Balıkesir'in Bandırma İlçesi'nde Güney Marmara'da Yaşam gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Cihan Hayırsevener'in öldürülmesiyle ilgili davaya cinayetten 10 ay sonra 15 Ekim'de başlanacak.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek davada tetikçi zanlısı Serkan Erakkuş, İlk Haber gazetesi yayın koordinatörü Engin Arıcan, gazeteyi yayımlanan ailenin üyeleri İhsan Kuruoğlu, İlbey Kuruoğlu, Osman Kuruoğlu, Bandırma Belediyesi başkan yardımcısı Talip Yıldız'ın da aralarında bulunduğu 12 kişi yargılanıyor.
Sanıklara altı suçlama
Sanıklar, "kasten öldürmek", "tasarlayarak öldürmek", "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak", "örgütün veya amacının propagandasını yapmak" ve "ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurmak" ile suçlanıyorlar.
İhaleye fesat karıştılması ve yolsuzluk iddialarıyla ilgili yazılar yazıp bir süre tehdit altında yaşayan Hayırsevener, 18 Aralık 2009'da Bandırma Atatürk Bulvarı üzerinde bir kişinin silahlı saldırısına uğramıştı. Gazeteci, bacağına isabet eden kurşunlar nedeniyle kan kaybından yaşamını yitirmişti.
Güney Marmara'da Yaşam gazetesinin de bağlı olduğu Marmara Grubu ile İlkhaber Grubu arasında bir süredir gerginlik yaşanıyordu. Tartışma konularından biri bölgede yapılması planlanan termik santralle ilgiliydi. İlkhaber grubu Marmara grubunu termik santral karşıtı haberlere yer vermemekle eleştirmişti.
Cumhuriyet savcısı Hüseyin Ayar'ın 11 Ağustos'ta kaleme aldığı iddianamede, tetikçi zanlısı Erakkuş, Hayırsevener'i cezaevinden ölümle tehdit ettikten sonra cezalandırılma yönünde talimat verdiği ifade edilen Ihsan Kuruoğlu, avukatı olarak görev yaptığı halde bu kişinin örgüt faaliyetleri çerçevesinde verdiği talimatları çevresine aktardığı gerekçesiyle Ferda Dündar ve saldırıya karıştığı belirtilen Kerem Yılmaz için Ceza Yasası'nın 80/1-a maddesi uyarınca müebbet hapis cezası isteniyor.
Avukat Şahin: Basın özgürlüğü adına müdahiliz
"Dosya taraf olmamızın nedeni Yaşam gazetesi genel yayın yönetmenimizin yaptığı haberlerden dolayı bir cinayete kurban gitmesiyle ilgilidir. Basın özgürlüğü ve fikirleri ifade etme özgürlüğüne sahip çıkmak adına davaya müdahiliz."
Polis ihmali de var mı?
Hayırsevener'in öldürülmeden önce alınan ihbarlar üzerine polisin kısmi korumasında olduğu yönündeki bilgiler iddianamede yer almıyor.
Polis, bürosunun önünde şüpheli kişilerin görüldüğü yönünde televizyon yetkililerinin verdiği bilgiler üzerine Martaş Şirketi'nin bulunduğu sokakta çalışanların çıkış saatlerinde kısmi önlemler almıştı. Hayırsevener, buna rağmen 18 Aralık 2009'da Cumhuriyet Caddesi üzerinde öldürülmüştü. (EÖ)