DİSK'in ve Maden-İş' ve İstanbul Barosu'nda yıllarca yöneticilik yapan hukukçu ve şair Müşür Kaya Canpolat İstanbul Barosu önünde düzenlenen törenle son yolculuğuna uğurlandı. DİSK Twitter'da “Nice grevlerde, direnişlerde, eğitimlerde, mahkemelerde işçi sınıfının hukukçusu olarak bulunan, "hayatı kazanan avukat" ve şair Müşür Kaya Canpolat'ı uğurluyoruz” diye yazdı.
"İstanbul Barosu’nun kıdemli avukatlarından, ‘Yaşam Boyu Onur Ödülü’ sahibi dostumuz Müşür Kaya Canpolat’ın vefat etmiş olduğunu büyük üzüntüyle öğrendik.
Müşür Kaya Canpolat sadece yakın dostumuz değil, aynı zamanda Türkiye’de yönettiğimiz Ant Dergisi ve Yayınları’nın hem yazı kurulu üyesi, hem de yüzlerce yıl hapsimiz istenen basın davalarında savunma avukatımızdı.
Müşür Kaya ile, 1965 yılında biz Akşam Gazetesi’ni yönetirken, babasıyla birlikte Çetin Altan’ı ziyarete geldiğinde tanışmış, dost olmuştuk. Ant Dergisi’ni yayınlamaya başladığımızda da derhal avukatlığımızı üstlenmişti.
11 Nisan 1967’de Ant Dergisi’nde ABD’nin Doğu Anadolu’ya nükleer mayınlar yerleştireceğini açıkladığımızda dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Cemal Tural 1. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’na çift aylı bir emir göndererek hakkımda “vatan hainliği” suçlamasıyla dava açılmasını emretmişti.
Selimiye Kışlası’ndaki askeri mahkemede hukuki savunmamı Müşür yapmıştı.
Daha sonraki yıllarda hakkımızda açılan tüm basın davalarında savunmamızı Müşür üstleniyor, hemen her hafta İstanbul adliyesi koridorlarında birlikte volta atarak duruşmamızı bekliyor, sıramız gelince de art arda savunma yapıyorduk.
15-16 Haziran 1970 direnişinden sonra işçilerin ve sendikacıların tutuklanarak askeri mahkemeye sevkedilmesi üzerine Ant Dergisi’nde “Kapitalistleşen subaylar işçileri yargılayamaz” başlıklı bir yazı yayınladığım için yine 1. Ordu Komutanlığı’nda dokuz subay tarafından sorguya çekilmiştim. O gün de Müşür avukatım olarak beni yalnız bırakmamış, üstelik beraberinde bir de foto muhabiri getirerek sorguda işkenceye tabi tutulabileceğim ihtimaline karşı karargaha girerken kapıda fotoğraflarımı çektirmişti. Sorguyu yapan adli subay bunu farkettiği için karargahtan ayrılırken “Bu kez geldiğiniz gibi gidiyorsunuz, ama bir dahaki sefer böyle olmayabilir” diye tehdit etmişti.
Gerçekten de 12 Mart darbesinden sonra Ant Dergisi kapatılmış, hakkımızda “vur” emriyle arama kararı çıkartılmış, hava meydanlarına ve sınır kapılarına fotoğrafımızın da bulunduğu afişler asılmıştı.
Bunun üzerine sürgüne çıkmak zorunda kaldığımızda Ant Dergisi ve Yayınları’nın yönetiminin aksamaması için hukuki vekaletnamemizi Müşür’e vermiştik.
1932 yılında Adana Kadirli’de doğan Müşür Kaya Canpolat, İstanbul Hukuk Fakültesi mezunuydu. İstanbul Barosu’ndan yapılan açıklamaya göre, 1975 – 1979 yılları arasında İstanbul Barosu Başkan Yardımcılığı, 1975 – 1980 , 2002 – 2008, 2010 – 2018 yılları arasında Türkiye Barolar Birliği Delegeliği görevlerinde bulunmuştu. Kendisine İstanbul Barosu tarafından “Yaşam Boyu Onur Ödülü” verilmişti.
Müşür ayrıca DİSK’in ve ona bağlı sendikaların da hukuk müşavirliğini yapmış. Barış Derneği eylemlerinin ön saflarında yer almıştı.
Aynı zamanda şair olan Müşür Kaya Canpolat’ın ilk şiirleri Adana’da Bugün ve Yeni Adana gazetelerinin sanat sayfalarında, daha sonra yazdıkları ise Varlık, Edebiyat, Yazko Edebiyat, Toprak, Sorun, Anadolu Ekini, Karşı, Gurbet, Gençlik, Orkun, Havan, Fikirler dergilerinde, Varlık Şiirleri Antolojisi’nde, Genç Şairler Antolojisi’nde, Yunus Emre Şiirleri Antolojisi’nde yayımlanmıştı.
Şiirlerinin bir bölümünü 1991’de Sevgi Halleri adlı bir kitapta toplamıştı."
Yazının tamamı için tıklayın