Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Leyla Birlik, Şırnak’ın Cizre ilçesinde öldürülen Hasan Nerse’yle ilgili verdiği soru önergesinde, “Nerse’nin ölümüne sebep olanlar hakkında soruşturma başlatılıp başlatılmadığını” sordu.
Birlik, “Sokaklarda insanların can güvenlikleri kalmadığını, her an biber gazı kapsülü ya da gerçek mermi ile hayatını kaybetme riski ile karşı karşıya olunduğunu” ifade etti.
“Ambulans da müdahale etmedi”
Soru önergesinde olay şöyle anlatıldı:
“Cizre’de 29 Temmuz’da saat 23:00-23:30 sularında içinde Hasan Nerse’nin de olduğu sivil araç Nusaybin Caddesi’ne çıktığı sırada polisin ateş açması sonucu kontrolü kaybedip kaldırıma çarparak durdu. Araç içerisindekiler aşağı inerken güvenlik güçlerinin ateş açmaya devam etmesi sonucu Hasan Nerse adlı 17 yaşındaki çocuk vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandı.”
“Ağır yaralı ve tıbben de hareket ettirilmemesi gereken bir durumdayken güvenlik güçleri tarafından elleri kelepçelendi, ayakları bağlandı. Bu esnada Nerse’ye tekrar ateş edildi ve elleri ayakları bağlı şekilde yarım saatten fazla, ambulans gelene değin yaralı ve kan kaybeder halde bekletildi.”
“Ambulans gelince ise hiçbir sağlık görevlisi yaralıya müdahale etmemiş, araçtan dahi inmemiş, güvenlik güçleri yaralıyı bir çuval gibi ambulansın içine atmıştır.”
“Gayri hukuki uygulamalar”
Birlik’in İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk’e yönelttiği sorular şöyle:
* Olaydan sorumlu emniyet güçlerinin yaralı ve kontrolünün kendi ellerinde olduğu birinin, hayati tehlikesini pekiştirecek şekilde ellerini ve ayaklarını bağlamaları Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun hangi maddesinde yer alıyor?
* Hasan Nerse’ yi işkence yaparak öldüren güvenlik güçleri hakkında soruşturma başlatıldı mı? Başlatılmadıysa sebebi nedir?
* Hastaneye ulaştırıldığında ölmüş olan Nerse belki de ilk müdahaleler yapılmış olsaydı hayatını kaybetmeyecekti. Görevlerini yerine getirmeyen sağlık görevlileri hakkında, “görevi ihmal” ve “toplumsal ayrımcılık” suçundan soruşturma açılması gerekmez mi? Gerekmiyorsa neden?
* Son zamanlarda devletin kolluk kuvvetlerinin Türkiye genelinde başlatılan operasyonlar kapsamında yaptıkları gayri hukuki uygulamalar, yaratılan huzursuzluk, ölüm korkusu ve sebep oldukları yaralanmalar/ölümler Türkiye’nin de tarafı olduğu İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin ihlali anlamına gelmiyor mu? Gelmiyorsa gerekçe nedir?
* Bu tür işkence ve katliam olaylarına şahit olan halkın, devletin güvenlik güçlerine, sağlık görevlilerine “toplumsal ayrımcılık” yapmadıklarına dair güvenlerinin, inançlarının zedelenmemiş olabileceğini düşünüyor musunuz?
* Güvenlik güçlerinin özellikle de Şırnak’ta halka karşı tutum, davranış ve yaklaşımında gözlenen düşmanca tutum, Bakanlığınız bilgisi dahilinde mi? Şırnak’ta görev yapan kolluk kuvvetlerinin halka yaklaşımının denetlenmemesinin nedeni nedir?
* Bakanlığınızın Şırnak ilinde, kolluk kuvvetlerine kanunda olmamasına rağmen, genelgeler ile tanımlanmış özel yetkileri bulunuyor mu? (AS)