HDP Grup Başkanvekilleri Meral Danış – Beştaş ve Saruhan Oluç, partinin eski eş genel başkanlarından Selahattin Demirtaş’ın yargılanma sürecinin araştırılması için Meclis'e önerge sundu.
"Meclis araştırması açılsın"
Meclis Başkanlığı’na sunulan önergede şöyle denildi:
“Önceki dönem eş genel Başkanımız Selahattin Demirtaş’ın yargı sürecine dahil olan ve hukuk dışı kararların gerçekleşmesinde etkisi olan hamlelerin ortaya çıkarılarak, hukuka aykırı yargılamaların incelenmesi, yargıya dönük bu hamlelerin araştırılması, siyaset ve yargının dahil olduğu, hukuka aykırı kararlarda rolü bulunanların ortaya çıkarılması ve söz konusu durumun hukukun güvenliğine verdiği zararların tespiti ile yol açtığı telafisi imkansız zararların çözümüne ilişkin Anayasa’nın 98. ve İçtüzüğün 104 ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ve talep ederiz.
“4 tahliye kararına rağmen tutukluluğu sürüyor”
Üç sayfalık önergede Danış-Beştan ve Oluç, soru önergesinin gerekçesini özetle şöyle anlattı:
“Önceki dönem eş genel başkanımız Selahattin Demirtaş 4 Kasım 2016 günü 4 ayrı ilde düzenlenen ortak bir operasyonla gözaltına alınmış, ardından tutukluluk süreci başlamıştır. Tutuklamalara esas teşkil eden fezlekelerin 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ihraç edilen, tutuklanan, hatta kaçak duruma düşen savcılarca hazırlandığı bilinmektedir. Yine AİHM, AYM ve mahkemelerce verilen 4 tahliye kararına rağmen tutukluluğu sürmektedir.
“Demirtaş hakkında, tümü basın açıklaması, miting, toplantı, kurum ve kuruluşların daveti üzerine yaptığı konuşmalar, meclis çalışmaları sırasında sarf ettiği sözlerle partisinin grubunda yaptığı konuşmalardan dolayı 96 fezleke hazırlanmıştır. Çarpıcı olan nokta, fezlekelerden 48’inin 2007 yılı ile 2014 yılının sonuna kadar olan yaklaşık 8 yıllık zaman dilimindeki siyasi faaliyetlerine; diğer 48’ininse dokunulmazlıkları kaldıran anayasa değişikliğinin yapıldığı 20 Mayıs 2016’ya kadar olan süredeki siyasi faaliyetlerine ilişkin olmasıdır.
"Sadece 46 fezleke, 28 Temmuz 2015 tarihli konuşmayı izleyen 10 içerisinde; 15 fezleke anayasa değişikliğinin parlamentoda görüşülmesi esnasında ve 1 fezleke de anayasa değişikliğinin meclis genel kurulunda görüşüldüğü gün (20 mayıs 2016’da) düzenlenmiştir.
‘Hukuk dışı uygulama son bulsun’
“Ülkede gelişen muhalefetin bastırılması amacı açık olan bu hadiseler zincirinde etkisi olan Diyarbakır, Batman, Bingöl, Ankara, İstanbul başsavcıları, ağır ceza mahkemeleri üyeleri, Adalet Bakanlığında ve Beştepe’de görevli bürokratlar ile medya mensuplarının tespit edilmesi, geçmişte yaşananların ortaya çıkarılması; içinde bulunduğumuz dönemin anlaşılmasına ve hukuk dışı uygulamaların sonlandırılmasına katkı sağlayacaktır."
Ne olmuştu?
Demirtaş AİHM'in hakkında verdiği "tahliye edilmeli" kararı uygulanmamışken, başka bir davadan aldığı 4 yıl 8 aylık hapis cezası İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince onandı. O tarihten beri Demirtaş, tutuklu değil hükümlü olarak hapishanede bulunuyor.
bianet'ten Ayça Söylemez bu süreci şöyle derlemişti:
7 Eylül 2018: Demirtaş, eski HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile birlikte "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davada 4 yıl 8 ay hapse mahkum edildi.
25 Ekim 2018: Mahkumiyet kararı incelenmek üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine [istinaf] ulaştı.
17 Kasım 2018: AİHM, Demirtaş'ın başvurusunun sonucunu 20 Kasım'da açıklayacağını duyurdu.
Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, bianet'e yaptığı açıklamada, bu kararın zamanlamasına dikkat çekmişti: "AİHM normalde 10 gün hatta 3 hafta önceden hangi kararları açıklayacağına dair program yayınlıyor. Demirtaş kararı, son programında yoktu. Demirtaş kararının bugün [20 Kasım] açıklanacağı, Cuma günü [17 Kasım], akademisyenlere düzenlenen gözaltı operasyonu sonrası duyuruldu."
19 Kasım 2018: İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde verilen mahkumiyet kararı, istinaf tarafından ön incelemeye alındı.
20 Kasım 2018: AİHM, Demirtaş'ın "siyasi saikle hapsedildiğini" ifade ederek tahliye edilmesine hükmetti. Aynı gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "AİHM kararları bizi bağlamaz. Biz karşı hamlemizi yapar, işi bitiririz" dedi.
30 Kasım 2018: Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi, tahliye başvurusunu reddetti.
4 Aralık 2018: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, mahkumiyet kararını onayarak cezayı kesinleştirdi.(EMK)