Hayatını Kaybeden Mahpus Akıcı’nın Cenazesi Memleketine Gönderildi

Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın

Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde dört yıldır “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklu olan Yonca Akıcı hayatını kaybetti.

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, dün öğlenden sonra yaşamını yitiren Akıcı’nın cenazesi Adli Tıp Kurumu’nda (ATK) yapılan otopsi işlemlerinin ardından defnedilmek üzere memleketi Ağrı'ya gönderildi.

Akıcı, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecridin kaldırılması amacıyla 1 Mart’tan bu yana açlık grevi yapıyordu ve 29 Mart’ta hapishanede yaşamına son verme girişiminde bulunduğu iddia edildi.

Yonca Akıcı, ağır yaralı olarak kaldırıldığı Çiğli Devlet Hastanesi’nde yoğun bakımda tedavi görüyordu.

TIKLAYIN - İHD ve TİHV: Kişilerin Yaşamlarına Son Vermesi Kabul Edilemez

Kemalbay: Adalet Bakanlığı sorumlu

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay da dün sosyal medyadan şu açıklamayı yaptı:

“Yonca Akıcı vefat etmiş. Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nden sapasağlam genç bir kadın şaibeli bir şekilde yaşamını yitirdi! Yonca Akıcı 1 Mart’tan itibaren 5 bini aşkın tutsakla beraber tecride karşı açlık grevindeydi. Ölümünden @AdaletBakanligi sorumlu.”

Temelli: Başka ölümler olmasın

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli de bugün konuyla ilgili şunları yazdı:

“#YoncaAkici tecrit son bulsun diye cezaevinde Zülküf, Ayten, Zehra ve Medya gibi yaşamına son verdi. Bu hukuksuzluğa son verilsin diye #LeylaGüven146gün’dür açlık grevinde. Başka ölümler olmasın!”

Leyla Güven: Yeni eylemlerde bulunmamalıyız

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle 7 Kasım 2018'de süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi başlatan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Leyla Güven, 24 Mart’ta yaptığı açıklamada, mahpuslara şu çağrıyı yapmıştı:

“Birinci önceliğimiz, moral ve motivasyonumuzu yüksek tutmaktır. İdeolojimiz, devrimcinin kolay ölmemesi üzerine kuruludur.

“Zülküf arkadaş, Ayten arkadaş, Uğur arkadaşın eylemleri önüne saygıyla eğiliyorum. Onlar, fedai bir ruhla sessizliği kırmak istediler. Ama şunu söylemek istiyorum; bu eylemleri yapan her arkadaş benim de bedenimden, ruhumdan, yüreğimden bir parça götürüyor.

“Zaten başlatılmış bir eylemimiz var. Biz zaten eylem halindeyiz, sonuç almaya yaklaştık. Açlık grevi eylemcileri etrafında yerlerimizi almalıyız. Yeni eylemlerde bulunmamalıyız.

“Kendime, yaşamıma dikkat ediyorum. Sizlerden de açlık grevi eylemleri etrafında toplanmanızı ve bu fedai eylemlerde bulunmamanızı istiyorum. Doğrusu, bunlar beni güçten düşürüyor. Ne yaparsam yapayım, beni duygusal olarak etkiliyor, yükümü ağırlaştırıyor. Bu şekilde ilerleyemem.”

Beş kişi hayatını kaybetti

Daha önce de 24 yaşındaki Medya Çınar 25 Mart'ta Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde, 33 yaşındaki Zülküf Gezen 17 Mart'ta Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi'nde, 24 yaşındaki Ayten Beçet 23 Mart'ta Gebze Kadın Kapalı Cezaevi'nde, 23 yaşındaki Zehra Sağlam 24 Mart'ta Oltu T Tipi Kapalı Cezaevinde ve Uğur Şakar Almanya’nın Krefeld kentinde tedavi gördüğü hastanede 22 Mart’ta yaşamını yitirmişti. (AS)