Hayvan hakları savunucuları, 4 Ekim Dünya Hayvanlar Günü öncesinde hayvanların maruz kaldığı hak ihlallerine dikkat çekmek için sokağa çıkmaya hazırlanıyor.
Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu (HAYKONFED) ve Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) 2 Ekim Pazar günü saat 12:00'da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı önünde ve saat 13:00'da da İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü’ne siyah çelenk bırakacak.
Eylem çağrısı şöyle:
"4 Ekim'i kutlamıyoruz, yastayız! Türü ne olursa olsun, hayvanların soykırıma uğratılmasına razı değiliz. Bugüne dek ezilen, sömürülen, tecavüze ve işkenceye maruz kalan tüm hayvanları anmak, onların yasını tutmak ve hayvanlar için adalet talebimizi bir kez daha yinelemek için toplanıyoruz. Siyah kıyafetlerinizle siz de gelin, hayvanların sesini hep birlikte yükseltelim."
Neden İBB önünde?
İstanbul 6. İdare Mahkemesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) inşa ettiği binlerce köpek kapasiteli Kısırkaya barınak projesinin mevzuat hükümlerine açıkça aykırı olduğuna karar verdi. Mahkeme ayrıca İBB’nin projenin iptali için hayvan hakları savunucularından gelen talebi reddetmesinin hukuka aykırı olduğunu söyledi.
TIKLAYIN - MAHKEME KISIRKAYA BARINAĞINI MEVZUATA AYKIRI BULDU
Ancak mahkeme kararının ardından İBB uygulamalarında hiçbir değişiklik olmadı, belediyelerin hayvan toplama faaliyetleri ve hayvanların Kısırkaya’da kötü koşullarda tutulması uygulaması devam etti.
Hayvan Haklarını Koruma ve Geliştirme Derneği (HAGİD), bu mahkeme kararına dayanarak Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul 3. Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Bölge Komisyonu'na 28 Eylül’de başvuruda bulunarak barınaktaki yapıların İBB tarafından kaldırılması ve mahkeme kararında belirtilen mevzuata aykırı durumların bertaraf edilmesini istedi.
TIKLAYIN - KISIRKAYA BARINAĞINDA MAHKEMEYİ TANIMAYAN İBB'Yİ KORUMA KURULU'NA ŞİKAYET ETTİLER
HAGİD ayrıca mahkeme kararını uygulamayan İBB’den de manevi tazminat istedi; bu tazminatı elde etmesi durumunda, 20 bin lirayı sokak hayvanlarının durumlarının iyileştirilmesi için kullanacak.
Neden İstanbul Üniversitesi önünde?
Hayvan özgürlüğü aktivistleri, Aralık 2015’te “Eğitimde Vicdani Ret” kampanyası başlattı ve veterinerlik fakültesi ve benzeri fakültelerde okuyan öğrencilere hayvanları öldürmemek için vicdani ret haklarını kullanma çağrısı yaptı.
TIKLAYIN - HAYVANLARI ÖLDÜRMEMEK İÇİN “EĞİTİMDE VİCDANİ RET” KAMPANYASI
Vegan aktivistler, 16 Aralık 2015’te İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nde “et muayenesi” dersini basmış, derse getirilen iki koyunun kesimine engel olmaya çalışmıştı.
Türkiye’de veteriner hekimlikten genetik mühendisliğine, biyolojiden kimyaya, birçok bölümde canlı hayvanlar kullanıyor; üzerlerinde deneyler yapılıyor, hayvanların nasıl öldürülecekleri öğrencilere gösteriliyor.
Öğrenciler, çoğu zaman hayvanın ders başlamadan üniversitenin etrafında gezinen sokak hayvanlarından seçildiğini anlatıyor.
TIKLAYIN - "HAYVAN DENEYLERI YAPARKEN ÖLDÜRMEYE ALIŞTIĞIMI FARKETTIM"
Deneyler ne kadar gerekli? Nasıl yapılmalı?
* Birçok ülkede insanlar bir hayvanı kaybettiğinde, o hayvanı gömmek yerine üniversitelere bağışlıyor. Böyle bir sistem Türkiye’de yok. Kliniklerde ölen hayvanların çoğu çöpe atılıyor.
* İnsanlarda görülen rahatsızlıkların sadece yüzde 1,16’sı hayvanlarda görülüyor ve testlerin sadece yüzde 5 ila 25’i insana uygun sonuçlar veriyor. Aktivistler, “Penisilinin 200 sene gecikmesinin sebebi, tavşanları öldürüyor olmasıydı” diyor. Yani yüzde 100 sonuç vermediği ispatlanmış bu deneyler yerine kök hücre gibi yöntemlere başvurulabilir.
* Bürokratik düzenlemeler de hayvan deneylerini şart koşuyor. Bu düzenlemeler Avrupa’da elden geçirilmeye başlandı.
* Simülasyonlar, bilgisayar programları ve maketlerle de bu iş yapılabilir. İtalya, tüm dünyada eğitimde vicdani ret hakkını tanıyan ilk ülke ve bu kararın hemen ardından PVC fareler üretmişler. (ÇT)