Diyarbakır'da Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan Narin Güran'ın 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılmasına ilişkin davanın ikinci duruşması bugün Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.
Tutuklu sanıklar anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, amca Salim Güran komşuları Nevzat Bahtiyar yargılanmak üzere Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi. Duruşma öncesi adliye çevresi ablukaya alındı. Sanık avukatları duruşmada hazır bulunurken müşteki avukatları olan Diyarbakır Barosu avukatları, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatlarının yanı sıra çok sayıda siyasetçi, çocuk ve kadın örgütü temsilcisi de duruşmaya katıldı.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Osmaniye Milletvekili Derya Yanık, beraberindeki heyet ile Narin Güran cinayeti davasının ikinci duruşmasına katıldı. Heyet, kendileri için ayrılan bölümde oturdu. AK Parti Adıyaman Milletvekilli Mustafa Alkayış, Diyarbakır Milletvekili Mehmet Sait Yaz da duruşmaya katıldı.
Duruşma, kimlik tespitiyle başladı.
Narin Güran davasında amca Erhan Güran hakkında zorla getirilme kararı
Tanık R.A., “Bilmiyorum, hatırlamıyorum”
Kimlik tespitinin ardından Salim Güran’ın işçisi R.A. (15) SEGBİS aracılığıyla dinlenmeye başlandı.
Olay gününü anlatımıyla başlayan R.A.: “Her gün nasılsa o gün de öyleydi. Çalışıyorduk. Saat kaç gibi köye gittiğimi hatırlamıyorum. Ben ve babam birlikte gittik. Biz tarlaya gittik Salim de yanımıza geldi. Saat sabah 8,9 civarıydı. 1 saat bir buçuk saat yanımızda kalıp gitti. Öğleden sonra babam işçileri almaya gitti. 13.30 civarıydı. Alıp eve götürecekti. Ben de orada kaldım. 3, 4 gibiydi. Salim yanıma geldi babamı sordu. Babamı aradı, işçileri eve bırakıp gel dedi. Biraz oturduk Salimle, çay yaptık. Yine babamı aradı, babam yemek yiyip geleceğim dedi”
R.A.: “Salim Güran kıyafetlerimi değiştirip geleceğim dedi. Saat 17/17.30 gibiydi. Akşam 6.30 gibi ben, babam ve Salim Güran oturduk yemek yedik. Birisi Salim'i aradı 'kız kaybolmuş' dedi. Sonra babamla birlikte arabaya binip gittiler.”
Tanık R.A.’ya olay gününe ilişkin Salim Güran ile yaptığı ses kaydı tekrar soruldu ve “Ne konuştuğumuzu hatırlamıyorum" demesi üzerine ses kaydı tekrar dinletildi.
Bu ses kaydındaki tartışma yaratan nesnenin/canlının ise ‘fıskiye’ olduğunu dile getirdi.
R.A.’nın Salim'e küfrettiğine ilişkin jandarma tutanağı soruldu: "Karakolda da sordular. Tutuklanmadan önce komutanlar Salim'in ayakları ıslak mıydı diye sordu. Ben de yok dedim. Ben ifadelerimi okumadım, sadece imza attırdılar."
Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin iddianame tamamlandı
Mahkeme Başkanı: Tutuklandıktan sonra ağlayarak söylemişsin?
R.A.: “Ben böyle bir şey demedim. Ayakları ıslak mıydı değil miydi bilmiyorum. Bakmadım. Fazla dikkatimi çekmedi, normaldi.”
Mahkeme başkanı: Peki, ayakları ıslak mıydı? Bunu soralım.
R.A.: “Yani değildi, ayaklarına bakmadım.”
Mahkeme Başkanı Salim Güran’la R.A.’nın ifadeleri arasındaki çelişkiyi sordu
M.B: Yan yana olduğunu söylediğin saatlerde Salim seni arıyor, çelişkiyi gider.
R.A.: "Ona telefon gelene kadar Salim benim yanımdaydı. Bir sefer 15-20 dakika kıyafet değiştirip geldi sadece. Saat 6 civarıydı."
Savcı çelişkinin giderilmediğini belirterek tekrar sorulmasını istedi. R.A.: "Hatırlamıyorum."
Savcı: 17.26 ve 18.27'de iki görüşme gerçekleşiyor. Çelişkiyi gider R.A.: Tahminime göre söylüyorum, saate bakmamışım.
