Bu haftasonu ilk genel kongresini yapacak olan Halkların Demokratik Partisi (HDP) hakkında son zamanlarda gündeme getirilen “marjinal sol”, “BDP’nin devamı”, “Türkiye partisi olamaz” gibi eleştirileri parti bileşenlerinden Bircan Yorulmaz, Remzi Altınpolat, Gülsüm Ağaoğlu ve Garo Paylan’a sorduk.
Ankara’da yapılacak iki günlük kongrede eşbaşkanlar ve parti yönetim kurulu belirlenecek. Ayrıca yaklaşmakta olan yerel seçimler çerçevesinde parti politikaları konuşulacak. Yerel seçimlerde HDP batıda, BDP ise doğuda seçmen karşısına çıkacak.
Kongre öncesinde Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Diyarbakır vekili Altan Tan HDP için “marjinal sol” yakıştırması yapmış ve bu eksende tartışmalar gelişmişti.
"Arkadaşlarımız marjinal solla sınırlı kaldılar. Önemli bir kısmı da dinle, İslam'la barışık değil. Kürt İslamcılar da bunlara sıcak bakmıyor, Türkiyeli Müslümanlar da sıcak bakmıyor. Hatta liberal çevrelerle bile bu marjinal solun arası iyi değil.
"Dolayısıyla, HDP projesi bütün liberal demokratları, Müslüman demokratları, Kürt halkının büyük bir kısmını içine alması gereken bir projeyken, maalesef sadece marjinal Türk soluyla sınırlı kalan, kadük, dar bir proje haline geldi."
Köşe yazarı Taha Akyol ise HDP'yi Öcalan'ın kurdurduğunu ve temelinde THKP-C ideolojisinin yattığını ileri sürmüştü.
HDP’nin geliştireceği siyasi perspektif hakkında bağımsız gruptan Yorulmaz, HDP bileşenleri arasında sadece sol partilerin olmadığını söyledi.
KaosGL'den Altınpolat, HDP’nin tüm dışarıda bırakılanların partisi olacağını vurgularken, bağımsızlardan Ağaoğlu HDP’nin ezilenlerin yanında olan Türkiye partisi olduğunu ifade etti.
Yine bağımsızlardan Paylan ise HDP bünyesinde onlarca bileşen olduğunu ve BDP’nin bu bileşenlerden sadece biri olduğuna dikkat çekti.
Yorulmaz: Daha da genişlemeliyiz
“Altan Tan'ın marjinal sol eleştirisini çok dışarıdan bakan, talihsiz bir açıklama olarak görüyorum. HDP'nin bileşenleri arasında sadece sol partiler yok, çok fazla demokrat, aydın, yazar, feminist, LGBT bireyler var.
“Zaten HDP'nin yeni yönetimi ve genişleyen kadrosunda da ‘marjinal sollar’ söyleminin böyle olmadığı anlaşılacak. Ancak bu düşünceyi yine de eleştiri olarak alıyoruz ve daha da genişlememiz gerektiğini düşünüyoruz.”
Paylan: Muktedirlerin en istemediği şey
“İki yıldır HDK'da biz onlarca kurum ve birey olarak birarada olabildik ve bu pratiği geliştirebildik.
“HDP bünyesinde onlarca kurum var ve BDP sadece bunlardan birisi. Diğer kurumların ne kadar temsiliyeti varsa HDP'nin de o kadar temsiliyeti var. Tabii ki Kürt hareketinin mücadele geleneği bize ışık tutuyor, bir bakıma buz kıran etkisi yapıyor.
“Sol hareketin de aslında solculuğu yalnızca emek mücadelesi olarak görme noktasından çıkarma ve ülkedeki her türlü kimliğin derdi için dertlenme noktasında da bir pratik gelişimi olacaktır.
“Şu anda muktedirlerin belki de hiç istemeyeceği şey oluyor. Böyle bir pratik yok. BDP geleneğinde de çok fazla olamadı. Şimdi her kimlikten insanın yan yana durma pratiği gelişiyor ve ben bunu çok değerli buluyorum.
“Kongrede bir perspektif ortaya konacak. Tabii ki, parti meclisine çeşitliliğimizi yansıtmaya çalışacağız. Kongrede, özgürlüğü eşitliği düşünen, bununla ilgili dertlenen, pek çok kesimi kucaklayabilecek bir kitle partisi olma iddiasını ortaya koyacağız.
“Bize kimileri eski THKPC, kimisi Kürt partisi diyor. Oysa hiç bir şeye benzemeyen ve ilk kez denenen bir pratik oluyor.
Ağaoğlu: Gezi ruhuyla bütünleşen tek parti
“HDP, Gezi ruhuyla bütünleşen ve bu ihtiyacı karşılayan tek parti. Türkiye'deki işsizlerin, inanç gruplarının, inanmayanların, yeşillerin, sosyalist partileri, feminist ve LGBT'leri kapsayan tek parti.
“Yüzde 50 kadın, yüzde 10 LGBT, yüzde 10 gençlik kotası var. Siyaseti kapalı kapılar ardından değil, demokratik bir zeminde gerçekleştiriyor.
“Seçime endeksli değiliz, şiarımızı da Gezi ruhuyla ‘Bu daha başlangıç, mücadeleye devam’ şeklinde belirledik. Altan Tan'ın marjinallik eleştirisi BDP'yi değil, kişisel düşüncesini yansıtıyor.
Altınpolat: ‘Marjinal’ damgalamaları ideolojik
“Başından beri HDP'nin bir Türkiye partisi olma iddiasında olduğunu söylüyoruz; bu amaçla yola çıktık. Marjinal damgalamalar ideoloji yüklü kavramlar. Çünkü bu kesimlere göre LGBT'ler de marjinal.
“HDP, bütün ezilenleri, dışarıda bırakılanları, ötekileştirilenleri kapsayan bir zemin, bir çatı. Bunu anlamak istemiyorlar.
“Kaos GL, kurulduğundan bu yana sadece LGBT sorunlarıyla değil, demokrasi, özgürlük ezilenlerin mücadelesiyle ortaklık kurmaya çalıştı. HDP de bizim hareketin genel yönelimlerine uygun bir şemsiye. Yerel seçimler, HDP'nin görücüye çıkması ve Türkiye partisi iddiasının sınaması açısından çok önemli.” (NV/EKN)