Hayat TV Yayın Koordinatörü Mustafa Kara Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) kanalın lisanssız olduğu gerekçesiyle Türksat’a yayın kesme kararı göndermesiyle ilgili basın açıklaması yaptı. Altı yıldır yayında olduklarını bu süre boyunca lisanssız olmalarının mümkün olmadığını belirten Kara bildirimin yaygın medyanın suskun olduğu Gezi direnişi boyunca aralıksız yayın yaptıkları bir dönemde iletildiğinin altını çizdi. Kanalla ilgili kararın Çarşamba günü çıkması bekleniyor.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nde (TGC) düzenlenen basın toplantısına Kara’nın yanı sıra Hayat TV Haber Müdürü Gökhan Çetin ile Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Ercan İpekçi de katıldı.
Kara: Hayat'ı savunmaya devam edeceğiz
Yazar, sanatçı, entelektüel ve gazetecilerin de dayanışma için bulunduğu toplantıda Kara bugüne kadar RTÜK’ün kendilerinden ne istediyse yaptıklarını, bugüne kadar Avrupa Birliği (AB) lisansıyla yayın yaptıklarını, bugünden sonra da RTÜK lisansıyla yayına devam etmek istediklerini söyledi.
“Avukatlarımız RTÜK’e lisan başvuru belgelerimizi ilettiler. Şu an tüm bürokratik süeçlerden geçtik, lisans başvurumuz şu an RTÜK’in masasının üstünde. Bize üst kurulun Çarşamba günü toplanacağını bildirdiler. Toplantıda gündeme alınıp alınmayacağını bilmiyoruz. Umut ettiğimiz lisansımızın onaylanması, avukatlarımıza göre bunun için hiçbir engel bulunmamaktadır. Türksat’tan da sağ duyulu olmasını rica ediyoruz. Türksat karar bildirildiği anda karara uyabilirdi ama bu zamana kadar idare etti, bizim arzumuz ekranımız kararmadan bu süreci atlatmak.
“Bu karar 18 gündür direnişle ilgili yayın yaptığımız bir dönemde alındı. Öyle bir dönemki en anlı şanlı kanalların uluslararası müdailleri tarafından alaya alınıp kötü bir sınav verdikleri bir dönem. Biz ise işimizi yaptığımız için, haber yaptığımız için kapatılıyoruz. Her şeye rağmen biz Hayat’ı savunmaya devam edeceğiz. Umarız bu küçük bir teknik hatadır.”
İpekçi: Tek istediğimiz meslek ilkelerine uysunlar
İpekçi ise Türkiye’de basın üzerindeki baskıların yeni olmadığı belirterek medyanın da kendi özgürlüğünü dahi savunamadığını, savunan basın çalışanlarının ve yayın kuruluşlarının da Hayat TV gibi bedel ödediklerini söyledi.
“Türkiye’de basın üzerindeki baskılar yeni değil. Medyanın halktan gerçekleri saklaması da yeni değil. Sadece gerçekleri değil, basın kendi özgürlük mücadelesini de halktan sakladı. İki yüz gazeteci tutuklanırken basın kendi meslektaşlarını savunmadı.
“Medya özgürlüğü için mücadele veren basın çalışanları ve yayın kuruluşlarıysa bedel ödedi. Onlardan biri olan Hayat TV’nin bugün karartılmaya çalışılması şaşırtıcı değildir.
“Türkiye’de yaşanan son olaylar bunun da bir patlamasıdır. Biz herkesin basın meslek ilkelerine uygun yayın yapmasını istiyoruz. Tarafsız, bağımsız ve özgür bir medya istiyoruz. Ancak bunu yapan yayın organları bedel ödüyor, Başbakan’a soru soran gazeteci haber oluyor, yayınlar siyasi iktidarı devirmeye yönelik bir faaliyet gibi gösteriliyor.”
Çetin de herkesi Hayat TV ile dayanışmaya çağırdı.
TGC'den RTÜK'e protesto
TGC de RTÜK’ün kararıyla ilgili bir basın açıklaması yaparak “Çoğulcu demokrasi anlayışı ile bağdaşmayan bu karar basın ve ifade özgürlüğüne aykırıdır” diyerek kararı protesto etti.
“Altı yıldır yayında olan Hayat TV’nin RTÜK’e lisans başvurusu olmasına rağmen bunun yok sayılması şaşırtıcıdır. RTÜK’ün önce Taksim Gezi Parkı olaylarını aralıksız yayınlayan Ulusal TV, Halk TV, Cem TV’ye para cezası vermesi, ardından da Hayat TV’yi kapatması kabul edilemez. RTÜK, İktidara hizmet için değil kamuoyu yararına hareket etmekle yükümlüdür. RTÜK’ün kararlarıyla halkın gerçekleri öğrenme hakkına hizmet etmek yerine iktidarın medyayı cezalandırma aracı haline dönüşmesi demokrasimiz açısından düşündürücüdür. RTÜK’ü bu keyfi kararından vazgeçmeye çağırıyoruz. Demokratik ülkelerde yayın organlarına kapatma, toplatma ve para cezası gibi yaptırımların uygulanması savunulamaz. Hayat TV’nin kapatılması basın ve ifade özgürlüğüne aykırıdır. RTÜK’ün bu kararını protesto ediyoruz. Çoğulcu demokrasi anlayışı ile bağdaşmayan bu kararı basın özgürlüğüne vurulmuş yeni bir darbe olarak değerlendiriyoruz.”
RTÜK Ulusal TV, Halk TV, Cem TV ve EM TV’ye de Gezi Parkı’ndaki direniş süresince “halkı şiddete teşvik ettikleri” ve “yayın ilkelerine aykırı davrandıkları” gerekçesiyle 11 biner lira para ve uyarı ceza vermişti. (EA)