Salim Güran olay günü kıyafetlerini değiştirdi
Diyarbakır Barosu’ndan Av. Nahit Eren: Soruşturma aşamasında ısrarlı bir şekilde Salim'in öğleden sonra yanında olduğu beyanları vardı. Herhangi bir tehdit ta da telkin geldi mi böyle ifade vermesi yönünde?
R.A.: “Yok, olsaydı şimdiye kadar söylerdim.”
Nahit Eren: Baban işçileri bırakıp döndükten sonra Salim ve baban dışında tarlada kimse var mıydı?
R.A.: “Tavşantepe'de birisi var ama hatırlamıyorum. Kuzularını getiriyordu her gün ama olay günü geldi mi gelmedi mi bilmiyorum.”
Nahit Eren: Dilek Hanım(pedagog) ,bir defa daha köye indiğini belirtiyor. Onun saatini bir daha sorma şansınız var mı?
Pedagog: Sen o gün Tavşantepe Köyü’ne gittin mi?
R.A.: Yanlış değilsem gittim mi gitmedim mi, vallahi hatırlamıyorum ki.
Nahit Eren: Babasının gidiş gelişini hatırlıyor mu? Babası, Salim geldikten sonra, söz konusu tarlaya gittikten ne kadar süre sonra tekrar yanına geldi?
R.A.: Saat 18.00 civarı gitti, 18.00 miydi öyleydi galiba. Yarım saatte gitti geldi. Bir tane suyu kapatmıştık ya...
Nahit Eren: Yarım saat mi geçti?
R.A.: Öyle bir şey.
Nahit Eren: Salim’in önceki ve sonraki kıyafetlerini hatırlıyor mu?
R.A.: Tarla kıyafeti değildi, gitti üstünü değiştirdi, tarla kıyafeti giydi.
Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ soruyor: İfade sırasında kötü muamele görmüş mü? R.A.: Karakolda beni dövdüler. Bir komutan geldi, "Bunun suçu yoktur" dedi. Öncesinde de birisi arkadan bana saldırdı, yere düştüm, nefesim kesildi.
Anne Yüksel Güran’ın avukatı Yılmaz Demiroğlu soru yöneltti.
Pedagog: Elektrikçiler tarlaya geldi mi?
R.A.: Trafonun yukarısında ses geldi. Pedagog: Sen gördün yani?
R.A.: Evet. Pedagog: Ellerinde bir şey var mıydı?
Enes Güran’ın Avukatı Mustafa Demir araya girdi: Detaylandırabilir mi? Çok konu gümbürtülüye gitti.
Pedagog: Elektrikçiler geldiler, sen gördün. Yanınıza geldiler mi?
R.A.: Hatırlamıyorum.
Mustafa Demir: Elektrikçi, menemen yedik demişti.
Mahkeme başkanı: O yönlendirme olur.
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Adnan Ataş soru soruyor: “Salim kendisini aradıktan sonra neden gizli konuşuyor?”
Mahkeme Başkanı: Kaçak yapı olduğu için olabilir mi? Bu konuyu geçen celse tartıştık, fıskiye olduğuna karar verdik.
R.A.’nın tanıklığı sona erdi. Çoban Ahmet Akgün getirildi ve darp edildiği görüntüler izletildi.
Mahkeme Başkanı: Buraya neden getirildiniz?
Şiddete uğrayan çoban: "Hiçbir şey görmedim"
Çoban Ahmet Akgün: Ömer ve Uğur geldi, 'Erhan abi seni çağırıyor' dedi. Gittim, bir şey bilmediğimi söyledim. Ben Narin'i hiç görmedim. Arif'in evinde dikkat çeken bir şey de görmedim. Bana, 'sen sabah akşam hayvanların önündesin, ne gördün?' dediler. Bana neden inanmadıklarını bilmiyorum. Bir tokat vurdular bana, gömleğimi yırttılar.
Mahkeme Başkanı: "Peki, sana neden inanmıyorlar? Hatta görüntülerde arka tarafa gidiyorsunuz? Bir şey yaptılar mı?"
Ağlamaya başlayan Ahmet Akgün: "Burama vurdular."
Mahkeme Başkanı, yanına geldi: "Sakin ol, bir şey yok."
Ahmet Akgün ağlamaya devam ederek: "Şerefim, namusum üzerine yemin ederim hiçbir şey görmedim. Enes'in kız getirip getirmediğini görmedim. Ben hiçbir şey görmedim."
Mahkeme Başkanı: “Kafasına silah mı dayayalım”
Savcı, çoban Ahmet Akgün’e soruyor: "Seni 7 Eylül’de çağırıyorlar. Sen bir yerde 'Ben bir şey gördüm' vs. diye konuştun mu?"
