Hayvanları Koruma Kanunu ve Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, Adalet Bakanlığı'nca hazırlandı ve bir ay içinde görüş belirtmeleri için Cumhuriyet Savcılıklarının Adalet Komisyonlarına yollandı.
Yeni tasarıda hayvanlara karşı gerçekleşen zarar verici eylemler “kabahat” değil, “suç” olarak tanımlanıyor. Ancak tasarıyı bianet’e değerlendiren Hayvan Hakları İzleme Merkezi ve Komitesi (HAKİM) Eşsözcüsü Fatma Biltekin, tasarıda neyin suç olarak kabul edildiğinin açıkça belirtilmediğine dikkat çekti.
Biltekin, sahipsiz hayvanlara karşı işlenen suçlarda soruşturma açılmasının Bakanlıktan savcılığa yapılan başvuruya bağlı olmasına da tepki gösterdi; “Ortada bir kötü niyet, biz hak savunucularını engellemek, hayvanlara yönelik sistematik suç işleyen belediyeleri koruma gibi bir düşünce yoksa bu durum düzeltilir” dedi:
"Tasarı, sadece çok tepki gören hayvan hakları ihlallerinde, toplumsal infiali sönümlendirmek için işe yarayacak. Bu hali ile tasarının getireceği yenilikler, çok nadiren hapis cezası, bol bol ceza erteleme, nadiren adli para cezası ve arttırılan idari para cezaları olacak. İdari para cezalarında öngörülen artışlar da oldukça yetersiz. Tasarı, hayvanları ve onların haklarını korumak maksadı ile hazırlanmamış."
Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği’nden Özge Özgüner de mevcut yasada “hayvanla cinsel ilişki” ifadesiyle tanımlanan hayvanlara tecavüz suçunun, yeni tasarıda da yer almamasına tepki gösterdi.
Tasarıda neler var?
Tasarıya göre, hayvanlara karşı işlenen suçlarda para cezaları arttırılıyor ve tasarıda şu maddeler yer alıyor:
* Sahipli veya sahipsiz hayvana acımasız ve zalimce muamelede bulunan veya eziyet eden ya da bu hayvanı haklı bir neden olmaksızın öldüren kişi dört aydan üç yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılacak.
* Nesli tükenme tehlikesi altında hayvanı öldüren kişi 3 yıldan 7 yıla kadar hapis ve 500 günden 5 bin güne adli para cezasıyla cezalandırılacak.
* Birden fazla hayvana karşı işlenen suçlarda ceza yarı oranda arttırılıyor.
* Hayvan dövüştürenler 2 aydan 2 yıla hapis ve para cezası çarptırılacak.
* Suç sahipli hayvana karşı işlenirse, soruşturma hayvanın sahibinin şikayetine bağlı olacak.
* Sahipsiz hayvana karşı suçlarda, Bakanlığın savcılığa başvuru yapması gerekiyor ve başvuru muhakeme şartı niteliği taşıyor.
Tasarıyı görüntülemek için tıklayın.
5199 nolu Hayvanları Koruma Tasarısı'nı görüntülemek için tıklayın.
“Alt sınır 3 yıl olmalıydı, cezasızlık sürecek”
HAKİM’den Biltekin, tasarının aksine, işkence, tecavüz, öldürme gibi suçların cezasının ayrı ayrı belirlenmesi gerektiğini belirtirken, cezanın alt sınırının 4 ay olmasına dikkat çekti.
“Yaşam ve beden dokunulmazlığı hakkına saldırı niteliğindeki işkence, tecavüz, öldürme gibi fiillerin, ayrı ayrı suç şeklinde ve bu suçlara verilecek cezaların da açıkça belirtilmesi gerek.
“Bu suçlar için belirlenecek cezanın alt limiti en az 3 yıl olmalı ki faillere ‘iyi hal indirimi’ uygulanarak ceza ertelenemesin, adli para cezasına çevrilemesin.
“Örneğin, önceden sabıkası bulunan bir şahıs, tasarıya göre hayvana işkence ettiği için alt limitten cezalandırılıp, 1/6 iyi hal indiriminden de faydalanırsa 100 gün hapis cezası alacak. Bu ceza adli para cezasına çevrildiğinde, günlüğü 20 TL'den (alt limit) olmak üzere 2000 TL ceza almış olacak. Bunu taksitle ödeyecek. Failin cezası ertelendiğinde, fail ne para cezası ödeyecek ne de ceza failin sabıkasına işlenecek. Hiçbir caydırıcılığı yok!”
