* Fotoğraf: Pixabay
Hayvan hakları savunucuları, hayvan mamalarına gelen zammın yanı sıra bu ürünlerin lüks tüketim olarak kabul edilmesi nedeniyle yüzde 18 KDV uygulanmasına karşı günlerdir sosyal medya üzerinden kampanya yürütüyor.
“Mama lüks değil temel ihtiyaç” diyen hayvanseverler yüzde 18 KDV kaldırılması çağrısı yapıyor. Özellikle sokaktaki hayvanları besleme konusunda zorluk yaşadıklarını belirten kullanıcılar ve hayvan hakları kurumları fahiş fiyat artışına karşı “denetim” de talep ediyor.
Mamalardaki fiyat artışını, bu artışın hem sokak hayvanlarına hem de evlerdeki hayvanlara nasıl yansıyacağını Türkiye Hayvanları Koruma Vakfı Başkanı Erman Paçalı’ya sorduk.
“Mama fiyatlarındaki artış denetlenmeli”
Türkiye'de 30 kadar firmanınoptimum ve premium olarak yılda yaklaşık 180 bin ton yerli mama üretimi yaptığını aktaran Paçalı, dövizdeki artıştan yerli üretim mamaların yüzde 80'e varan zam oranıyla etkilenmesinin mümkün olmadığını, yerli üretim mamalardaki maliyet artışının "fırsatçılık" olduğunu söyledi:
“Türkiye'de 30 kadar firma optimum ve premium mama üretimi yapıyor. Yılda 180 bin ton üzerinde kuru ve yaş kedi ve köpek maması üretiliyor; yerli üretim. İç piyasa dışında yurtdışına da satılıyor. Yani piyasadan temin edilen mamalar ithal değil. Aksine ihracatını yapıyor Türkiye.
"Ve bu mamalarda yer alan hayvansal gıda yüzde 4-6 oranlarında. Bu da genellikle insanların tüketmediği atıklardan oluşuyor. Gerisi iç piyasadan temin edilen tarımsal içerik. Yani üretim yerli, hammadde iç piyasadan. Dövizden doğrudan etkilenmesi mümkün değil. Sadece iç piyasada maliyete tarımsal üründeki fiyat artışı ve enerji giderleri gibi giderlerden kaynaklı dolaylı etki söz konusu. Bu da mamanın son tüketici fiyatlarında yüzde 80'lere varan bir zammın karşılığı olamaz. Böyle bir maliyet artışı mümkün değil. Zamlar fırsatçılıktan başka bir şey değil.”
“Süper Premium dışında ithal mama yok”
Paçalı, yurtdışından ithal edilen mamalardaki artışın ise döviz kurundaki dalgalanmalara bağlı olarak normal olduğunu ancak bu artışın KDV ile birleştiğinde sokaktaki hayvanların aç kalmasına neden olacağını da ekledi:
“Yurtdışından ithal edilen mama tipleri süper premium mamalar. Yani kalp, böbrek, sindirim gibi hastalıklar nedeni ile tüketilmesi gereken ve veteriner kliniklerinde reçete edilen ve satılan mamalar. Bu mamalar zaten petshop ve mağazalarda satılmıyor. Süper premium üretim yerli olmadığı için döviz kurundan etkilenmesi doğal. Ancak bu sadece süper premium için geçerli.”
“Mama'da KDV indirimi şart”
Türkiye'de hayvan yemlerinde uygulanan yüzde 1 KDV oranı kedi ve köpek mamalarında yüzde 18. Paçalı, "Yani etinden sütünden kürkünden fayda sağlayamadığınız hayvanın beslenmesi bile lüks sayılıyor" dedi ve vergi oranının hakkaniyetli bir şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini ifade etti:
"Kürkte vergi yok, besi hayvanlarında yüzde 1 ama sokaklarda yaşayan kedi köpeğin tükettiği mamanın KDV'si yüzde 18. Bu akıl alır bir şey değil. Zaten artan fiyatlar ve zamlar hayvanseverlerin belini bükmüşken bu vergi diliminin değiştirilmesi de kaçınılmaz bir zorunluluk halini aldı. Hükümetin bu vergi oranını hakkaniyetle ele alması ve yeniden düzenlemesi gerekiyor.
"Aksi halde sokaklarda açlık baş edilemez bir hal alacak. Özellikle kış aylarında gıda ihtiyacı artan hayvanlar yeterli gıdaya ulaşamadığında bağışıklıkları azalır, bu da hastalıkların artması anlamını taşır. Krize dönmeden bu sorunun çözümü için adım atılması şarttır.”
Yüzde 30-50 civarında zam
Sosyal medya üzerinden paylaşılan mesajlarda kimi tüketiciler fiyat artışının yüzde 100’ü bulduğunu söylerken, kimileri yüzde 30 ile 50 arasında artışa işaret ediyor. Tüketiciler ve satıcılar özellikle yerli mamalarda yüksek fiyat artışları ile karşılaşıyor.
Rakamlar ürün çeşidi sebebiyle net olmasa da son 10 gün içerisinde en az yüzde 39'luk bir zam yerli üretim mamaların tamamına uygulanmış durumda.
(TP)