İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, karşıt medya grubunun çıkar amaçlı faaliyetlerini eleştiren yazılar yazdıktan sonra öldürülen gazeteci Cihan Hayırsevener ile ilgili davada görevsizlik kararı vererek topu Yargıtay'a attı.
Balıkesir'in Bandırma İlçesi'nde Güney Marmara'da Yaşam gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hayırsevener'in 18 Aralık 2009'da öldürülmesiyle ilgili davaya cinayetten 10 ay sonra başlandı.
Mahkeme heyeti başkanı Hakim Zafer Başkurt, 15 Ekim'de görülen duruşmada, "çıkar amaçlı örgüt kurma", "örgüt üyeliği", "kamu ihalelerine fesat karıştırma" suçlarından açılan davayı gazetecinin öldürülmesi davasıyla birleştirdikten sonra Bandırma Ağır Ceza Mahkemesi ile aralarındaki görev uyuşmazlığı sorunun çözülmesi için dosyayı Yargıtay 5. Ceza Dairesi'ne göndermeye karar verdi.
Mahkemeye göre, sanıkların üzerine atılı suçlar, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 250. maddesinden belirtilen suçlardan değil ve "eylemler bireysel değerlendirilmesi gerekiyor".
Ancak CMK'nın 250. maddesinin (b) bendinde, bu mahkeme "Haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde cebir ve tehdit uygulanarak işlenen suçlara" da bakmakla yükümlü kılınıyor.
Davadan tetikçi zanlısı Serkan Erakkuş, İlk Haber gazetesi yayın koordinatörü Engin Arıcan, gazeteyi yayımlanan ailenin üyeleri İhsan Kuruoğlu, İlbey Kuruoğlu, Osman Kuruoğlu, Bandırma Belediyesi başkan yardımcısı Talip Yıldız'ın da aralarında bulunduğu 12 kişi yargılanıyor.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, duruşmada, "üzerine atılın suçun niteliği, delil durumu, tutuklulukta geçirdikleri süreleri" de göz önüne alarak, İlbey Kuruoğlu ve Talip Yıldız'ın da tahliyesine karar verdi. Mahkeme, Serkan Erakkuş, İhsan Kuruoğlu ve Kerem Yılmaz'ın tutuklu kalmasına hükmetti.
Cumhuriyet savcısı Hüseyin Ayar'ın 11 Ağustos'ta kaleme aldığı iddianamede, tetikçi zanlısı Erakkuş, Hayırsevener'i cezaevinden ölümle tehdit ettikten sonra cezalandırılma yönünde talimat verdiği ifade edilen Ihsan Kuruoğlu, avukatı olarak görev yaptığı halde bu kişinin örgüt faaliyetleri çerçevesinde verdiği talimatları çevresine aktardığı gerekçesiyle Ferda Dündar ve saldırıya karıştığı belirtilen Kerem Yılmaz için Ceza Yasası'nın 80/1-a maddesi uyarınca müebbet hapis cezası isteniyor.
Dava dosyasında bazı bilgiler davacı tarafın endişelerine neden olmuştu. Bandırma Sulh Ceza Mahkemesi'nin 15 Şubat'ta verdiği iletişim tespit kararının uygulanması sonucunda avukat Ferda Dündar'ın, Kuruoğlu Ailesi'nin bir yakınına dosyanın İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne düştüğünü haber verirken, "İyi oldu tabi. Şey oranın başkanı bizim Erdekli Zafer......Yani başkan yabancı değil" dediği tespit edilmişti. (EÖ)