Ahmet Akgün: "Hayır, görmedim."
Mahkeme Başkanı: "Seni niye çağırdılar? Onu anlamadık, onu soruyor savcı hanım."
Ahmet Akgün: "Ben bilmiyorum."
Savcı: "Ben sadece burada değil, dışarıdaki konuları da takip ediyorum. Televizyon programında dedin ki, 'Beni de döverler'. Başka biri kim? Neyi gördün? Kimi dövdüler? Enes’i mi?"
Ahmet Akgün: "Sayın savcım, kızları kaybolmuş diye, döverler dedim. Ben yalan söylemiyorum."
Savcı: "Kürtçe bilmesem de Türkçe biliyorum. Enes ismi çok duyuluyor. O videoda Enes ismi geçiyor. O videoda Enes kelimesini duyuyorum. Neden ısrarla 'duymadım' diyorsun?"
Ahmet Akgün: "Kendi aralarında demişlerdir belki."
Savcı: "Seni sorguluyorlar seni. Bana bak, kardeşim, bir bak. Kendi aralarında konuştuklarını da anlat." Savcı, çoban Ahmet Akgün’ün yanına indi ve sanık avukatları “tanığın üzerine yüründüğünü” iddia ederek araya girdi.
Mahkeme Başkanı: "Siz de sordunuz daha önce. Geçen duruşmada bana video açtırtmayın."
Savcı, çoban Ahmet Akgün’e tekrar sordu: "Yanında ne konuştular? Enes’i gördün mü diyeceklerine, neden Enes’le seni yüzleştirmediler?"
Mahkeme Başkanı: O mecliste konuşulan neydi?
Çoban Ahmet Akgün: Dediler ‘sen köydesin nasıl görmezsin bir şey’
Nahit Eren: "Narin’in bulunduğu dereyi biliyor musun?"
Ahmet Akgün: "Evet."
Nahit Eren: "Sen o gün herhangi bir aracı görmedin mi?"
Ahmet Akgün: "Görmedim."
Nahit Eren: "7 Eylül toplantısının sabahı Narin bulundu. Senin bu sorgulaman Narin’in yeriyle ilgili mi?"
Ahmet Akgün: "Hayır, değil."
Nahit Eren Kürtçe soru sormak için izin istedi.
Mahkeme Başkanı: Doğruların ortaya çıkması için Kürtçe sormanıza izin veriyorum.
Şerefsizin şerefsizi Enes diye bir söz kullanıldı. Sen bu sözü duydun mu?
Çoban Ahmet A.: Duymadım.
Nahit Eren: Erhan elini masaya vurduğu zaman, sen her şeye 'bilmiyorum, görmedim' diyorsun orada. Biri oradan bağırıyor diyor ki, 'konuş oğlum, eşeğin oğlu' diyor...
Çoban Ahmet Akgün tekrar ağlamaya başladı, "Allah bizim hakkımızı bırakmasın" dedi.
Av. Adnan Ataş: Aile hakkında suç duyurusunda bulundu mu olaydan sonra?
Çoban Ahmet A.: Hayır. Ne onlar benimle konuşsun ne ben onlarla konuşayım dedim. Artık ne diyeyim.
Enes Güran, Çoban Ahmet'e soruyor: Benim ismimi kim kullanmış, ne konuşmuşlar onu sormak istiyorum.
Ahmet A.: Bilmiyorum.
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz yüksek sesle: "Senden tek istediğimiz doğruları söylemen. Bu kadar insan neden toplandık?"
Mahkeme Başkanı, Avukat Ali Eryılmaz’a dönerek: "Üslup, lütfen!"
Ali Eryılmaz sesini yükseltti: "Bu son tanığımız, çok iyi değerlendirmeliyiz."
Mahkeme Başkanı: "Ne yapalım, kafasına silah mı dayayalım, ne yapalım?"
Yüksel Güran’ın avukatı Yılmaz Demiroğlu, Nahit Eren’e soru sormak istedi ancak izin verilmedi.
Bakanlıktan rapor: Narin'in kuzenlerinde korku ve kaygı hakim
"Biz bir şey gizlemiyoruz"
Erhan Güran getirildi.
