Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Ankara ve Kırıkkale'de bir çetenin Afgan mülteci kız çocukları ve kadınlara cinsel saldırı ve istismarda bulunup videoya çekerek seks işçiliğine zorladığı iddialarını Meclis gündemine taşıdı.
Kerestecioğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık tarafından yanıtlanması istemiyle soru önergesi verdi.
TIKLAYIN - Erkekler Haziran'da 24 kadını öldürdü
TIKLAYIN - Kadınlar mücadele ediyor, erkek şiddeti yargılanıyor
İfade alınmadı, soruşturmada ilerleme yok
Seks işçiliğine zorlanan kadınlardan birinin Kırıkkale Emniyeti'nde şikayetçi olmak istediğinde tercüman olmadığı gerekçesiyle ifadesinin alınmadığını aktaran Kerestecioğlu, Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin devreye girmesiyle sağlanan hukuki ve sosyal destek sonrasında kadının şikayetçi olabildiğine dikkat çekti.
Kerestecioğlu önergede, bugüne kadar yaşanan üç olayla ilgili Ankara'da soruşturma başlatılmış olsa da 6 aydır hiçbir ilerleme kaydedilmediği ve zanlıların ifadelerinin dahi alınmadığına yer verdi.
Destek ve şikayet mekanizmalarına erişim engeli
Kerestecioğlu, Türkiye'de yaşayan mülteci, sığınmacı ve göçmen kadın ve kız çocuklarının erkek şiddetine maruz kaldıklarında destek ve şikayet mekanizmalarına erişmesi önünde çok sayıda engel bulunduğunu belirtti:
*Anadilde hizmetin ve yaygın bilgilendirmenin yokluğu, yoksulluk ve yoksunluk, kamusal alandaki ayrımcılık bunlardan başlıcalarıdır.
*Göçmen ve mültecilerin yaşadıkları ayrımcılık ve eşitsizlikleri göz ardı eden politikalar, bu grupları ev içi şiddet, zorla evlendirme, çoklu evlilikler, cinsel istismar, ekonomik sömürü, insan ticareti gibi şiddet biçimlerinden korumamaktadır.
İstanbul Sözleşmesi hatırlatması
Bakan Yanık'a İstanbul Sözleşmesi'ni hatırlan Keretecioğlu, "Oysa, İstanbul Sözleşmesinde de belirtildiği gibi kadına yönelik şiddetin önlenebilmesi herhangi bir temele dayalı olarak ayrımcılık yapılmaksınız tüm kadınlara eşitçe hizmet sunmaktan geçmektedir" dedi.
Kerestecioğlu'nun yanıtlanması talep ettiği sorular ise şöyle:
1- Ankara ve Kırıkkale'de mülteci kadınları cinsel saldırı, tehdit ve şantaj yoluyla seks işçiliğine zorlayan çetenin tespiti ve yargılanması konusunda bir girişiminiz olacak mı?
2- Bu suça maruz kalan başka kadın ve kız çocuklarının olup olmadığının tespiti ve varsa bu kişilere koruma ve destek hizmetleri sunmak üzere bir çalışmanız bulunuyor mu?
3- Şikayette bulunmak isteyen kadının tercüman bulunmadığı gerekçesiyle ifadesinin alınmaması hakkında Bakanlığınız tarafından herhangi bir inceleme başlatıldı mı?
4- Başvuruyu geri çeviren kolluk görevlileri tespit edilerek haklarında işlem yapıldı mı?
5- Şiddete maruz kalan bu kişilere Bakanlık birimleri tarafından herhangi bir koruma ve destek hizmeti sağlandı mı?
6- Afganistan, Irak ve Suriye'den gelenler başta olmak üzere binlerce mültecinin yerleştirildiği Kırıkkale'de Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) ya da Aile ve Sosyal Politikalar (ASHB) İl Müdürlüğünde kaç tercüman istihdam edilmekte ve hangi dillerde hizmet vermektedir?
7- Ankara'da süregiden soruşturma Bakanlığınızca takip edilmekte midir?
8- Şiddete maruz kalan kadınlara anadillerinde hizmet sağlamak için Bakanlığınızca Türkiye çapında toplamda kaç kişi istihdam edilmektedir? Tercüme hizmeti sağlamak üzere istihdam edilen personelin hizmet verdikleri dillere ve şehirlere göre dağılımı nedir?
9- Şiddete maruz kalan mülteci kadın ve kız çocuklarına hizmet sağlarken nasıl bir yol izlenmektedir?
10- Bakanlık olarak mülteci, sığınmacı, göçmen kadınlar ve kız çocuklarının hak ve özgürlüklerden eşitçe faydalanabilmesi için neler yapmaktasınız? (KÖ)