HDP’nin verdiği Tarihsel Hakikatler ve Yüzleşme Komisyonu kurulmasını içeren kanun teklifinde toplumsal barış ve adaletin sağlanabilmesi için tarihle yüzleşmenin önemi anlatıldı ve bu konuda Meclis’e düşen görev hatırlatıldı.
“Toplumsal barış ve adaletin sağlanabilmesi için mağdur olan birey ve farklı kültürel kimliklere sahip topluluklara karşı ahlaki yükümlülüğü yerine getirmek, suçluları ortaya çıkarmak ve yargılamak, demokrasiyi yurttaşların ve kimliklerin resmi kurumları denetleyerek, yönetimsel kararlara aktif katılama yoluyla güçlendirmek büyük önem taşımaktadır.
“Öncesi de dâhil edilebilmek üzere; 1980 Askeri Darbesine giden zemini de kapsayacak şekilde, Türkiye’nin ayırt edici ve minyatür siyasi tarihi olan son otuz beş yılda yaşanan gelişmelerle ilgili hakikatlerin açığa çıkarılması ve tarihsel bir yüzleşmenin yapılmasını daha öncül bir konuma getirmektedir.
“Demokratik siyasal kültürün gelişmesi ve tarihsel sorunların çözümü için bu adımın atılması gerekmektedir.”
Devlet-toplum ilişkisi
Meclis Başkanlığı’na sunulan kanun teklifinin gerekçesinde, Türkiye toplumu ile devlet ilişkisinin “cumhuriyet tarihinin büyük çoğunluğunda devletin topluma dayatması şeklinde” olduğu ve sonuçları ifade edildi.
“Kültürel kimliklerin ret edilmesi, rızaya dayalı bir aradalığı ve devlete yaklaşımı olumsuz anlamda etkilemiş, demokratik cumhuriyetten uzaklaşılmıştır.
“... Türkiye Siyasi Tarihi’nin tümünde belirli insan hak ihlalleri, yerinden edilmeler, toplu öldürmeler, nüfus politikaları yaşanmıştır. Bu dönemlerin her biri ayrı ayrı acıları halklarımıza dayatmış ve toplumsal belleğin kanayan yarası haline gelmiştir.”
12 Eylül
Gerekçede 12 Eylül askeri darbesinin yarattığı tahribata da dikkat çekildi ve halklar üzerindeki etkisinin aşılmasının siyasi tarihle yüzleşerek yapılabileceğine dikkat çekildi.
“12 Eylül askeri darbesinin üzerinden otuz yılı aşkın süre geçmiş olmasına rağmen hem askeri darbe dönemine giderken halka yaşatılan insan hak ihlallerinin etkileri sürmekte hem de 12 Eylül askeri darbesinin belirlediği toplumsal ve siyasal kurucu köşe taşları gündelik siyasette ve toplumsal yaşam içi demokrasi ile özgürlüklerin belirlenmesinde kalıcı etkiler bırakmaya devam etmektedir.
“Nitekim askeri darbe sonrası yapılan Anayasa’nın hala yürürlükte olması bu gerçekliği açık şekilde göstermektedir.
“...Dolayısıyla hem Türkiye halkları üzerinde süreklileştirilmiş olağanüstü yönetim rejiminin aşılması hem de demokrasi ve özgürlüklerin genişletilmesi anlamında bu özel ve ayırt edici dönemin tüm boyutları ile ele alınması, araştırılması ve Türkiye Siyasi Tarihi ile yüzleşilmesi gerekmektedir.”
Meclis ve adalet
“Yeni bir uzlaşı ve geleceğin inşası konusunda” Kürt meselesinin çözümü ve demokratikleşmenin kritik bir noktada olduğunun belirtildiği gerekçede, tarihle yüzleşmenin zorunluluğuna ve bu tip yüzleşmeleri yaşayan ülkelerden örneklere de yer verildi.
“Tüm bunların gerçekleşmesinin gerek şartlarından biri tarihsel bir yüzleşmenin gerçekleştirilmesidir.
“Toplumsal olarak çok boyutlu sorunlara sahip olan tüm devletler ve parlamentolar tarihin belirli bir döneminde daha güçlü toplum, daha güçlü devlet ortaya çıkarmak üzere bu yüzleşmeyi gerçekleştirmiştirler.
“...Söz konusu yüzleşmede, tarihsel hakikatlerin ortaya çıkarılması ve adaletin tecellisinin sağlanması için en uygun yer ise milletin iradesinin temsilcisi ve egemenliğin kullanıcı yetkisine sahip olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir.
“TBMM’nin aktif bir çalışma yürütmesi hem devlet ve toplum arasındaki siyasi gerilime evrensel normlar düzeyinde bir çözüm bulması hem de bölgesel ve küresel dengeleri etkileyen bir mekanizmanın ortaya çıkması açısından elzemdir.”
Komisyonun yapısı
Yüzleşme komisyonunun kurulmasını içeren kanun teklifine göre, komisyonun üye sayısı TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerden ikişer üyeden ve iki bağımsız milletvekilinden oluşacak. Her siyasi parti grubu üyelerini bir kadın, bir erkek olarak seçmek zorunda olacak.
Ayrıca siyasi tarih ve insan hakları alanında çalışmalarda bulunan sivil toplum kuruluşları temsilcileri de komisyon bünyesinde çalışmak üzere göre görevlendirilecek.
Komisyonun görevleri
Komisyonun görevleri arasında ağır insan hakları ihlallerini, şiddet fiillerini ve bunların sebep ve sonuçları araştırmak, aydınlatmak; mağdur ve faillerin hem bireysel hem de topluluk olarak başvurularını incelemek; şiddet fiillerinin yeniden yaşanmasını engellemek için yasal düzenlemeler önermek de bulunuyor. (YY)
Kanun teklifine buradan ulaşabilirsiniz.