Evine güvenlik nedeniyle Narin kaybolduktan sonra kamera taktığı belirtilen Erhan Güran, Çoban Ahmet Akgün ile ilgili konuyu anlatıyor:
"Ben köyün çıkışına gittim. Hayvanlar geldiği zaman tek başınaydı. Dedim, 'Kızımız kayıp, bize yardımcı ol. Hiç kimseyi mi görmedin?' dedim. 'Benim yanımdan kaçtı! Kaçınca ben peşinden gittim. Eve gitti, kendini kilitledi.' Astsubayı çağırdım, 'Bu adam şüpheli hareketler yapıyor' dedim. Ama bir şey yapmadılar. Ertesi gün yine beni görünce gelmedi. Yine şüphelendim ondan. Benim evimin altından hayvanları geçiriyordu. Dedim, 'Ahmet’i çağırın konuşalım.' Ahmet kaçtı. Sonra Ahmet’i getirdiler. Onlar getirince sorduk, 'Hiç kimseyi görmedim' dedi. Sen gözü kapalı mı eve gidiyorsun?"
Erhan Güran: "Bu aile senaryo kurmuyor. Senaryo bu ailenin üzerine kurulmuş."
Mahkeme Başkanı: "Ben geçen celse senin gözünün içine bakarak sordum, aile toplantısı yapıldı mı diye, 'Hayır' dediniz. Siz böyle yaparsanız bu senaryoları duyarsınız. Siz bizden bir şey gizliyorsunuz."
Erhan Güran: "Biz bir şey gizlemiyoruz."
Mahkeme Başkanı: "Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, görüntü için suç duyurusunda bulunacak."
Erhan Güran: "Bizi idam da edebilirler ama kızımızı öldürmekle suçlamasınlar."
Amca: "Salim Güran'dan şüphelenmedik"
Evinin önüne kamera taktıran Erhan Güran: "Ben o kamerayı, herhangi bir suçlama olur diye taktırmıştım zaten. Hayatımda ilk defa kamera taktırdım. Ayın 4’ünde taktırdım. Kesinlikle hiçbir müdahale edilmedi kameraya."
Diyarbakır Barosu’ndan Av. Gevriye Atlı: O gün Enes niye yoktu?
Erhan Güran: Bilinçli olarak aileyi toplama amacımız yoktu. Misafirler gittikten sonra 'ne yapabiliriz?' diye düşünerek kendi aramızda istişare ediyorduk.
Nahit Eren: Evdeki kayıtları silme girişiminiz oldu mu?
Erhan Güran: Ben kayıt silmesini bilmem, hayatımda ilk defa kamera taktım. Hiçbir müdahalemiz olmadı. 22 arabayla benim evimi bastılar, kamera kaydını alıp gittiler.
Aile Bakanlığı vekil avukatı Elif Aslı Şahin: Başka sorguladığınız kişiler oldu mu?
Erhan Güran: Şeyma Kaya'yı sorguladık ama verdiği saatin yanlış olduğu ortaya çıktı. Sonra herkes evine dağıldı. Narin bulunmasa yine aramaya, sorgulamaya devam edecektik.
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Adnan Ataş: "Hepimiz videoda Enes kelimesini duyuyoruz.”
Erhan Güran: Hayır, biz kullanmadık.
Av. Adnan Ataş: Savcıya neyi anlatmamasını istediniz çobanın?
Erhan Güran: Öyle bir şey yok. Savcı konusu geçmedi orada.
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz: Toplantıdan bir gün sonra Narin'in cansız bedeni bulunuyor ve tutuklamalar başlıyor. Bu tesadüf müdür?
Erhan Güran: Tamamen tesadüf. Bu görüntüler bu kadar ciddiyse, neden ortalıkta?
Avukat Ali Eryılmaz: O toplantıdan 7 gün önce Salim Güran tutuklandı. Bir suçlu yakalandı diye düşündünüz mü?
Erhan Güran: "Hayır, ben inanmadım."
Avukat Ali Eryılmaz: Hâlâ arıyor musunuz katili?
Erhan Güran: Evet.
Avukat Ali Eryılmaz: Televizyon kanalına çıkarak mı?
Mahkeme Başkanı: "Hayır, yorum olur. Böyle olmaz."
“Bütün bunlar benim kızıma mı denk geldi”
Baba Arif Güran kürsüye çağrıldı.
Çoban Ahmet'in olayına ilişkin konuşan Arif Güran: Orada toplantı için bulunmuyorduk. Yemeğe gittik, Ahmet'in konusu açıldı, çağırdık. Kızımı 18.30, 19.00 arası kızımı köyün içine koydular. Çobanı çağırdık ama her şeyi inkar etti. Enes neden yoktu? Özellikle aile toplanmadı. Aileden olan başkaları da orada değildi. Camide namaz kılıp çıktıktan sonra yemeğe gel dediler biz de yemeğe gittik. Özellikle planlanmış bir şey değildi. Benim kızım, benim ruhum gitmiş. En ufak bir insan, birisi bir şey söylediği zaman 'bir şey biliyorsa söylesin' diyordum. 300 insan var hu köyde benim kızım nasıl kayboluyor, nasıl kimse görmüyor? Mümkün değil, görmeleri lazım.
