Kadınlar, yasal düzenlemelerden sevinçli, ancak bu düzenlemelerin hayata geçirilmesi için çabaların sürmesi gerektiğini vurguluyor; yasalara ilişkin eleştiri ve önerilerini bıkmadan dile getireceklerini belirtiyorlar.
Medeni Kanun, Seçim Kanunu ve "kota"
Kadınların, 2004'ün olumlu gelişmeleri arasında saydığı düzenlemelerin başında, Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) "kadınlara yönelik suçların aile, toplum ya da töreye değil, bireye karşı suçlar kapsamında sayılması" ve Belediyeler Kanunu ile nüfusu 50 binden fazla olan belediyelere sığınma evi açma zorunluluğu getirilmesi geliyor.
Namus cinayetlerine ilişkin artan toplumsal bilinç ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) avukat Ayten Tekeli'nin sadece evlenmeden önceki soyadını kullanabilmek için yaptığı başvuruyu haklı bulması da 2004'ün kazanımları arasında sayılıyor.
Kadınların 2005'ten beklentileri ise, Kadınların Medeni Kanun'un 10. maddesine ilişkin itirazlarının dikkate alınması, Seçim ve Siyasi Partiler yasasında gerekli düzenlemeler yapılarak kadınlar için kota uygulanması ve kadın istihdamının artırılması yönünde.
Dünya barışı için
Kadınların bir başka talebi ise, dünya barışına dair... Kadınlar, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Irak'taki işgalini sonlandırmasını, bölgede barış ve istikrarın hakim olmasını, hemcinslerinin yaşadığı şiddetin sona ermesini diliyorlar. Ortak görüşleri, kadının insan haklarının ancak siyasi istikrarın sağlandığı bir ortamda talep edilebileceği yönünde...
Diyarbakır Kadın Merkezi'nden Mehtap Kızılkan, Mersin Bağımsız Kadın Derneği Başkanı Adile Necla Ölçer, Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Şenal Sarıhan, Batman Kadın Dayanışma Merkezi'nden Süreyya Turgut Ayaz, Bursa Günyüzü Kadın Kooperatifi'nden Ayla Yıldırım, Çanakkale Kadın Dayanışma Grubu'ndan Süheyla Doğan ve Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Aydın'ın beklenti ve değerlendirmeleri şöyle:
Kızılkan: En önemli beklentimiz, sığınmaevlerinin açılması
* 2004'te kadının insan haklarına ve kadına yönelik şiddete ilişkin toplumsal duyarlılık arttı; kadınlar hakları konusunda biraz daha bilinçlendiler.
* Yasalarda olumlu değişiklikler oldu. Namus cinayetlerine ilişkin davaların bir kısmında, savcı ve hakimler hem azmettireni hem de suçluyu cezalandırdılar.
* Yedinci Kadın Sığınakları Kurultayı, çok geniş katılımla gerçekleştirildi. Artık bütün kadın kuruluşları hep birlikte hareket edebilecek düzeye ulaştı.
* Güneydoğu'da, namus cinayetleri nedeniyle ölen kadınların sayısı yine çok yüksek; ancak kurtulan kadınların sayısı da giderek artıyor.
* 2005'ten beklentimiz, yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi, henüz gerçekleştirilememiş düzenlemelerin de bir an önce tamamlanması.
* "Töre" ve "namus" kavramları iyice anlaşılmalı; TCK'daki "töre cinayetleri" maddesi "namus cinayetleri" olarak değiştirilmeli.
* Medeni Kanun'daki değişikliklerin hayata geçirilmesi; kadınların 10. maddeye ilişkin itirazlarının dikkate alınması gerekli.
* 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun da eksiklikleri giderilerek uygulanmalı.
* Belediyeler Kanunu'nun kabul edilmesi, özellikle bölgemizde çok önemli. Güneydoğu'da özel kurumların sığınmaevi açması, imkansız gibiydi. Çünkü bizler bu kurumların güvenliğini sağlayamamaktan endişeliydik. Belediyelerin sığınmaevi açması, 2005'ten en önemli beklentimiz.
Doğan: Yüzde 30 değil, yüzde 50 kota istiyoruz
2004'ün en büyük kazanımı, TCK'ya ilişkin gelişmelerdi. Belediyeler Kanunu'nda sığınma evlerine ilişkin düzenleme de önemli bir kazanımdı.
* AİHM'nin soyadı davasına ilişkin kararı olumluydu, 7. Kadın Sığınakları Kurultayı'nın çok geniş katılımla gerçekleştirilmiş olması önemliydi; namus cinayetlerine ilişkin kadın mücadelesi, toplumsal bilincin artırılması, Güldünya Tören'in öldürülmesinin ardından gerçekleştirilen kampanya çok başarılıydı.
* Medeni Yasanın 10. maddesine ilişkin çabamızın sonuçsuz kalması üzücüydü. 2005'te de Ekonomik Şiddete Hayır kampanyasının sürdürülmesi önemli bir hedef.
* Kamu kurumlarını sığınakların açılması için zorlamak görevlerimiz arasında.
* Örgütlülüğün güçlendirilmesi ve dayanışmanın artırılması önemli. Şiddetle uğraşan kadın örgütlerinin, diğer alanlarda çalışan kadın örgütleriyle işbirliğinin artırılması önemli.
* Kadınların siyasete eşit katılımı yönündeki çabalar artırılmalı. Kadınlar, "yüzde 30 kadın kotası" talebini yüzde 50'ye çıkartmalı. Siyasi Partiler ve Seçim yasalarına ilişkin paket mücadele, yararlı olacaktır.
