Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Saruhan Oluç ile HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, AİHM’in Demirtaş kararına ilişkin TBMM’de açıklama yaptı.
Açıklamada, “Bu son derece önemli bir karardır. Türkiye demokrasisi açısından da, Türkiye hukuk sisteminin uluslararası hukuk sistemiyle ilişkisi açısından da önemli bir karardır” değerlendirmesi yer aldı.
HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ile Sezai Temelli de yaptıkları yazılı açıklamada, “Mahkemenin bu kararı ile Demirtaş’ın tutukluluğunun siyasi olduğu da netleşti. İki yıldır söylediğimiz gibi, Demirtaş’ın ve tüm seçilmişlerimizin, yöneticilerimizin yeri cezaevleri değil Türkiye halklarının yanıdır” dedi.
TIKLAYIN - AİHM: Demirtaş Serbest Bırakılsın
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önceki Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğunun sonlandırılmasına dair tüm önlemlerin alınmasına hükmetti. Kararda, “özellikle referandum ve başkanlık seçimleri sırasında Demirtaş’ın tutukluluğunun devam ettirilmesinin, çoğulculuğu boğan ve siyasi ifade özgürlüğünü sınırlayan bir durum olduğu” ifade edildi.
TIKLAYIN - Prof. Dr. Akdeniz: AİHM Kararını Uygulamama Lüksümüz Yok
Demirtaş, 4 Kasım 2016’dan beri Edirne F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunuyor.
“Tüm tutuklu vekiller için emsal görülmeli”
HDP’nin açıklaması özetle şöyle:
“Politik nedenlerle alınan bu tutukluluk kararının en kısa sürede sona erdirilmesi gerekiyor. Yerel mahkemeye acilen karar vermesi yönünde çağrı yapıyoruz.
“Hem Demirtaş hem de seçilmiş diğer vekillerimiz hakkında hızla yerel mahkemelerin bu kararı emsal görerek karar vermesi gerekir.
“AİHM kararları Türkiye açısından önemlidir. AİHS’nin 46’ncı maddesi der ki - Türkiye bu sözleşmeyi imzalamıştır - ‘Bu sözleşmeyi imzalamış ve kabul etmiş olan ülkeler AİHM’in kesinleşmiş kararlarına uymayı taahhüt eder.’ Bu kararın uygulanmasını da Bakanlar Komitesi'nin denetleyeceğini söyler. Dolayısıyla Türkiye bu karara uymak zorundadır.
“Anayasa’nın 90. Maddesi de Türkiye'nin imzaladığı uluslararası sözleşmeleri amir hüküm kabul eder ve yerel hukuk karşısında onların geçerli olduğunu belirtir. Yerel mahkemelerin bu iki maddeye uymaları beklenir.
“Türkiye uluslararası hukuk ve uluslararası kurumsal ilişkiler nezdinde önemli bir sınavın eşiğinde. Bir uluslararası kurumun verdiği kararın uygulanıp uygulanmaması, Türkiye’yi uluslararası camiada da önemli bir sınava tabi tutacak.”
“Adalet Bakanına göre karar, yerel mahkemenin”
Oluç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “AİHM kararları bizi bağlamaz” şeklindeki yorumunu da şöyle değerlendirdi:
“Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün de bir açıklaması oldu. Gül diyor ki, ‘Kararı takdir edecek makam yerel mahkemedir.’ Evet, yerel mahkeme karar verecektir.
“Bakan Gül diyor ki, ‘AİHM iç hukukun bir parçasıdır. Bunu da reformcu bir parti olarak AKP getirdi’ diyor. Sanıyorum hem AİHS 46. Maddesi hem de Abdülhamit Gül’ün açıklaması AİHM kararı hakkındaki uyulması gereken içtihatları gösteriyor.” (AS)