HDP Grup Başkanvekili ve İstanbul milletvekili Filiz Kerestecioğlu, üyesi bulunduğu Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Eşitlik ve Ayrımcılığa Karşı Komisyonu’nun geçtiğimiz hafta Paris'te gerçekleşen toplantısında "Türkiye'de Kadın Hakları İhlalleri" raporunu sundu.
17 sayfalık raporda OHAL’in Kadınlara Etkisi, Sokağa Çıkma Yasakları Süresince Kadın hakları İhlalleri, DBP Belediyeleri ve Toplumsal Cinsiyet Perspektifi, Seçilmiş Belediye Başkanlarının Tutuklanması ve Hükümet Tarafından Atanan Kayyumlar, Kadın Milletvekillerinin Tutukluluğu, TBMM Boşanmaları Önleme Komisyonu Raporu ve Hükümetin Son Dönemdeki Kadınlara Yönelik Politikaları, Kadınlara Yönelik Şiddet, Çocuk İstismarı, Eğitimin Dinselleştirilmesi ve Cinsiyetçi Eğitim Politikaları başlıkları yer aldı.
Kerestecioğlu, AP’ye sunduğu raporda, bianet’in erkek şiddeti çetelesi verilerine ve “İstanbul Sözleşmesi Ne Diyor, Devlet Ne Yapıyor?” yazıdizisi kapsamında hazırlanan yargı verilerine de yer verdi.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kadın cinayetleri, erkek şiddeti ve kadınlara yönelik suçlarda cezasız gibi konularda verilerin de derlendiği raporun sonuç bölümünde şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye'de kadın hakları mücadelesi, Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasından da önce Osmanlı döneminde örgütlenen, onlarca dergi çıkaran, dernekler kuran kadın gruplarıyla başlamıştır ve çok uzun bir mücadele geleneğine ve tecrübeye sahiptir. Feminizm ve kadın erkek eşitliği fikri, bugün Türkiye'de milyonlarca kadına ulaşmış durumdadır. Bu nedenle, Olağanüstü Halin baskısı altında bile 8 Mart gibi günlerde yüz binlerce kadın sokaklara çıkmakta, dünya kadın grevi gibi uluslararası etkinliklerle dayanışma içinde eylemler organize etmekte, feminist gruplar ve kadın hakları örgütleri kampanyalar düzenlemektedir. Son örnek de, HDP Kadın Meclisi olarak “Bu Böyle Gitmez, Kadınlar İzin Vermez” şiarıyla başlattığımız ve ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete karşı Uluslararası Dayanışma Günü’ne kadar devam edecek olan; Türkiye’de kadınlara yönelik her türlü baskıya karşı yürüteceğimiz kampanyadır.
“Ne var ki, uluslararası kurumların da üzerine düşen sorumluluklar vardır. Kadın hakları alanında Avrupa Konseyi son yıllarda pek çok önemli Sözleşme ve belge ortaya koymuştur.
“Şimdi önemli olan bu belgelerin uygulanmasını sağlamaktır. Türkiye'deki kadın hakları ihlallerine karşı Türkiyeli kadınlarla dayanışma içinde mücadele etmek, bugün her zamankinden daha önemlidir. Bir kez daha hatırlatmak isterim ki, tüm parlamenterler olarak kadın haklarını, ulusal ve küresel gündemlerin en yukarısına çıkarmak zorundayız. Avrupa Konseyi Parlementerleri olarak en önemli görevlerimizden biri, hükümetlerimizi sorumluluk alır ve kadınlara hesap verir hale getirmektir.”