“Bu seçimlerden çok özel bir sonuç çıkarılabileceğini düşünmüyorum. Kamuoyunda ‘AKP geriledi mi, gerilemedi mi, ittifak girişimi çalıştı mı çalışmadı mı’ gibi tartışmalar yersiz. Cumhurbaşkanlığı seçimleri için de bir veri sunduğunu düşünmüyorum. Sadece iki turlu yerel seçimin gerçek zamanlı gerçek provasını gördük.”
KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) kararıyla aralarında Yalova ve Ağrı’nın da bulunduğu 14 merkezde 1 Haziran’da tekrarlanan yerel seçim sonuçlarını bu sözlerle değerlendiriyor.
AKP ve CHP’ye kategorik olarak yönelmediler
“Yalova'da CHP'nin oylarını 1900 küsur, AKP'nin 1700 arttığını görüyoruz. MHP'den 2500, HDP'den 1400 oy eksilmiş.
“AKP ve CHP dışındaki partileri destekleyen seçmenlerin kategorik olarak AKP’yi veya CHP’yi desteklediğini söyleyemeyiz. Öyle olsaydı, mesela MHP seçmeni kategorik olarak CHP’yi destekleseydi, CHP’nin oylarının 29 bin 227 değil 31 bin olurdu.
“Aynı şekilde HDP'ye oy verenlerin de bir partiye kategorik olarak yönelmediğini görüyoruz.
“CHP ve AKP’yi destekleyenler dışındakiler sandığa gitmemeyi tercih etmiş. 30 Mart'a oranla 4 bin kişi sandığa gitmemiş. Genellikle yapılan AKP+SP+vs veya CHP+MHP+vs gibi hesapların gerçekçi olmadığı görülüyor. Bu seçimin gösterdiği en önemli veri bu.
“Ağrı'da da seçime katılımda azalma var ve burada da kategorik olarak şu partiyi destekleyenler bu partiye oy verdi diyemiyoruz.
“Mesela Ağrı'da AKP 20 bin 616 oy almış, şimdi de 20 bin 609 oy almış. Sadece yedi kişi eksilmiş. HDP ise oylarını 2800 artırmış.
Milliyetçi dil
“Bu seçimlerden yola çıkarak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde şu olacak gibi bir sonuç çıkarılmasının çok abartılı olduğunu düşünüyorum. Gerçek zamanlı iki tur için prova yaptık ama cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin bir ima okumuyorum. Toplam 140 bin civarı seçmen oy kullandı. Bu Türkiye örneklemi olamaz.
“Kürtler Tayyip Erdoğan'ın başkanlığına oy verecekler deniyor ama ben öyle okumuyorum. Bir kere sosyolojik olarak baktığımız zaman MHP tabanı ile AKP tabanı birbirine daha benzer.
“Dolayısıyla Tayyip Erdoğan'ın Kürt siyasetinden şu anda aldığı oydan fazlasını almaya ihtiyacı yok. Zaten 17 Aralık'ta kaybettiği oyun bir kısmı emanet olarak MHP'de. Önümüzdeki günlerde AKP bildiğimiz milliyetçi dilini sürdürecek ve MHP'nin sosyolojik tabanına oynayacak ve oradan kendine destek sağlayacak.
CHP ve HDP’nin başarısı
“1 Haziran seçimlerinde AKP açısından iyi veya kötü bir şey okuyamıyorum.
“CHP açısından ise Muharrem İnce kendinden beklenmeyen ya da kamuoyunda şimdiye kadar bildiğimiz yüzünden farklı bir şey yaptı Yalova'da. Muhalefet partilerine buradan farklı bir strateji modeli çıkartabilir.
“Ağrı yıllardır AKP yönetiminde ve HDP'ye geçti. HDP, doğuda güneydoğuda üç büyükşehir, sekiz il ve 80 küsur ilçe kazandı. Nerdeyse bir coğrafyayı yönetir hale geldi.
Ademi merkeziyetçi yönetim
“Şimdi bu durumun ülke için ürettiği bir fırsat veya bir risk var.
“Ben sadece devletin demokratikleşmesi değil, yönetimin de ademi merkeziyetçi olması gerektiğini savunanlardanım. Türkiye demokratikleşmeyi hep hak ve özgürlükler üzerinden konuşuyor ama yönetim meselesini pek fazla konuşmuyoruz. Bizim bütün kararları yerel yönetimlere bırakan başka bir yönetim düzenine dönmemiz lazım. Siyaseten de böyle gündelik hayat pratiği açısından da böyle.
“Dolayısıyla Kürt siyasetinin de en büyük taleplerinden biri yerellik meselesi olduğu için Türkiye ilk kez bu yerellik meselesini düzgün şekilde tartışabilir ve Kürt siyaseti buna çok önemli katkılarda bulunabilir ve buradan bir zihni dönüşüm üretebiliriz. Fırsat dediğim bu.
“Ama bunu 'Vay ikinci bayrak çektiler', 'Belediyenin kapısına Kürtçe tabela astılar', Bölündük mü, bölünmedik mi' gibi saçma sapan bir yerden de tartışmak veya Kürt siyasetinin yapacağı bazı hatalarla tartışmayı kıvılcımlamak gibi bir risk de var.” (EKN)