bianet kedisi: Cemile (Fotoğraf: Murat Bayram)
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü'nde Meclis’e Hayvan Hakları Kanun teklifi verdi.
Türkiye’de hayvanlara yönelik şiddet ve yaşam hakkı ihlalleriyle ilgili vakaların sıklıkla basın aracılığıyla ülke gündemine geldiğini belirten Paylan, toplum vicdanının hayvanlara yönelik, kıyım, şiddet, istismar haberleriyle sarsıldığını ifade etti.
Bu durumun toplum vicdanında büyük yaralar açtığını dile getiren Paylan, “Bu konuda hüküm süren ‘cezasızlık’ ortamıyla, hayvanlara yönelik yeni suç ve şiddet vakalarının önü açılmakta, şiddet pratikleri bir sarmal şeklinde varlığını sürdürmektedir” diye konuştu. Paylan şöyle devam etti:
Kanun teklifi maddeleri için TIKLAYIN
"Yürürlükteki kanun hayvan değil insan odaklı"
“Hayvanlara yönelik şiddet, toplumsal hafızada, sokak hayvanlarının uğradığı her türden şiddet ve yaşam hakkı ihlali vakaları üzerinden imlenmektedir. Oysa ki her gün mezbahalarda, hayvanat bahçelerinde, pet shoplarda, üretim tesislerinde, yunus parklarında, yani kısaca hayatın her alanında hayvanları hedef alan, süreğen ve sistematik bir şiddet sarmalı söz konusudur.
“2004 yılından bu yana yürürlükte olan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, hayvan değil insan odaklı; hak değil “koruma-merhamet” temelli bir yaklaşım getirmektedir. Hayvanlar korunması gereken varlıklar olarak tanınmakta, bununla birlikte hayvanlara yönelik kötü muamele, istismar, şiddet eylemleri suç değil, “kabahat” olarak tanımlanmaktadır.
"23 bin hayvan işkenceye maruz kaldı"
“Kanunun hayvanlara yönelik şiddet, istismar ve yaşam hakkı ihlallerinde yeterli ve etkili korumayı sağlamadığı ise kamuoyu nezdinde aşikâr haldedir.
“Bağımsız hayvan hakları savunucusu kurumların verilerine göre yalnızca 2016 yılında, tespit edilebildiği kadarıyla, en az 23 bin hayvan işkenceye uğramıştır. Deneylerde kullanılarak işkence gören ve canlı hayvan taşımacılığı nedeniyle hem psikolojik hem fiziksel işkenceye maruz kalan hayvanların bu sayıya dâhil olmadığı ayrıca belirtilmelidir.
“Hayvanlara acı, ceza veren, onların yaşamını ve haklarını elinden alan her tür eylemin, cezai sorumluluk gerektiren suç olduğunu; hayvanların, doğuştan gelen ve korunması gereken ve onları hayvan severlere karşı bile koruyacak hakları olduğunu topluma ve bireylere hatırlatacak; şiddet vakalarının cezasız kalmasının önüne geçecek her türden hukuksal ve cezai düzenleme, eksiksiz uygulanacak biçimde ve hayata geçirilmelidir.”
"Şiddet bir kültür haline gelmeye başladı"
Hayvanları gerçek anlamda koruyacak ve hayvanlara karşı işlenen suçların cezalandırılmasını sağlayacak bir kanun teklifini 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü’nde Meclis’e sunduklarını dile getiren Garo Paylan, hayvanlara yönelik şiddetin, bir “kültür” haline gelmeye başladığını belirtti ve Türk Ceza Kanunu ve Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik yapılmasını istedi.
Paylan, son olarak kanun teklifinin hayata geçirilmesiyle hayvan hakları alanında çağdaş bir yapının egemen kılınmasını amaçladığını dile getirdi. (HA)