Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Osman Baydemir, “Partimiz geniş kesimleri kucaklayacak bir demokrasi çağrısı hazırlayacak” dedi.
HDP Genel Merkezi'ndeki basın toplantısında Baydemir haftasonu İstanbul'da yapılan HDP MYK-Meclis Grubu ortak toplantısının sonuçlarını duyurdu.
Çatışmasız bir süreç
Baydemir anahatlarıyla şu noktaları vurguladı.
“Referandum sonuçları HDP fikriyatının tüm baskılara rağmen toplum tarafından, halk tarafından bir kez daha kabul gördüğünü açığa çıkarmıştır.
“Hukuka aykırı bir oldubitti ile yasaya, anayasaya, uluslararası hukuka aykırı olarak yapılan referandumun sonucu ile cebir ve hilenin açığa çıkardığı sonucun demokratik meşruiyeti yoktur. Bu tartışma bitmemiştir, parlamento içinde yapılacak uyum yasaları da bu gayrı meşruluğun üstünü örtmeye yetmeyecektir.
“İktidar örnek mi istiyor buyurun Evren Anayasası, 35 yıl geçmesine rağmen toplumun derdine derman olmadı.
“Toplumun demokratik özgürlükçü eşitlikçi bir anayasa ve yeni bir anayasa hakkı ve özlemi de bakidir. Yeni bir toplumsal sözleşme hazırlanması önümüzdeki dönemin asli görevlerindendir.
“Biz HDP olarak yeni bir tartışma süreci başlatmak istiyoruz. Yeni bir anayasanın hayat bulması için HDP öncülük yürütmeyi en azından katkı sunucu bir partner olmayı arzulamaktadır.
“Partimiz geniş kesimleri kucaklayacak bir demokrasi çağrısı hazırlamaya başlayacaktır. 2013 - 2014 - 2015 Newroz deklarasyonlarından Dolmabahçe Mutabakatı’na kadar toplumu bir arada yaşatacak tüm değer ve metinlerden esinlenecektir.
“Çatışmasız, savaşsız bir sürecin başlatılmasında herkese rol, misyon görev düşmektedir. HDP görevinden kaçınmayacaktır. Demokratik siyasetin acil gündemi bölgesel bir barış ortamı için çözüm planı gerçekleştirilmesidir.
“Türkiye’de barış sürecini çatışmaya dönüştüren iki temel neden vardır; biri 7 Haziran iradesini tanımamak, diğeri Rojava’da açığa çıkacak Kürt iradesinin olmaması için Kürt düşmanlığının ön plana çıkmasıdır.
“Hükümet Suriye’de ateşe benzin dönmekten vazgeçmesiyle birlikte içeride de barış politikasının kapıları açılacak. Bu tersinden de mümkündür içerideki barış Ortadoğu coğrafyasına da sirayet edecektir.
Kongre
Baydemir gazetecilerin sorularını yanıtlarken de şunları söyledi.
“20 Mayıs kongresi maalesef hukuki zorunluluktan kaynaklı bir kongredir. Figen Yüksekdağ’ın parti üyeliğinin dolayısıyla eşbaşkanlığının düşürülmesi bir darbedir. Tıpkı milletvekilliğinin düşürülmesi gibi bir darbedir. Bu darbenin sonucu şudur; eğer HDP kongreye gitmezse, mevzuattan kaynaklı bu dayatmanın gereğini yerine getirmezse gayrı hukuki saldırılarla karşı karşıya kalacaktı.
“Sayın Yüksekdağ’ın da talebiyle bu hukuki zorunluluk gereği kongre yapılacaktır. Ancak henüz netleşen bir isim yok. Bütün bileşenlerimizle istişare süreç devam ediyor. Ama HDP iradesinin arkasındandır.
Demirtaş’ın çağrısı
“Eş Genel Başkanımız Demirtaş’ın çağrısının A’dan Z’ye arkasındayız. Eşitlik, özgürlük ve adalet tesis edilmesi amacıyla HDP kapısını herkese açmıştır. Açık ve nettir; eşitlik özgürlük ve adaletin tesisi, bir kez daha referandumun açığa çıkardığı siyasal haritaya, toplumun iradesine bakmak lazım.
“Burada büyük dersler vardır. Kürt coğrafyasında 16 şehirde toplumun yüzde 55’ten fazlası dayatmaya ‘hayır’ demiştir. Bu 16 şehirdeki yüzde 45 de savaşa, çatışmaya, OHAL’e hayır diyor. Dolayısıyla bizlere düşen evet ve hayır diyenlerin tümünü ortak paydada buluşturabilecek yeni bir anayasa sunabilmektir. Çatışmasızlığı sağlayacak yeni bir umut inşa etmektir.
“Bizler HDP olarak bu antidemokratik paketin, cebren ve hile ile geçirilmiş bu paketin meşrulaştırılması çabası içinde olmayacağız. Çağrımız net: bir gömlek düşünün, o gömleğin düğmelerini iliklerken ilk iliği yanlış iliklerseniz sonraki tüm düğmeler yanlış iliklenir. Bu yanlışlık sürmesin diye gelin ortak paydalarda buluşalım, yeni bir sözleşme oluşturalım, çatışmasız bir toplum inşa edelim. Gelin doğrularda buluşalım. Kinle, öfkeyle, reddetmeyle, ötekileştirmeyle sonuç alınamayacağının çağrısıdır bu.
Bağımsızlık referandumu
“Ortadoğu halklarının eşit bir yaşam için birbirini tanıması lazım. Fars, Arap, Türk Halkının hukuku neyse Kürt halkının da hakkı o olmalıdır. Kürt Halkının geleceği konusunda Güney Kürdistan'ın alacağı karar neyse bize düşen saygı duymak ve gücümüz oranında da destekçisi olmaktır.
“İnanıyorum ki Kürt Halkının özgürlüğü Ortadoğu’ya barış getirecektir. Demokrasi getirecektir. Bu Türk Halkının da Fars Halkının da inançların da menfaatine olan bir gelişmedir. Bu ülkenin bütün bu acıları yaşamasının en temel nedeni de Ankara’nın Rojava düşmanlığıdır. Eğer bu düşmanlık olmasaydı, ‘Kürtler Suriye Demokratik Federasyonunun bir parçası olsun’ denseydi binlerce insanı yitirmeyecektik, çözüm süreci bitmeyecekti.
“Bizler özgürlükten, eşitlikten adaletten yanayız. Kardeşlerimiz kendilerini nasıl güven içinde hissediyorsa bize düşen destek olmaktır.
Baykal-Türk görüşmesi
“Bu ülkede acilen olması gereken görüşmektir, tartışmaktır. Ortak paydalarda buluşmanın çabasını ortaya koymaktır. Kim kiminle görüşürse eşitlik özgürlük adalet ilkeleri üzerinden yapılacak her girişim kıymetlidir.
“Lakin referandum sonuçları hem içerik hem referandum süreci hem de YSK kararı açısından gayrımeşrudur. Referandum sonucu meşruymuş gibi bir yol haritası çizmeye çalışmak, yanlış iliklenen birinci düğmeden sonra yanlış iliklemeye devam etmektir.
“Bu büyük sıkıntılara da vesile olacaktır. Biz bu gayrı meşru süreci meşrulaştırmaya katkı sunmayacağız.” (YY)