Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili, İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Yaz Oturumu’nun ikinci gününde yaptığı konuşmada Türkiye'deki tutuklu gazetecilerin durumunu gündeme getirdi.
“Medya yolsuzlukla mücadelede önemli rol oynar”
Kerestecioğlu konuşmasına, gazeteciliğin işlevinden ve demokrasinin kurulmasıyla bağlantısından bahsederek başladı:
“Medya, gerekli bilgileri sağlayarak vatandaşlara yolsuzluğa karşı çıkabilmeleri ve yolsuzlukla mücadele edebilmeleri için önemli bir rol oynar.
“Dünyanın bütün ülkelerinde, ama en çok demokratik olmayanlarda, hükümetler, generaller, şirketler, belediyeler ve genellikle gücü temsil edenler, halktan bazı şeyler saklarlar.
“Yetki sahipleri güçlerini kötüye kullanabilir. Hırsızlık yapabilirler, yasaları çiğneyebilirler. Bunlar ortaya çıkarılmalı ve teşhir edilmelidir. Bu, araştırmacı gazetecinin işidir.
“Toplum bu ve bunun gibi kendini ilgilendiren ama ondan gizlenen şeyleri bilme hakkına sahiptir. Araştırmacı gazetecilik toplumun bu hakkını kullanmasını sağlar.”
“Pulitzer alması gereken gazeteciler hapiste”
“Hepimiz ünlü Pulitzer Gazetecilik Ödüllerini biliriz. ‘Yurttaş Kane’ adlı filmi de birçoğumuz izlemişizdir. Californialı gazete patronu William Randolph Hearst önderliğinde ‘sarı gazetecilik’ tüm ABD'de yayılmışken Pulitzer, satın aldığı küçücük bir gazeteyi ABD'nin en çok satılan gazetesi haline getirdi.
“Pulitzer, gazeteciliğin hükümetleri denetleme ve onları sürekli hesaba çekme misyonunun mimarlarından oldu.
“Ne var ki, Türkiye'de ve dünyanın birçok yerinde Pulitzer ödülü alması gereken gazeteciler hapiste.”
“Basın özgürlüğünü tesis etmede sorumluyuz”
Kerectecioğlu, basına yönelik baskıları da şöyle anlattı:
“Araştırmacı gazeteciliğin sembollerinden Nokta dergisi kapatıldı.
“Cumhuriyet gazetesinden 12 yönetici ve gazeteci tutuklu. Sebep, Milli İstihbarat Teşkilatı'na ait TIR’larla Suriye'deki gruplara silah ve cihatçı sevkini kanıtladığı iddia edilen ve savcılık dosyasından alındığı belirtilen görüntülerin bu gazetede yayımlanmasıydı.
“Gazete, bu görüntülerin savcılık dosyasından alındığını iddia ediyordu. Üstelik geçtiğimiz haftalarda bu görüntüleri gazetecilere ulaştırmakla suçlanan ana muhalefet partisinden bir milletvekili de tutuklandı.
“Temmuz 2016’dan bu yana en az 156 medya organı kanun hükmünde kararnamelerle kapatıldı. Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın verilerine göre yaklaşık 2 bin 500 gazeteci ve medya çalışanı bu nedenle işini kaybetti.
“Bugün gazeteciler her şeyden önce can güvenliklerinden ve özgürlüklerinden endişe etmeden haber yapabilmek istiyorlar.
“Tüm üye ülkelerde araştırmacı gazeteciler için basın özgürlüğünü tesis etmekten sorumlu olanlar da bizleriz.”
Türkiye’de basın özgürlüğü
BİA Medya Gözlem Raporuna göre, 2017'nin ilk üç ayında 118 gazeteci hapiste.
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü öncesinde açıklanan, Ocak-Şubat-Mart 2017 dönemini kapsayan BİA Medya Gözlem Raporu’na göre, iktidar özel ve kamu medya organlarını 16 Nisan Referandumu öncesi eşitsiz yayına teşvik etti.
Cumhurbaşkanı seçildiği Ağustos 2014’te Erdoğan’a yönelik eleştiri ve isnatlar için uygulanmaya başlanan “Cumhurbaşkanı’na hakaret” başlıklı TCK’nın 299. Maddesi, bu tarihten 31 Mart 2017’ye kadar, 19’u gazeteci 35 kişinin toplam 35 yıl, 12 gün hapse ve 62 bin 500 TL para cezasına mahkum edilmesine zemin oluşturdu.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından en az 156 medya kuruluşu kapatıldı, yaklaşık 2 bin 500 gazeteci ve medya çalışanı işini kaybetti. (AS)
TIKLAYIN - BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ÜÇ AYI: DURUM HAKİKATEN FECİ
(AS)