Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Onur Hamzaoğlu, Anayasa değişikliği referandum sürecine dair basın toplantısı düzenledi.
HDK Eşsözcüleri, referandumda “Hayır” diyeceklerini duyurdu. Toplumun farklı kesimlerinin “Hayır”ını yan yana örgütlemeye dair bir süreç izleyeceklerini belirtti.
Eşsözcüler, referanduma dair anketlerde yüzde 20’ye yakın kararsızların olduğunu, hayır oylarının önde olduğunu belirterek, hayır oyu verenlere umut ve cesareti yaygınlaştırmanın gerektiğini söyledi.
Hamzaoğlu: Devletin yeniden inşa süreci
Hamzaoğlu, siyasal sürece dair değerlendirme yaptı.
24 Ocak kararları ile 12 Eylül askeri darbesi arasındaki ilişkiyi çok sonradan kurduklarını söyleyen Hamzaoğlu, bugünü değerlendirirken de dünya kapitalizminin Türkiye’ye ve benzer ülkelere nasıl yansıdığının gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.
“Hep birlikte yoksullaştık. Ekonomik kriz derinleşme eğiliminde. Yapısal krizi halkçı, sınıftan yana perspektifli politikalarla aşabileceğimiz açık. Hükümetin ve sarayın gündeminde bu yok.”
Hamzaoğlu, Anayasa değişliği taslağı ile ilgili şöyle dedi:
“Bu tek başına yönetim değişikliği değil, sistem değişikliği. Devletin yeniden inşa süreci var. Üniversite öğretim üyelerinin imza atmış olmaları gerekçelendirilerek kamudan çıkarılmaları, sağlıkçıların çıkarılmasını sadece tasfiye olarak değerlendirilirsek eksik kalırız. Bunlar devletin yeniden inşa edilme sürecinin önemli bir parçasıdır.”
Kılıç Koçyiğit: Çıkacak 'evet' meşru değil
Kılıç Koçyiğit, 24 Ocak 1993’te öldürülen gazeteci Uğur Mumcu’yu anarak başladığı konuşmasında 1982 anayasası süreci ile bugün yaşanan süreci karşılaştırdı. Anayasa değişikliği teklifinin zamanlamasına dikkat çekti.
“12 Eylül’ün ardından yasalaştırılan Anayasa meşru, toplumun yararına bir anayasa mıydı, hayır. Bugün karşı olduğumuz süreç de ondan farklı değil.
“12 Eylül anayasası yapılırken de toplumun hiçbir kesimine sorulmamıştı. Bugün de katılıma kapalı bir anayasa süreci var. Yapım itibariyle meşru değil. Toplumsal katılıma açık değil. Hiçbirimizin sorunlarına çözüm üreten bir taslak değil.”
“15 Temmuz’daki darbe girişimine karşı dört partinin ve halkın bütünlüklü duruşu varken, mevcut hükümetin bizi OHAL rejimi altında anayasal değişikliğe mecbur bırakması ve buna giderken de toplumsal muhalefeti tırpanlaması bize 15 Temmuz’un oluş koşullarıyla ilişkili ciddi soru işaretleri oluşturuyor.”
Kılıç Koçyiğit, “Referandumdan çıkacak ‘evet’ meşru bir ‘evet’ değil. Bu anayasayı tanımayacağımızı ilan ediyoruz” dedi.
“ Buna karşı da açık net şekilde mücadele edeceğiz. Bu ülkenin demokratikleşmesi için tünelden önce son çıkış olabilir.
“AKP’nin yenildiği, geriletildiği toplum üzerindeki tahakkümünün kırıldığı, sandıkta bir kez daha 7 Haziran hezimetiyle karşılaştığı sonucu da çıkarabiliriz.
“Umudumuz mücadele gücümüz büyük. Bize rağmen bu anaysa geçmeyecek. Birçok kesimin hayır oyu var. Bizler de ‘Hayır’ı örgütleyeceğiz. Tüm hayırların birbiriyle organizeli, birbirini besleyen, yan yana duran büyüten bir noktada durması için ilişkilerimiz devam ediyor.” (BK)
* Fotoğraf: Damla Sandal / İstanbul / bia