktalara değindi:
“İ. E’yi çaresiz bırakarak intihara sürükleyen tecavüz faillerinin tahliye edilmesi ülkede adaletin son bulduğunun ve erkek yargının tutumunun açık bir örneğidir.
“Musa Orhan’ın ifadeleri ATK raporu ile çürütülmüş, mağdur İ. E’nin rızası dışında ve zorla cinsel ilişkiye zorlandığı delillerle tespit edilmiştir. Sanığın bu aşamada tutuklu kalmasını gerektiren birçok koşul oluşmuş olmasına rağmen salıverilmesi hem halk vicdanını hem de mağdurun yakınlarını derinden yaralamıştır. Halkın adalete güveni kalmamıştır.
“Tahliye kararı evrensel hukuk ilkelerine, devletin tarafı bulunduğu sözleşmelere ve kanuna açıkça aykırıdır. İstanbul Sözleşmesi’nin gereği bu olay nezdinde de yerine getirilmemiştir. Sözleşmenin 5. Maddesi; taraflar kadınlara karşı herhangi bir şiddet eylemine girişmekten imtina edecek ve devlet yetkililerinin, görevlilerinin, organlarının, kurumlarının ve Devlet adına hareket eden diğer aktörlerin bu yükümlülüğe uygun bir biçimde hareket etmelerini temin edeceklerdir, diyerek failin eyleminin sorumluluğunu bizzat devlete yüklemektedir.”
Ne olmuştu?
Batman’ın Beşiri ilçesinde yaşayan İpek E., 7 Temmuz’da Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak, uzman çavuş olarak görev yapan Musa O.’nun kendisine tecavüz ettiği iddiasıyla şikâyetçi oldu ve detaylı bir ifade verdi. 16 Temmuz’da bir mektup bırakarak intihar girişiminde bulundu.
Ağır yaralı olarak Batman Bölge Hastanesi’ne kaldırıldı. İpek, 34 gün tedavi altında olduğu hastanede, 18 Ağustos'ta hayatını kaybetti. Savcılık soruşturmasında ise Musa O.16 Temmuz’da gözaltına alınmış ifadesinin ardından tutuklamaya sevk edilmiş ancak adli kontrol tedbiriyle serbest bırakılmıştı.
Başsavcılık bu karara itiraz etmiş; ancak itiraz kabul edilmemişti. Bu süreçte 27 Temmuz’da iddianame hazırlanmıştı. İddianame eksiklik nedeniyle iade edilince başsavcılık bu karara itiraz etmiş; itiraz kabul edilince savcılık iddianameyle birlikte tekrar tutuklama talep etmişti.
Sosyal medyanın da baskısıyla ilgili ağır ceza mahkemesince inleme tamamlandı, mahkeme iddianameyi ve tutuklama talebini kabul etti. Musa O. hakkında yakalamaya yönelik tutuklama kararı çıktı. Musa O. sosyal medya tepkileri sonrası tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Musa O.'nun avukatları tutuklama kararına itiraz etti, Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesi itiraz kararını yerinde buldu ve 25 Ağustos 2020 Salı gecesi O. cezaevinden tahliye edildi. (EMK)