Haberin İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili ve hukukçu Meral Danış-Beştaş, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında “çoklu baroyu” düzenleyen kanun teklifine dair görüşlerini açıkladı, teklifin geri çekilmesini talep etti.
Basın toplantısına, HDP’li milletvekilleri de cüppeleriyle katıldı.
TIKLAYIN - Üç kente “çoklu baro” teklifi Meclis’te
Aynı kentte birden fazla baro kurulmasına imkan veren Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, dün Meclis Başkanlığına sunuldu. Düzenlemeye göre beş binden fazla avukat bulunan illerde, asgari iki bin avukatla baro kurulabilecek.
Türkiye Barolar Birliği rakamlarına göre, Ankara Barosu’na 17 bin 598, İstanbul Barosuna 46 bin 52, İzmir Barosuna 9 bin 612 avukat kayıtlı. Türkiye’deki toplam kayıtlı avukat sayısı da 127 bin 691.
Dolayısıyla “çoklu baro” düzenlemesi beş binden fazla üyesi bulunan İstanbul, Ankara ve İzmir barolarını etkiliyor.
Teklif yarın Adalet Komisyonunda görüşülmeye başlanacak.
“Savunma çöktüğünde yargı tamamen bitecektir”
Meral Danış-Beştaş konuşmasında, avukatlık mesleğinin savunmanın teminatı olduğunu söyledi:
“Bütün illerde on binlerce avukat alanlarda. Bu baro teklifine karşı itirazlarını ve kabul etmeyeceklerini tüm Türkiye ve dünyaya ilan ediyorlar.
“Hayatın her alanında tekçiliği savunan, her türlü antidemokratik hukuk dışı uygulamayı hayata geçiren iktidar aklı çoklu baroyu garip bir şekilde demokrasi adına savunmaktadır. Burada amaç halkı savunmasız bırakmaktır.
“Önce hukuku ortadan kaldıran, hukuk devleti ilkelerini yerle bir eden iktidar, şimdi de halkı hukuk güvenliğinden yoksun bırakmaya çalışıyor. Çoklu baro ile baroları bölmek ve savunmayı çökertmek istiyorlar. Bu yolla savunma çöktüğünde tamamen yargı bitecektir.”
Barolar neden hedefte?
“İktidar bugün tüm ülkenin kurumlarını etkisi altına almış olmasına karşın barolar ve meslek örgütlerine söz geçirememenin sıkıntısını yaşıyor. Bu nedenle barolara ve seçimlerine müdahale etmek istiyor.
“Onları etkileyemeyince de bölmek parçalamak, işlevsizleştirmek istiyor. Buradaki amacı; avukatların bütünlüğünü bozmak, çoğunluğu temsil eden avukatların temsil hakkını kısıtlamak ve muhalif görülen sesleri bastırmaktan başka bir şey değildir.
“AKP ve Erdoğan'ın AKP’nin başarısızlığını, icraatlarını; hukukun üstünlüğünün ve hukuk devleti ilkesinin nasıl bir yerle edildiğini, yargının nasıl taraflı ve bağımlı olduğunu, yürütmeye ve siyasete bağlı olduğunu en sert dille ifade eden kurumların başında barolar ve avukatlar gelmektedir.
“Herkesin geleceği sözkonusu”
“Bu teklif sadece avukatları ve baroları ilgilendirmiyor. Herkesin hak arama özgürlüğü ve yollarını tıkayacak bir tekliftir. Avukatların meslek odası olan barolar kamu kurumu niteliğinde olmanın yanında insan hakların ve hukukun üstünlüğünü savunmak ve bu davalara müdahil olmak görevlerine de sahiptir.
“Bu konuda ücretsiz hukuk desteği sunan adli yardımın, CMK desteğinin nitelikli bir şekilde alınmaması sonucunu doğuracaktır. Vatandaşların hak kayıpları anlamına gelecektir, çoklu baro hayata geçirilirse, kadın cinayetleri mağdurlarının adalete erişimi da imkansız hale gelecektir. Avukatlar ve barolar toplumun en büyük güvenceleri arasındadır.
“Sadece avukatların geleceği değil yargıya, savunmaya, hak aramaya ihtiyaç duyan herkesin geleceği sözkonusu. İşkencenin, ayrımcılığın, haksızlığın, adaletsizliğin ayyuka çıktığı şu günlerde tek güvenebileceğimiz yapı savunmadır.
“82 milyona sesleniyorum. Bu teklif hepinizin hak arama yollarını ortadan kaldıracaktır. Sizin tazminat davanız, boşanma davanız, bir ceza yargılamanız, bir icra takibiniz olsun, herhangi bir mahkemede herhangi bir işinizde biat eden avukat gerçeği, çoklu baro gerçeği hak aramayı, avukat seçme özgürlüğünüzü ortadan kaldıracaktır.” (AS)