Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Budan ve Sezai Temelli, partinin önceki Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında çıkan tahliye kararını değerlendirdi.
Bugün yazılı açıklama yapan eş genel başkanlar, “Yargıya sesleniyoruz: Geciken adalet, adalet değildir” dedi.
TIKLAYIN - “Demirtaş’ın Tahliyesi, AİHM'deki Duruşmayla İlgili”
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ana davanın önceki günkü duruşmasında Demirtaş'ın tahliyesine hükmedilmişti. Duruşmaya SEGBİS ile bağlanan Demirtaş tahliye kararının ardından, “Hükümlü olduğum için şimdilik cezaevindeyim. Adil yargılanma için hayırlısı olsun” demişti.
TIKLAYIN - Demirtaş’ın Avukatları AİHM Büyük Daire'deki Duruşmaya Hazırlanıyor
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise tahliye kararına itiraz etti. İtirazı üst mahkeme değerlendirecek.
TIKLAYIN - Demirtaş’ın Avukatları AİHM Büyük Daire'deki Duruşmaya Hazırlanıyor
Demirtaş, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı ana davada tahliye edildi ancak İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen 4 yıl 8 aylık hapis cezası İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince 4 Aralık 2018’de onanmıştı, şu anda Edirne F Tipi Cezaevinde hükümlü olarak bulunuyor.
“AİHM kararına göre tutuklu olmamalıydı”
HDP’nin açıklaması özetle şöyle:
“Tutuklu olduğu dosyanın görüldüğü duruşmada, hakkında oybirliğiyle tahliye kararı verilen Selahattin Demirtaş kararındaki belirsizlik ne yazık ki sürüyor.
“Demirtaş’ın bir an evvel salınması gerekirken, şimdi de savcının bir üst mahkemeye yaptığı itiraz ile zaman kazanılmaya çalışılıyor.
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) aylar önce verdiği karara göre de tutuklu olmaması gereken Demirtaş, hukuksuz bir şekilde üç yıla yakın bir zamandır cezaevinde rehin tutuluyor.
“AİHM kararını uygulamamak için, yedekte tutulan bir yargılamada hakkında verilen hükmü hızla onamayı bilen yargı mensupları, konu tahliye olunca ipe un sermekten imtina etmiyorlar.
“Ortada AİHM kararı vardır. Ortada mahkemenin çok geç de olsa oybirliğiyle verdiği tahliye kararı vardır. Savcının yaptığı itirazın bir üst mahkemede zaman geçirilmeden karara bağlanması gereklidir.
“4 Kasım 2016’dan bu yana her gün vurguladığımız gibi, seçilmişlerin tutuklanması hem uluslararası hukuka, hem de demokratik hukuk ilkelerine ve teamüllere aykırıdır. Tamamen siyasi nedenlerle ve hukuksuz yere rehin tutulan diğer vekil ve seçilmişlerin bir an evvel serbest bırakılmaları gerekli.
“Üst mahkeme Demirtaş’ın tahliye kararına savcının itiraz başvurusunu acilen karara bağlamalı, hukuksuzlukların daha fazla sürdürülmemesi için gerekli adımların atılmasının önünü açmalı.”