668 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Hayatın Sesi Televizyonu’na aynı anda IŞİD, TAK ve PKK propagandası yaptığı iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması görüldü.
Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasında sanık sıfatıyla yargılanan Hayatın Sesi Televizyonunun ortakları Mustafa Kara ve İsmail Gökhan Bayram ile avukatları hazır bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Barış Yarkadaş, Türkiye Yazarlar Sendikası’ndan (TYS) Başkan Mustafa Köz, Suna Aras, Müslüm Çelik ve Hakkı Zariç, gazeteci Tuğba Tekerek, Mehveş Evin, Gülten Sarı, Birgün gazetesi Yayın Kurulu Üyesi İbrahim Varlı, DİSK Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan ve Hayatın Sesi Televizyonu eski çalışanları ile Evrensel Gazetesi çalışanları izledi.
Kaya: Son moda iddianamelerden
Evrensel’in haberine göre iddianamenin okunmasıyla başlayan duruşmada konuşan avukat Gülşah Kaya, "Sanıklara isnat edilen suçla cezalandırılmalarını isteyen iddianame son dönemin moda iddianamelerinden" dedi.
Kaya, sanığın terör örgütü propagandasından yargılanmasını isteyen iddianamenin 4 sayfalık bir metinüç olduğunu, iddianamede sanıkların, faillerin hangi fiilleri işleyerek, hangi terör örgütünün propagandasını yaptığının anlaşılmadığını ifade etti. Kaya, iddianamedeki eksiklikler dolayısıyla sanıkların beraatini talep etti. Mahkeme heyeti Kaya'nın talebini reddetti.
Kara: Yayın politikasına müdahalem olamaz
Kara savunmasına, şirket sahiplerinin yayın işlerine müdahalesinin olamayacağını belirterek, yasalarda da bunun net bir şekilde ön görüldüğünü ifade etti. Kara şöyle konuştu:
"Yayınlarla ilgili dahlim ve müdahalem yokken nasıl oluyor da suça iştirak ediyorum. Bununla ilgili bir delil yok iddianamede. Bu suçlamanın bu haliyle üzerime atılması hukuka aykırıdır. Bu yayınların tümünde insanların ölümüyle ilgili net tepkimiz vardır ve devlete yönelik eleştiriler neden bunun engellenmediği yönündedir. Tüm terör örgütlerinin propagandasını aynı anda yapmak akla aykırıdır. Sadece RTÜK şikayetlerine dayanan televizyonculuk faaliyetlerinin ağır cezaya konu olmasını doğru bulmuyor ve beraatimi talep ediyorum."
Bayram: Suçlama akla aykırı
Bayram ise Hayatın Sesi Televizyonu'nun yayıncılık ilkelerinin istisnasız her zaman barıştan yana ve insanların öldürülmesine karşı olduğunu söyleyerek “Toplamda farklı terör örgütlerinin propagandasını yapmak akla aykırı. Ben hep insanların ölümünün karşısında oldum bireysel olarak da hiçbir zaman terörü desteklemedim, propagandasını yapmadım" dedi, beraatini talep etti.
Avcı: Cezai sorumlulukları yok
Avukat Devrim Avcı ise iddianamenin Gündüz Dağdelen isimli şahsın şikayetleri üzerine oluşturulduğunu belirterek, "Bu şahsın dilekçesi üzerine savcı bunu adeta görev addedip bir iddianame düzenliyor. Görevini ihlal ediyor çünkü müvekkillerim lehine hiçbir delil toplamıyor savcı” dedi. Bayram ve Kara'nın herhangi bir cezai sorumluluğu bulunmadığını dile getiren Avcı, beraat istedi.
Sonraki duruşma 7 Kasım’da
Mahkeme, iddianame kabul edilip kovuşturma aşamasına geçildiğinden iddianamenin geri gönderilmesinin reddine ve sanıkların duruşmadan vareste tutulmasına karar verdi. Duruşma, mazeret bildirerek duruşmaya katılamayan Gökhan Çetin'in savunmasının alınması için 7 Kasım'a ertelendi. (EA)