Anayasa Mahkemesi (AYM), Halkların Demokratik Partisi (HDP) Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş’ın başvurusuyla ilgili kararını resmi internet sitesinden bugün açıkladı.
Mahkeme, cezaevinde tutuklu kalan Meral Danış Beştaş’ın “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının” ihlal edildiğine ve 20 bin lira tazminat ödenmesine hükmetti.
TIKLAYIN - HDP’li Vekillere Tutuklama ve Gözaltıların Kronolojisi
HDP'den Hakkari Milletvekili seçilen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven yedi aydır Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor.
Serbest bırakılıp itirazla tutuklanmıştı
Meral Danış Beştaş 28 Ocak 2017 tarihinde gözaltına alınmıştı. HDP Merkez Yönetim Kurulu’nun, IŞİD saldırısı altındaki Kobane için 2014 yılında düzenlenen eyleme yaptığı çağrı ve Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki sokağa çıkma yasakları ile operasyonların protesto edilmesi için düzenlenen yürüyüşe katılmakla suçlandı.
Danış Beştaş aynı gün adli kontrol ile serbest bırakıldı ancak savcının itirazı üzerine 30 Ocak 2017'de tutuklandı.
Tutukluğuna yapılan itirazların reddedilmesi üzerine avukatları, AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. Danış Beştaş, yaklaşık üç aylık tutukluluğun ardından 21 Nisan 2017’de tahliye edildi.
“Suç işlendiğine dair kuvvetli belirti bulunamadı”
AYM bireysel başvuruyla ilgili kararını açıkladı.
Kararda, HDP’nin sosyal medya hesabından parti MYK'si adına halkın sokağa çıkması ve direnişe katılması yönünde çağrı yapıldığı, ancak Danış Beştaş'ın suça konu çağrının yapılması yönünde iradesinin olmadığını her aşamada ifade ettiği belirtildi:
“Suça konu çağrının yapılmasının kararlaştırıldığı iddia edilen HDP MYK toplantısında çağrının yapılmasına karar verildiği sırada başvurucunun da hazır bulunduğuna ve bu çağrının başvurucu tarafından sahiplenildiğine, dolayısıyla çağrının başvurucunun iradesi doğrultusunda yapıldığına dair soruşturma makamlarının somut olgulara dayalı bir tespiti bulunmamaktadır.
“İlk kez tutuklamaya sevk edildiğinde başvurucunun tutuklanması talebini reddeden Diyarbakır 4. Sulh Ceza Hakimliği de 28/1/2017 tarihli kararında benzer yönde gerekçelere yer vermiştir.
“Eldeki belgelere göre somut olayda 'suç işlendiğine dair kuvvetli belirti'nin soruşturma makamlarınca yeterince ortaya konulamadığı sonucuna varılmıştır.
“Anayasa Mahkemesince varılan bu sonuç karşısında tutuklama nedenlerinin bulunup bulunmadığının, tutuklamanın ölçülü olup olmadığının ve tutuklamanın hukuki olmadığına yönelik başvurucunun diğer iddialarının ayrıca incelenmesine gerek görülmemiştir.
“Tutuklama süreci ve eldeki belgeler dikkate alındığında somut olayda başvurucunun Anayasa'da öngörülen amaç dışında siyasi saikle tutuklandığına ilişkin şikayetinin yeterli temelinin bulunmadığı değerlendirilmiştir. Açıklanan nedenlerle Anayasa'nın 19. maddesinin üçüncü fıkrası bağlamında kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
“Başvurucunun kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına yönelik müdahale nedeniyle yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucuya net 20 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.”
Mahkemenin bu değerlendirmesinin ardından verilen kararda da 20 bin lira tazminata hükmedildi. (AS)