Arif Güran: Havalimanındaki kamera bozukmuş. Bütün bunlar benim kızıma mı denk geldi? İlk günden beri kamera, kamera, kamera diye söylemişiz. Böyle bir dosyada nasıl böyle şeyler oluyor?
"Narin'i sen mi öldürdün?"
Babanın ardından Nevzat Bahtiyar kürsüye çağrıldı.
Mahkeme Başkanı: "Araştırılmasını istediğin bir şey var mı?"
Nevzat Bahtiyar: "Hayır, yok."
Mahkeme Başkanı: "Narin’i sen öldürdün mü?"
Nevzat Bahtiyar: "Hayır."
Nevzat Bahtiyar: Geçen celse söylediklerim dışında bir şey söylemeyeceğim.
Avukatların soruları üzerine tekrar konuşan Nevzat Bahtiyar:
"Ahırın arka tarafında bir baca açmıştık, oradan içeriye koydum Narin'i. 28.08.2024 günü ne yaptığımı hatırlamıyorum, 4-5 ay geçti üzerinden. Cezaevine girdikten sonra oğluma bu olayları anlatıp anlatmadığımı bilmiyorum, belki anlatmışımdır."
Mahkeme Başkanı: Oğlun nereden biliyor o zaman?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum sayın başkanım.
Arif Güran’ın avukatı: "Oğlun Ferhat Bahtiyar neredeydi?"
Nevzat Bahtiyar: "İşe gitmişti."
Nevzat Bahtiyar: "Salim Güran beni tehdit etti. Oğlumu okuldan alıp bir şey yapmakla."
Avukat: Hangi futbol okuluna gittiğini biliyor mu?"
Mahkeme Başkanı: "Bu daha önce soruldu."
Sanık avukatları: "Sorulmadı."
Arif Güran’ın avukatı: "28 Ağustos günü, kendisine hiçbir arama gelmiyor. O gün ne yaptı?"
Nevzat Bahtiyar: "Aradan 4-5 ay geçmiş, nereden bileyim?"
Arif Güran’ın avukatı: "Narin’in bulunduğu gün Tavşantepe’ye gittin mi? Süveyla ve Murat Tutulmaz ile yemek yenildi mi?"
Nevzat Bahtiyar: "Hayır, ben işteyim.Yedik, evet, ama tam hatırlamıyorum. Olabilir, ara sıra bizim eve gelip yemek yiyordu."
Av. Nahit Eren, soru sordu ve Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz itiraz etti. Mahkeme Başkanı: Maşallah çok heveslisiniz de bırakın soru sorulsun
Soru tekrar soruldu.
Nahit Eren: Salim Güran’ın yasak ilişkisi var mıydı, bunu televizyonlardan görüp mü sordunuz?
Nevzat Bahtiyar: Yok.
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı tekrar soruya itiraz etti.
Mahkeme Başkanı: Bu doğru değil, itiraz etmeyin artık. Ortamı germek dışında bir şey olmuyor.
Nahit Eren: "Narin’in çantasını evde açtın mı? Dere kenarında açtın mı?"
Nevzat Bahtiyar: "Hayır. Narin'in bedenini arabaya koydum. Salim geldi battaniyeyi benden aldı, aşağıya doğru gitti kendi arabasıyla. Araç caddenin üstündeydi."
Yüksel Güran'ın avukatı Av. Yılmaz Demiroğlu. "Salim ile buluşmanız ne şekilde gerçekleşti anlatın."
"Patlıcan çok seviyorsanız size alayım"
Haritandan göstererek anlatan Nevzat Bahtiyar: "Cami yolundan geldi. Arabanın arka tarafında, caddenin üzerinde buluştuk. Kapının arka tarafında yol var, orada durdu."
Enes Güran’ın avukatı suların kesik olduğu ifadesine değinerek bahçesinde suladıklarını sordu: "Neden annesinden su aldıysa telefonla Salim’i arıyor, patlıcan suluyor?"
Nevzat Bahtiyar: "Tamamen yalan, patlıcan diye bir şey yok. Patlıcan çok seviyorsanız size alayım."
Avukat: "Bunu neden sorduğumu ileride anlayacaksınız. Peki daha sonra yer değişikliği yapmayı düşündünüz mü?"
