Hava-İş Toplu İş Sözleşmesi’nde uzlaşmaya varamadığı Türk Hava Yolları’nda (THY) saat 03.00 itibariyle greve başladı.
THY işçileri 01.00 itibariyle işten çıkarılan THY işçilerinin 350 gündür direndiği Atatürk Havaalanı Dış Hatlar Geliş Kapısı’nda olacaklardı.
Grev alanına gelen işçileri polis arbedeyle dışarı çıkardı. Bunun üzerine Atatürk Havaalanı’nde bulunan THY Genel Müdürlüğü önüne giderek burada grev pankartını astılar. Direniş Genel Müdürlük önünde devam ediyor.
Polisin yoğun güvenlik aldığı alanda, saat 10:00'da basın açıklaması yapıldı.
Ayçin: Uçuş emniyeti yok sayılıyor
Hava-İş Sendikası Başkanı Atilla Ayçin, greve rağmen devam eden uçuşlardaki risklere dikkat çekti.
"Şu anda uçuşu gerçekleştirenler THY'de işveren sıfatı taşıyan kaptanlar ile yarı zamanlı çalışan, daha eğitimini dahi tamamlamamış personeldir. Uçuş emniyeti yoktur ve bu uçuşlar uluslararası sivil havacılık standartlarına uymamaktadır. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nü uluslararası standartlara uymayan bu uçuşları denetlemeye çağırıyorum. Doğacak kazalardan THY ve hükümet sorumludur."
"Minimum personelle, maksimum uçuş"
bianet'e konuşan kabin amirleri, isim ve fotoğraflarının çekilmesini istemiyor. Yasal grev haklarını kullanmalarına rağmen geçen sene 305 işçinin işten çıkarılması tedirginlik yaratmış. Grev alanına çok fazla işçinin katılmamasını da bu korkuya bağlıyorlar.
Hosteslerin toplu iş sözleşmelerinde başlıca talebi sanıldığının aksine zam değil. En büyük şikayetleri dinlenememek.
THY'nin minimum personelle maksimum uçuş yapma hedefi nedeniyle uluslararası standartlarda altı kabin memuru olması gereken uçuşlarda dört kişi uçtuklarını söylüyorlar.
"Hostes sadece ikram yapmaz"
İşçiler ne talep ediyor?* Prosedürlerin işverence tek taraflı ve keyfice yayınlanması ve değiştirilmemesi için sendikanın onayının alınması* Ceza ya da aksaklıklar kesinleşmeden ücret kesintisi yapılamaması * Hastalık raporlarının işten çıkarma için bir neden oluşturamayacağı * RM görevlerinin ayda 4 tane ile sınırlandırılması * ER dinlenme sürelerinin minimum 36 saat olarak düzenlenmesi * İlave ekip ve tam ekip sayılarının yeniden ve açık şekilde belirlenmesi * Dinlenme sürelerinin boş günlerden net şekilde ayrılması * Azami uçuş görev sürelerinin kısıtlanması * Ev nöbetlerinin mesaiden sayılması * Art arda iki gece uçuşu planlanmasının engellenmesi * Eski part time, belirli süreli çalışanların çalıştıkları sürelerin şirket kıdemine eklenerek ücret intibaklarının yapılması. |
Haftada 30, ayda 180 olan uçuş saatlerinin haftada 36, ayda 210'a çıkarılmak istendiğini bunun da zaten varolan zor koşulları artık dayanılmaz bir noktaya getireceğini belirtiyorlar.
Bunun yanında, ayda sekiz boş gün sayısı yediye indirilmek isteniyor. Üstelik yurtdışında dinlenme için kaldıkları bir günü de bu yedi güne dahil etmek istiyorlar.
Uçuştan 24 saat önce haber verme zorunluluğunun da kaldırılmak istendiği söyleyen hostesler, "Gecenin bir yarısında uçuşa bir saat kala beni çağırabilecek" diyor.
Hostesler, tüm bu olumsuz çalışma koşullarının sadece kendi güvenliklerini değil, uçuş güvenliğini de tehlikeye soktuğuna dikkat çekiyor. "Eskiden bize 'önce uçuş güvenliği, sonra müşteri memnuniyeti' denirdi. Şimdi THY, uçuş güvenliği eşittir müşteri memnuniyeti politikası güdüyor. Kabin amiri sadece ikram yapmaz. Bizim ikram yapmaktan, yorgunluktan güvenlik önlemleri almaya gücümüz kalmıyor."
İşe iade kazandılar ama THY geri almıyor
Geçen yıl, havakolunda getirilmek istenen grev yasağına karşı basın açıklamasına katıldıkları için işten çıkarılan 305 işçi adına temsilciler de grev alanındaydı. Bu süre zarfında grev yasağı geri çekildi. Ancak işten çıkarılan işçiler 29 Mayıs'tan beri tam 350 gündür, havaalanında direnişte. Bu işçilerden yarısı işe iade davasıı kazandı; 60'ının da işe iadesi Yargıtayca onandı.
Ancak THY yönetimi, işe iade yerine tazminatlarını vermeyi kabul etti. Toplu iş sözleşmesindeki en büyük anlaşmazlıklardan biri de bu işçilerin işe iadesiydi.
THY yönetimi yaptığı açıklamada, uçuşların aksamadığını grevin kağıt üzerinde kaldığını söyledi. (NV)