Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nde “Hayata Dönüş Operasyonu soruşturmasında, devlet görevlilerinin sorumluluğunu tespitte görevini ihmal ettiği ve kötüye kullandığı” suçlamasıyla yargılanan Savcı Ali İhsan Demirel talimatla yapılan ikinci duruşmaya katılmadı.
Demirel İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği dilekçede, “İşlerimin yoğunluğu nedeniyle yasal susma hakkımı kullanmak istiyorum” diyerek beraat talep etti.
Dilekçede ayrıca, “daha önce yazılı ve sözlü savunma verdiğini, olayı ayrıntılarıyla açıkladığını, burada tekrarlamak istemediğini” belirtti.
Oysa Demirel, daha önce Yargıtay’ın da emrettiği gibi müdahil avukatların da bulunduğu ve soru sorma hakkını kullandığı bir duruşmaya daha önce hiç katılmadı.
“Yoğunluktan” 14 yıl gecikti
Davanın 27 Ocak’ta yapılan duruşması müdahil avukatlara haber verilmediğinden, avukatlar duruşmaya katılamamıştı.
Savcı Demirel, 27 Ocak’taki ilk duruşmada da soruşturmanın 14 yıldır tamamlanamamış olmasından Hayata Dönüş Operasyonu’nu gerçekleştiren kurumları sorumlu tutmuştu:
“Soruşturmanın geciktirilmesi, Jandarma Genel Komutanlığı, İstanbul İl Jandarma Bölge Komutanlığı, Ankara Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığı’nın operasyona katılanların isimlerini bildirmemesinden kaynaklandı.”
Demirel, o dönem görev aldığı Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki iş yoğunluğu sebebiyle de “soruşturmanın geciktiğini” söylemişti.
Çalıştığı adliyeye gelmedi, Ankara’ya gider mi?
İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 21 Nisan’da görülen duruşmada müdahil avukatlardan Güçlü Sevimli, savcı Demirel’in bu duruşmanın da yapıldığı İstanbul Adliyesi’nde görevli olduğunu hatırlattı:
“Buradaki talimat mahkemesine gelmeyen sanığın, Ankara’ya giderek Yargıtay’da savunma yapacağı beyanına güvenemeyiz.”
Sevimli, sanık hakkında zorla getirme veya yakalama kararı verilerek duruşmaya getirilmesini talep etti.
Kavili: Sanık duruşmadan kaçıyor
Müdahil avukatlardan Ömer Kavili, “Sanığın işlerinin yoğunluğunun duruşmaya katılmasını engellemeyeceği belli olmasına rağmen, sanık duruşmadan kaçıyor” dedi.
Savcı İbrahim Kayapınar da mütalaasında, sanığın duruşmanın da görüldüğü adliyede görev yaptığını, bu nedenle duruşmaya çağrı kağıdı gönderilmesi gerektiğini belirtti.
Mahkeme ifade almadan bitirdi
Ancak mahkeme başkanı İsmail Hakkı Yolmaz, avukatların tüm taleplerini reddetti ve Yargıtay’ın talimatla ifade alınması emrine rağmen, ifade işlemi tamamlanmaksızın başka duruşma yapılmamasına karar verdi.
Bu kararla, Savcı Demirel’in ifadesi İstanbul’da, müdahil avukatların da katıldığı duruşmada alınamamış oldu. Demirel’in ifadesi Yargıtay’daki duruşmada alınacak.
Avukat Güçlü Sevimli bianet’e yaptığı açıklamada, Savcı Demirel’in Yargıtay’ın talimatına göre, müdahil avukatların da bulunduğu bir duruşmada ifade vermesinin zorunlu olduğunu, mahkemenin bu kararının hukuksuz olduğunu söyledi.
Ne olmuştu?
Hayata Dönüş Operasyonu’nda Bayrampaşa Cezaevi’nde 12 kişinin hayatını kaybetmesi ve 55 kişinin yaralanmasının ardından, Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Soruşturmayı dokuz yıl boyunca Demirel yürüttü.
Demirel hakkında 4 Nisan 2011'de Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'na yapılan suç duyurusunda, “operasyon harekat emrinin altında imzası bulunan komutanların ifadesini bile almadığı, gerçek sorumlulara dava açmayarak onları koruduğu, 13 yıl boyunca soruşturmayı tamamlamadığı ve iddianameyi hazırlarken özensiz davrandığı" ifade edildi.
19-22 Aralık 2000’deki operasyon sırasında Eyüp Cumhuriyet Savcısı olan Demirel’e “görevinin gereklerine aykırı hareket etmek” ve “görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstermekten” dava açıldı. Savcının Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 257. maddesi uyarınca beş yıla kadar hapsi isteniyor.
“Soruşturmayı faili meçhul evrak olarak sürdürdüğü” belirtilen Demirel ile ilgili iddianamede, “Hayata Dönüş Operasyonu ile ilgili soruşturma evrakında yaptığı işler ile ilgili görevini doğru ve tarafsız yapamayacağı kanısı uyandırdığı” belirtildi. (AS)