Nevzat Bahtiyar: "Bir ara cesedi dereden alıp yolun kenarına koymayı düşündüm, belki biri görür diye."
Mahkeme Başkanı: "Neden polise gitmediniz?"
Enes Güran’ın avukatı Mustafa Demir: "Burada ilk anlattığında ve savcılık beyanında Yüksel Hanım’ı gördüğünü söyledin. Oradan Yüksel Hanım’ın görünme şansı yok. Ne diyeceksin?"
Nevzat Bahtiyar: "Ben gördüm."
Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek, Nevzat Bahtiyar’a soruyor: "Az önce ip aradım dedin. O esnada çuval neredeydi?"
Nevzat Bahtiyar: "Açıkta bekliyordu."
Avukat: "Okadar süre içinde birilerinin seni görmesinden endişe etmedin mi?"
Sinirlenen Nevzat Bahtiyar: "Yoktu kimse."
Avukat: Kız, kız! Hasret kaldık senin konuşmana.
“Ailem korumaya alınınca doğruları anlattım”
Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ, Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz’ın fotoğraf çektiğini söyledi. Polis, Avukat Eryılmaz’ın telefonunu inceledi ve fotoğrafın duruşma başlamadan önce çekildiğini belirtti. Yaşananların ardından duruşma devam ediyor.
Nevzat Bahtiyar: Narin'i patikayı çıkarken görmedim. İlk beyanda söylemediğin hususları ikinci beyanımda anlattım çünkü ailem o zaman koruma altında olmadığı için yalan söylemek zorunda kalmıştım. Ailem korumaya alınınca doğruları anlattım. Cezaevinde polis ya da askerler benimle görüşmedi.
Nevzat Bahtiyar’ın ifadesi bitti. Amca Salim Güran getirildi.
Salim Güran: "Şakir Başçavuş, komutanım diyorum. Özellikle Dara 2 kamerası için ısrar ediyorum. Ama orada Necmeddin Kaya (akrabası) var, o Nevzat Bahtiyar’ın akrabası."
Mahkeme Başkanı: "Korucu, askeriye kamerasını silebilir mi?"
Salim Güran: Hayır, ama “Necmeddin’i de tanımıyorum” demişti.
Salim Güran: "Kolluk kuvvetlerinin tutanaklarını kabul etmiyorum. O kameraları istiyorum."
Anne Yüksel Güran getirildi.
Mahkeme Başkanı: Araştırılmasını istediğiniz bir şey var mı?
Göğsüne vuran Yüksel Güran: “Narin’in katilini istiyorum” dedi ve yerine geçti.
Yerine geçerken Nevzat Bahtiyar’a döndü. “Sen adam değilsin” dedi.
“Benim bu avukata verecek cevabım yok”
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Adnan Ataş: "2 saattir Nevzat Bahtiyar’ı sorguluyoruz, adil yargılama olması için diğer sanıklara da soru soralım."
Mahkeme Başkanı: "Kime soralım?"
Avukat: "Salim Güran’a."
Salim Güran tekrar duruşma salonuna getirildi.
Avukat: "WhatsApp kayıtlarını sildiniz mi?"
Salim Güran: "Ben bu sorunun cevabını verdim."
Avukat: "Arif Güran’a neden aynı cevabı vermediniz? Dosya içerisinde bir tutanak var. Jandarma mülakat yapıyor. Watsapp ile ilgili Arif Güran’a soruyorlar, 'Silmişim' demişsiniz sadece.
Mahkeme Başkanı: "Bu üçüncü kişinin ifadesi, bunu geçelim."
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz, Salim Güran’a soru sormak istedi. Salim Güran: "Bu avukat beyin eşi, bu katilin eşi ile fotoğraf çekti, paylaştı. Benim bu avukata verecek cevabım yok."
"Bizi hıza kurban ediyorsunuz"
Salim Güran yerine götürüldü. Enes Güran getirildi.
Nahit Eren, Enes Güran'a soruyor: Malatya'dan döndükten sonra, Narin'in arandığı gece dahil olmak üzere Narin'in herhangi bir giysisine dokundun mu?
Enes Güran: Dokunmadım.
Av. Adnan Ataş: En son kendi doğum gününü ne zaman, nerede kutladın?
Enes Güran: Hatırlamıyorum.
Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek: "Bizi karara zorlasanız da, bizi hıza kurban ediyorsunuz. Canlı keşif çok önemli. Ya da bizim bilmediğimiz şeyleri biliyorsunuz diye umut ediyorum."