“Pitbull yuvalandırana 7000 TL, tecavüz edene 2000 TL ceza!”
Biltekin, kanunda “tehlikeli ırk” olarak nitelendirilen hayvanlara barınma hakkı sağlayanlara verilen cezanın, hayvan tecavüzcülerine verilen cezadan yüksek olduğuna dikkat çekti:
“Örneğin Pitbull ırkı bir köpeği sokakta bulup yuvalandıran kişi için 7.000 TL idari para cezası kesilebilecekken hayvana tecavüz eden bir faile 2.000 TL idari para cezası kesilecek.
“Bu, adil ve orantılı bir belirleme değil. Ayrıca tecavüz, kime yapılırsa yapılsın, suçtur ve hürriyeti engelleyecek şekilde failin cezalandırılmasını gerektirir. İdari para cezası kesildiğinde şahıs bunu ödemezse hiçbir yaptırımla pratikte karşılaşmıyor.”
“Belediyeler mevcut yasayı bile uygulamıyor”
Sahipsiz hayvanlara karşı işlenen suçlarda soruşturmanın Bakanlıktan gelecek yazıya bağlı olmasına tepki gösteren Biltekin, belediyelerin şimdiye kadar hayvanlara karşı işledikleri suçları hatırlattı ve “Hayvanları katleden, ıssız yerlerde ölüme terk eden belediye görevlilerine ceza şart” dedi.
“Hayvanları Koruma Kanunu, 14 yıldır yürürlükte. Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın, bugüne dek en kötü barınağa sahip belediyeye bile, hayvanların yaşamını olumlu yönde etkileyecek herhangi bir yaptırım uygulamadığını biliyoruz.
“Böyle bir gerçeklik varken, soruşturmanın başlatılması için ‘Orman ve Su İşleri Bakanlığı'ndan yazılı başvuru’ şartı getirilmesi, suçların cezalandırılmasında keyfiyete sebep olacaktır. Bu durum cezasızlık ortamı yaratacaktır.”
“Sivil toplumun başvuru hakkının önünü kesiyorlar”
Biltekin sözlerine şöyle devam etti:
“Zaten devlet korumasında olan belediye görevlilerinin soruşturulması için bakanlıktan yazılı başvuru şartı getirilmesi, belediyelere, kamu görevlilerine ‘ultra koruma’ sağlayacaktır.
“Bu başvuru şartı, vatandaşın, sivil toplum kuruluşlarının başvuru ve şikayet hakkını engelleyecek, suçlarla ilgili başvurularımız ile ilgili bakanlığın yazılı başvurusu yoksa savcılıklar başvurumuzun işleme konulmamasına doğrudan karar verebilecek. Bu durum, Anayasa'ya aykırı. Ortada bir kötü niyet, biz hak savunucularını engellemek, hayvanlara yönelik sistematik suç işleyen belediyeleri koruma gibi bir düşünce yoksa bu durum düzeltilir.”
“Cinsel şiddet suçu tanımlanmalı”
Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği’nden Özgüner de
“Hayvanları Koruma Kanunu’nda halen ‘hayvanla cinsel ilişki’ tanımı geçmektedir. Herkesin bildiği üzere, cinsel ilişki tarafların rızası dahilinde olmak zorundadır, hayvanlar söz konusu olduğunda hiçbir şekilde cinsel ilişkiden söz edilemez.
“Tecavüzün ‘cinsel ilişki’ şeklinde tanımlanması da, suç yerine kabahat olarak algılanmasına neden olmaktadır. Fail kendini üstün gördüğü ve bedeni üzerinde hak iddia ettiği herkesi hedef alabilir, bu insan da olabilir, hayvan da. O yüzden cinsel şiddet suçunda, insan-hayvan ayırt etmeden fail odaklı bir ceza belirlenmelidir. Acilen, hayvanların mal değil, yaşamının farkında olan bireyler olduğu kabul edilmeli, yasalar buna göre düzenlenmelidir. Hayvana cinsel şiddet uygulayan faillere, iyi hal indirimi de göz önüne alınarak en az 3 yıl ertelemesiz hapis cezası verilmelidir.” (ÇT)