Fransız Kültür Merkezi, fotoğrafçı Lâm Duc Hiên’in “Anne, Anneler” (Mère, Mères) başlıklı sergisi Ankara, İstanbul ve İzmir’de 25 Ağustos’a kadar eş zamanlı olarak düzenliyor.
Fotoğrafçının İstanbul’daki sergisinde, kadına yönelik şiddet biçimleri ve yine kadınların direnç kapasitelerini ele alan bir fotoğraf seçkisi var.
Kadınların hayatı toplumun aynası niteliğinde
Hiên, ambargo zamanı Irak’ta, Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde ve savaştan kaçan kadın genç yüzücü Yusra’nın sürgün yolu üzerinde gerçekleştirdiği yolculuklar sırasında çektiği fotoğrafları bizlerle paylaşıyor.
Fotoğrafçı özellikle kadın ve çocukları yine onların gözünden fotoğraflıyor. Bu da, fotoğraflardaki odak noktalarının kadın ve çocukların günlük yaşantısı üzerinden kurulduğu hissine neden oluyor.
Fotoğraflarında, büyük olay ve durum ölçeklerinden ziyade birey ölçeğine odaklanan fotoğrafçı, gerçekliğin birey ile oluştuğunu anlatmaya çalışıyor. Fotoğraflarındaki kadın hikâyelerinin yaşadıkları toplumlarının hikâyelerini tamamen yansıttığını görebiliyoruz.
Yusra, sürgün yolunda
Mesela, fotoğrafçı, yüzücü Yusra Mardini ve kız kardeşini doğdukları ve savaşın parçaladığı Suriye’den Berlin’e göç ederken 5 ay boyunca izliyor. Olimpiyat Oyunları’na yarışmak için seçilen Yusra’ya Rio’ya kadar eşlik ediyor.
2015 yılında Yusra 18 yaşında. Kız kardeşi ile Şam’ı terk etmeye ve Avrupa’ya geçmeye karar verirler. Beyrut’tan İstanbul’a, sonrasında İzmir’e geçmeleri ile başlayan yolculukları, önce Macaristan sonrasında Avusturya’da mülteci kamplarında devam ediyor.
Berlin’e varmaları ile keşfedilen yüzücü Yusra, 2016 Olimpiyat Oyunlarında yarışmak üzere resmi olarak seçiliyor. Alışılmışın aksine ülke bayrağı takmayan Yusra Mardini yarışı kazanıyor. Tüm bu süreçte Lâm Duc Hiê yanındadır ve onun hayatına ortak olur, yaşanılanları fotoğrafları ile kalıcılaştırıyor.
Kongo’daki kadınların sesi
Hiên, Dünya Doktorlar Derneği’nin şiddete uğrayan kadınlara yönelik programı kapsamında kadınların tanıklıklarını topluyor. Hatta, onlara yardım eli uzatan derneklerin eylemlerini gösterebilmek için farklı ülkelerdeki kadınların durumlarını belgelemek üzere yola çıkıyor.
Bu fotoğraf çalışması aracılığıyla sessizliğe son vererek harekete geçmenin gerekliliğine dikkat çekiyor. Kongo fotoğraflarında genç hayat kadınlarına yer veren fotoğrafçı, gün içinde yerel derneklerin kabul merkezlerine gelen kadınlar ve çocuklarını kadrajına alıyor.
Iraklı kadınların ambargo sonrası sefaleti
Fotoğrafçı, Kuveyt’i işgalinden sonra Irak’a karşı Birleşmiş Milletler (BM)tarafından uygulanan ambargondan etkilenen sivil halkın durumunu 1990-2003 yılları arasında 10 yıl boyunca belgeliyor. Iraklı kadınların portreleri aracılığıyla günü gününe mahrumiyeti ve acıların görüntülerini biriktiren fotoğrafçı, günlük hayatı zorlukları ve sevinci ile beraber sunuyor.
Birleşmiş Milletler’in (BM) uyguladığı ambargo, ishal ve susuzluk çeken çocukların tedavisi için gerekli ilaçların kıtlığını neden oldu. Çocuk hastanelerindeki kadınlar, nadir bulunan ilaçlara fiş alabilmek için erken saatlerde geliyor ve saatlerce bekliyor.
Bence bu serginin en önemli özelliği, fotoğrafçının, tüm bu dönemi kadınların hayatları üzerinden yansıtması. Eğer İstanbul’daysanız bu sıcak günleri, sergideki kadınların portreleri arasında dolaşıp başka türlü hayatlara tanıklık ederek geçirebilirsiniz.
Lâm Duc Hiên hakkında 1995-2002 arasında ve 2017'den bu yana VU Bağımsız Fotoğraf Sanatçıları Merkezi üyesi Fransız-Laos asıllı fotoğrafçı, yaşamını ve çalışmalarını Fransa ve Çek Cumhuriyeti'nde sürdürüyor. 1966 yılında Mekong kıyısında Laos'un Pakse şehrinde doğdu. Ailesi ile birlikte Pathet-Lao Hareketi'nin zaferinin ardından sürgüne gönderidi: Tayland'a gitmek üzere gece vakti Mekong ırmağını geçiş, mülteci kampında geçen zorlu iki yıl, iki firar ve ardından 1977'de Plastik Sanat dalında Güzel Sanatlar diplomasını aldığı Fransa'ya geldi. Kişisel projeleri ve de basın ya da STK'ların istekleri doğrultusunda Dünya'nın dört bir yanında, duyarlı ve toplumsal olaylara adanmış bir biçimde fotoğraf çalışmalarına başladı. Romanya, Rusya, Bosna, Çeçenistan, Ruanda, Güney Sudan ve bilhassa 25 yıldan bu yana tümünü arşınladığı Irak'taki savaşlarının sivil halkaların üzerindeki etkilerine tanıklık etti. Doğal kaynakların korunması için sorumluluk yüklenerek, günümüz dünyasının dönüşümünün Mekong ve Nijer nehirlerinin doğasına etkilerini belgeledi. |
(EEY/EMK)
* Fotoğraflar: Eylem Ekin Yıldız