Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grubu Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ile ilgili Meclis’te Genel Görüşme açılması talebiyle önerge verdi.
HDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken imzasıyla verilen önergede IŞİD’in Musul’u ele geçirmesi, Türkiye’den giden şöförlerin kaçırılması ve mezhepsel saldırı ve gerilimlere yer verildi.
“Suriye’de, Rojava’da, Irak’ta saldırılarını giderek arttıran Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) çetelerinin dün Musul kentini ele geçirerek Kerkük’e doğru ilerlemesiyle birlikte Bölge, Ortadoğu’da dengeleri değiştirecek yeni ve tehlikeli bir sürece doğru hızla ilerliyor.
“Türkiye’den giden şoförlerin kaçırılması, IŞİD’in saldırılarını sürdürdüğü bölgelerde büyük göç dalgalarının başlaması, mezhepsel gerilim ve çatışmaların giderek hız kazanması sınır komşusu ülkemizi de yakından ilgilendirmekte olup, bölge barışı ve istikrarını derinden sarsacak olan bu olumsuz gelişmelerin bütün boyutlarıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından değerlendirilmesi amacıyla Anayasa’nın 98. Ve İçtüzüğün 101 ve 102. Maddeleri uyarınca Genel Görüşme açılmasını Halkların Demokratik Partisi grubu adına arz ve teklif ederiz.”
Gerekçe
HDP Grubu önergenin gerekçesinde IŞİD’in saldırıları ve ilerleyişi nedeniyle yaşanan göç dalgasına, Türkiye’den giden 28 şoförün kaçırılmasına yer verildi. Türkiye’nin girişimlerinin ise yetersiz ve etkisiz olduğu söylendi.
HDP’nin önergesinden öne çıkan ifadeler şöyle:
IŞİD hakimiyetinin sonucu
“IŞİD’in bölgede geliştireceği hakimiyet tüm Ortadoğu barışı ve istikrarını derinden sarsacak boyuttadır. Bölge’de radikal, İslamcı bir yapının ortaya çıkması, bütün dengeleri değiştirecek ve geniş bir coğrafyayı istikrarsızlığa, kaosa, etnik ve mezhepsel bir çatışma ortamına sürükleyecektir.”
“Suriye, Rojava ve Irak Kürdistanı’na komşu olan Türkiye de bu tehditten en fazla etkilenecek olan bir ülkedir.”
Türkiye’ye etkisi
“Kürt sorunu başta olmak üzere en önemli demokrasi sorunlarının çözümüyle karşı karşıya olan Türkiye, eğer zamanında gerekli önlemleri almaz, doğru politikalar geliştirmez ise sınırına dayanan bu yangından büyük ölçüde etkilenecektir.”
Türkiye ne yapmalı?
“Türkiye bu gidişata müdahil olmak, mevcut politikasını gözden geçirmek zorundadır. Rojava’da Kürt halkının özerk yönetim oluşturarak statü elde etmemesi üzerine kurulu olan Türk dış politikası, aynı şekilde Rojava’da her gün en kanlı saldırıları düzenleyen IŞİD çetelerinin elini güçlendirmekte, onlara destek oluşturmaktadır. Çetelere destek mahiyetindeki bu Kürt karşıtı politikanın derhal terk edilmesi, Türkiye’nin Kürtlerle stratejik ittifak temelinde dostluk ilişkisi geliştirmesi gereklidir.”
“IŞİD’in Türkiye sınırlarını serbestçe kullandığı, Türkiye’de örgütlenme faaliyeti içerisinde olduğuna dair çok ciddi iddialar söz konusudur. Türkiye’nin IŞİD’e karşı derhal politik tutum ve tavır alması, ülke topraklarının ve sınırının bu çeteler tarafından kullanılmasına asla izin vermemesi gerekir.
“IŞİD'e ve benzeri köktenci örgütlere karşı tüm Türkiye halklarının da dayanışma içinde olması gerekmektedir.
“Ortadoğu'nun dünyadaki en aktif enerji koridorlarına sahip olması, bu sorunu küresel bir sorun haline getirmektedir. Yani küresel istikrar için uluslararası güçler, İslam adına hareket eden ancak İslam dininin özüyle hiçbir bağı olmayan bu kanlı çetelere, şebekelere karşı mücadelede daha yapıcı bir tutum içerisinde olmalıdır.” (BK)