* Kadın istihdamına yönelik çabaların da artırılması gerek.
Ölçer: Yaşamın her alanına eşit katılım hakkı istiyoruz
* Kadın Sığınakları Kurultayı'nda 70'ten fazla kadın kuruluşu biraraya geldi. Geçmiş yıllara oranla, kadın dernekleriyle iletişim kurma imkanımız arttı.
* Pek çok yasal düzenlemede, kadınların talepleri dikkate alındı. Gerçekleşmeyen taleplerimiz doğrultusunda çalışmayı, 2005'te de sürdüreceğiz.
* Anayasa'nın "pozitif ayrımcılık"a ilişkin maddesinde, Siyasi Partiler ve Seçim Yasası'nda taleplerimiz doğrultusunda düzenlemeler yapılmaması, bizi üzdü. Türkiye'de meclis halen erkeklerin. Ancak, bu konudaki çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
* Belediyeler Kanunu'yla nüfusu 50 binden fazla belediyelere sığınma evi açma zorunluluğu getirilmesi çok önemliydi.
* 2005'te yaşamın her alanında kadınlara eşit katılım hakkı istiyoruz. Şiddetin azalmasını, kadınların ekonomik yönden güçlenmesini, işyerlerinin açılmasını bekliyoruz. Çünkü biliyoruz ki, en büyük şiddet, ekonomik şiddettir.
Sarıhan: Fırsat Eşitliği Komisyonu kurulmalı
* 2004, kadın hareketi açısından başarılı bir yıldı. Kadın hareketi yasal haklar planında taleplerini, 1998'den buyana yükselen bir çizgiyle, doğru bir biçimde ifade etti.
* 4320 Sayılı Ailenin Korunması Yasası, Medeni Yasa, TCK, İş Yasası'ndaki olumlu değişiklikler, kadınların sosyal haklarına ilişkin özellikle doğum ve çocuk yardımlarına ilişkin kazanımlar son derece olumluydu.
* Kadınlar bir arada çalışma pratiğini önemli ölçüde geliştirdiler. Türkiye'deki diğer demokratik kitle örgütlerine de örnek olacak bir tutum izlediler. Kadın örgütleri, farklılıklarına rağmen, kadınları ilgilendiren temel talepler konusunda çok tutarlı bir birliktelik izlediler.
* Türkiye genelindeki ön önemli çalışma, namus cinayetleri konusundaki duyarlılığın artırılmasına ilişkindi. Yasal planda dört dörtlük bir başarı sağlanamadıysa da, bazı yargıçların namus cinayetlerine indirim uygulamaması, toplumsal bilincin yükseltildiğini gösteriyor.
* Yeni dönemde en önemli hedefimiz, yasaların öğrenilmesini, kazanımların hayata geçirilmesini sağlamak. Yargıç, savcı, polis ve mağdurlar yasal haklarına ilişkin donanımlarını geliştirmeliler. Yasal kazanımlarımızı uygulanır kılamazsak, çabamız boşa gitmiş olur.
* TBMM'de kadınlara yönelik ayrımcılığa karşı duyarlılığı artıracak komisyonlar oluşması gerekiyor. Özellikle fırsat eşitliği komisyonu önemli.
Ayaz: 4320 Sayılı Yasa yaygınlaşıyor
* 2004 iyi bir yıldı. Batman'da kadınlar şiddet yaşamayı sürdürüyorlar, şiddetin ortadan kalkması için mücadeleyi sürdürüyorlar.
* Kadınlarla bilinç yükseltme çalışmaları yapıyor, iş alanlarımızı çoğaltmaya çalışıyoruz.
* 2005 daha olumlu geçecek, AB'ye geçiş sürecinde yasal düzenlemeler daha iyi olacak. Kadınlar hem bilinçleniyor hem de sürece dair umutlarını kaybetmiyorlar. Amacımız şiddeti azaltmak.
* 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun'un genişletilmesi, önemli bir adımdı. Yasanın uygulanması yaygınlaştı. Kadınlar yasayı iyi biliyor ve kullanmak istiyorlar.
Yıldırım: Erkek vurmayı, devlet korumayı sürdürüyor
* 2004 dünya açısından parlak bir yıl değildi. ABD'nin Ortadoğu planları nedeniyle pekçok insan hayatını kaybetti. Kadınlar işkence ve tecavüzden geçirildi.
* Türkiye'de de 2003 Kasım seçimlerinden sonra insan hakları ihlalleri arttı, faili meçhuller ve işkence sürüyor. Demokrasi yok, düşünce suç.
* Kadınlar cephesinden bakıldığında, yasalarda kısmi düzenlemeler var, ama bu düzenlemeler genellikle hayata geçirilemiyor. Kadınlara yönelik şiddet artıyor, "erkek vurmayı, devlet korumayı" sürdürüyor. Kadınların başvurabilecekleri merkezler halen yok, devlet kadın kuruluşlarına destek vermiyor.
Aydın: Gündemimizde Siyasi Partiler ve Seçim yasaları var
* 2004 bizim için hem kazançlı hem kayıplı bir yıl oldu. TCK'daki değişikliklerin bazılarını son derece olumlu karşıladık. İş Kanunu'ndaki bazı değişiklikler de olumluydu. Medeni Kanun'da da mal paylaşımına ilişkin madde sorunlu.
* 2005'te Seçim Yasası ve Partiler Kanunu gündeme gelecek. Kadın kotasının tanınması için çalışma yapıyoruz. (BB)