100. Yıl İnkara Son Girişimi’nin Sultanahmet’te başlayan Soykırım Yürüyüşü, Ermeni tutukluların birçoğunun geri gelmediği yolculuğa çıkarıldıkları Haydarpaşa’da son buldu.
“Buradan ölüme gönderildiler” anonsuyla 1915’te buradan gönderilen Ermenilerin isimlerinin okunduğu anmada yapılan basın açıklamasında soykırımın tanınması, af dilenmesi, tazmin ve telafi edilmesi talepleri dile getirildi.
Ermenice türküler yolculuğa eşlik etti
1915’te Ermeni aydınların getirildiği cezaevi binası olan Türk ve İslam Eserleri Müzesi önünde düzenlenen anmayla başlayan Soykırım Yürüyüşü’ne iki yüzü aşkın insan katıldı.
Deniz yoluyla Haydarpaşa Gar’ına geçtikleri yolculuklarına Ermenice türküler eşlik etti. Ellerinde karanfiller ve 100. yılın sembolü olan unutmabeni çiçeği vardı.
Dünyanın birçok yerinden Ermeni’nin de anma için Türkiye’deydi. California’da yaşayan Ashkhen, elinde babasının ve arkadaşının yetimhanede iken göründüğü bir fotoğraf, kızı ve üç torunuyla geldi. Fotoğraftan babası Abraham Harutunyan’ı gösterirken adalet istediğini söyledi.
"Soykırım! Tanı!"
Yürüyüş, Haydarpaşa Garı’na geldiğinde onları karşılayan insanlarla birlikte merdivenlerde yerlerini aldılar.
İngilizce, Türkçe ve Ermenice olarak "Soykırımın 100. Yılı. Tanı. Af Dile. Tazmin Et" pankartı merdivenlere yerleştirildi.
Anmaya katılanlar ellerinde 1915’te tutuklanan Ermeniler ile birlikte 2011’de zorunlu askerliği sırasında öldürülen Sevag Balıkçı’nın fotoğraflarını, Ermenice, Türkçe ve İngilizce “Soykırım! Tanı!” yazılı dövizleri taşıdı.
"100 yıllık suç, utanç, inkar"
100. Yıl İnkara Son Girişimi adına Ermenice, Türkçe ve İngilizce yapılan basın açıklamasında 24 Nisan 1915’te Ermeni soykırımı'nın başlangıcını temsil eden İstanbul tutuklamalarının başladığı belirtildi. Soykırım sürecinde Süryani ve Rumların'da soykırıma uğradığı belirtilerek "Burada söz konusu olan 100 yıllık suç, utanç, inkardır" denildi..
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Bizler, soykırım faillerinin torunlarıyız. Belki hepimiz, birey olarak, doğrudan katliamlara ve yağmaya katılan kişilerin soyundan gelmiyoruz. ama onların etnik ve dinsel kimlikleriyle doğduk. Soykırım faillerinin yarattığı düzenden, ayrıcalıklardan yararlanan bir toplumsal gruba aidiz ve bunu sorgulamadan yaşadık. Bizim içine doğduğumuz din ve etnik kimlik adına işlendi soykırım ve inkar suçu. Bunun utancını, sorumluluğunu, manevi ağırlığıı taşıyoruz omuzlarımızda.
"Soykırım suçunun işlendiği bu topraklar üzerinde yapılacak soykırım anması, ancak imha edilen halkların yokluğunda - ve bu yokluk sayesinde- çoğalma, gelişme ve zenginleşme olanağını elde edenlerin torunlarının bu utancı dile getirmesi ve soykırım inkarının sorumluluğunu kabul etmesi ile bir anlam taşır.
"Bu anmamızın ahlaki içeriğidir. Anmamızın somut talebi de, soykırımın tanınması, ad dilenmesi, tazmin ve telafi edilmesidir."
"100. Yıl - İnkara Son Girişimi olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne buradan sesleniyoruz: Soykırımı tanıyın. Af Dileyin. Tazmin ve telafi edin. Ancak o zaman nehirlerden akan, vadilerde üst üste yığılan, uçurumlardan atılan, denizlerde boğulan mezarsız ölüler hak ettikleri gibi, haysiyetlerine uygun şekilde gömülmüş olacak. Ruhları huzura erecek. Yol edilen bir dünyayı geri getirmek mümkün değil ancak suçun kabulü ve adaletin tesisi, kurbanların inkar zulmüyle yaşayan ailelerinin duyduğu haklı öfke, acı ve özlemi bir nebze hafifletecektir." (BK)
* 100. Yıl İnkara Son Girişimi, Anadolu Kültür ve Araştırma Derneği ( AKA-DER), İnsan Hakları Derneği (İHD) Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon, Nor Zartonk, Turabdin Süryanileri Platformu, Yüzleşme Platformu, Zan Sosyal Siyasal İktisadi Araştırmalar Vakfı’ndan oluşuyor. Londra merkezli Gomidas Enstitüsü, Avrupa Ermeni Konseyi ve Paris’ten Collectif Van da girişimi destekliyor.