Mahkeme Başkanı: "Sizin bilmediğiniz, bizim bildiğimiz hiçbir şey yok. Şeffaflık konusunda netiz."
5 saattir devam eden duruşmaya ara verildi, saat 15.30’da duruşma devam edecek.
1 buçuk saatlik molanın ardından mahkeme tekrar başladı. Savcı 14 sayfalık mütalaasının ardından savunmalara geçilmesi bekleniyor.
Narin Güran cinayetinde esas hakkında mütalaasını tekrar eden savcı; amca Salim, anne Yüksel, ağabey Enes Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında “iştiraken öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talep etti.
Arif Güran müşteki olarak söz aldı.
Jandarma arama ekibinin kendisine ‘Narin görmemesi gereken bir şey gördü. Bu yüzden onu öldürdüler ve bütün köy de biliyor dedi’ söylediğini dile getirdi.
Arif Güran ağlayarak, Nevzat Bahtiyar’ın camide yanına geldiğini eli titremeden namaz kıldığını söyledi. Her akşam ben uyuyamıyorum. Keşke iki kurşun sıkılsaydı da ölseydim. Gözünün feri bile titremiyordu. Nevzat kendi evladı tehdit edildiği için yaptıysa Narin’in ailesi yok muydu? Hiç mi canı yanmadı. Bazıları buna ‘itirafçı’ dedi. Ne itirafçısı adam kaçarken yakalandı. Ben bugün Narin için canımı seve seve verirdim. O namaz seni çarpsın Nevzat. Senin imanından dininden davacıyım.
Bunun üstüne Narin’in annesini de namussuzlukla suçluyor. Nevzat’ın avukatı aynaya baksın televizyonlarda benim namusuma laf ediyor. Bu anne 8 yıl boyunca engelli kızım Tülin’e baktı sabaha kadar. Bugün bu anayı evladıyla suçluyorlar. Bizim hayatımız dakikalarla ölçülüyor. Ben burada bir defa ölüyorsam o ana orada bin defa ölüyor. Bir katilin lafıyla siz evimin içine giriyorsunuz. Ben adalet istiyorum. Bazı insanlar koltuklarından olmasın diye bir aileyi yok ediyorsunuz. Televizyonlarda bize iftira atanlar nerede? Namussuzlar, şerefsizler. Bunların hepsi takipçi için yapıyor bunları.
Karakolda komutanlar bana zorla dedi ki ‘Enes’e diyeceksin ki annen Enes Narin’i öldürdü’ deyin.
Sanık yakınları salondan çıkarıldı
O sırada Enes Güran ayağa kalkarak salondan çıkmaya çalıştı. Sanık ailesi yakınları küfürler etmeye başladı. Mahkeme başkanı bütün sanık ailesinin salondan çıkmasını istedi. Sanıklar çıkarılırken 'sanık ailesi gazeteciler, yalancılar da bu salonu terk etsin yoksa çıkmayız' dediler.
Duruşmaya ara verildi. Duruşma salonuna takviye kolluk kuvveti geldi. Sanık yakınları salonu terk etmemek için direniyor.
Çıkan sorunların ardından mahkeme tekrar devam ediyor. Mahkeme Başkanı bugünden sonra sanık yakınlarının içeriye alınmayacağını belirtti.
Sanık avukatları sanık yakınlarının salondan çıkarılmasına itiraz etti. Bu itirazın kabul edilmemesi durumunda duruşmanın tamamının kapalı geçmesini talep etti.
Mahkeme Başkanı itirazı reddetti.
“Bu 4 sanık bu olayın faili mi?”
Avukat: Burada normal bir yargılama yok. Arif diyor ki, ‘ben kimin yaptığını bilmiyorum’. Ve müvekkilimin bildiği iddia ediliyor. Üstüne ona deniliyor ki ‘bunu sadece Nevzat yapsaydı onu öldürürdün’ dışarı çıkıyoruz ‘Arif yine bayıldı’ diyor insanlar. Ben anlamıyorum bu insanlar ‘bir babadan nasıl daha çok üzüldüklerini’ iddia ediliyor. El âlem ne der diye hukuk olmaz. Biz bu cübbeleri boşuna giymedik. Narin’in cesedi paylaşıldı. Hiç mi düşünmediler bu aile neler yaşayacak. Yine söylüyorum Arif Güran bu kızın babası ve katledilen kızın babasının adalet arayışını görmezden gelmeyin.
Avukat: Arif Güran’ın bir oğlu daha var 7 yaşında. O nasıl yaşamını idame ettirecek? Nasıl okula gidecek. Siz unutacaksınız ama biz unutmayacağız. Biz burada hukukun gereklerini yapmazsak Narin cinayetini aydınlatamayacağız. Herkesi susturmak için 4 kişiye ceza verdik diyemeyiz. Bizim 4 sanığında neden bu cinayeti işlediğini aydınlatmak zorundayız.
“El âlem ne der diye hukuk olmaz”
Avukat: Burada normal bir yargılama yok. Arif diyor ki, ‘ben kimin yaptığını bilmiyorum’. Ve müvekkilimin bildiği iddia ediliyor. Üstüne ona deniliyor ki ‘bunu sadece Nevzat yapsaydı onu öldürürdün’ dışarı çıkıyoruz ‘Arif yine bayıldı’ diyor insanlar. Ben anlamıyorum bu insanlar ‘bir babadan nasıl daha çok üzüldüklerini’ iddia ediliyor. El âlem ne der diye hukuk olmaz. Biz bu cübbeleri boşuna giymedik. Narin’in cesedi paylaşıldı. Hiç mi düşünmediler bu aile neler yaşayacak. Yine söylüyorum Arif Güran, Narin Güran'ın babası. Ve katledilen bir kız babasının adalet arayışını görmezden gelmeyin.
Arif Güran’ın bir oğlu daha var 7 yaşında. O nasıl yaşamını idame ettirecek? Nasıl okula gidecek. Siz unutacaksınız ama biz unutmayacağız. Biz burada hukukun gereklerini yapmazsak Narin cinayetini aydınlatamayacağız. Herkesi susturmak için 4 kişiye ceza verdik diyemeyiz. Bizim 4 sanığında neden bu cinayeti işlediğini aydınlatmak zorundayız.
"Mütalaadaki tespitlere iştirak ediyoruz"
Diyarbakır Barosu Başkanı Abdulkadir Güleç söz aldı ve Türkiye'niin birçok ilinden gelen avukatlara ve basın mensuplarına teşekkür etti.
Güleç, mütaalayla ilgili tespitlere değinerek, 'şüphelilerin ortak noktada buluştuğu' konusundaki tespitin yerinde olduğunu düşünüyoruz.
Ve tüm verilerle bir tespit daha var, olay günü Enes, Yüksel, Salim Güran ve Nevzat'ın aynı ev ve çevresinde bulunduğu tespit var.
Bu yüzden Enes ve Yüksel Güran için 'iştirak halinde kasten öldürme' suçundan cezalandırılmaları talep edilmiş biz de buna iştirak ediyoruz.
“Kaybettirilen her çocuk için adalet"
Diyarbakır Barosu avukatı Metin Arkaş: Çocukların yaşam hakkının ihlal edildiği ve istismarın olduğu davalar kamuoyunun tamamını ilgilendirir. Çocukların mağdur olduğu dosyalarda hak savunucuların dosyaya dahil olması ve sizin bu talebi kabul etmeniz umarız emsal olur. Kendi sosyal çevresi ve kendi ailesi içerisinde kaybettirildiği için tüm ülke buraya dikkat kesildi. Fakat Narin yaşam hakkı elinden alınan sadece bir çocuk. Bugün 2 yaşındaki ‘sıla bebeğin’ duruşması da görüldü. Sonuç olarak çocukların yaşam hakkını korumak bireylerin ve devletlerin görevidir. Ancak Narin gibi kaybettirilen her çocuk için aynı sürecin yürütülmesi gerekmektedir.
Salim Güran’ın aracında DNA örneği tespit edilmiş. HTS ve Baz verileri dosyaya eklenmiş. İfadedeki çelişkiler göz önünde olsa da birçok delil kaybettirilmiştir. Aile bireylerinin verdiği çelişkili saatler temel alınarak soruşturma bu şekilde yürütülmüştür. Narin’in cansız bedenine 19 gün sonra ulaşılmış fakat herhangi bir sürüntü örneğinden net bir sonuç çıkmamıştır. Narin’in avucundaki saç tellerinin ise DNA örneği bozulmuştur. Silinen birçok konuşma ve görüntü tam anlamıyla geri döndürülememiştir. Bahsedilen delillerin zamanında toplansaydı ihtimal dâhilindeki tüm sanıklar tespit edilecek maddi gerçeğe ulaşacaktık.
Bu toplumsal dosya herkes tarafından takip ediliyor ve adalet için buradayız. Ama bu dosyadan derste almalı ve kaybettirilen çocuklarla ilgili verilere ulaşılmalı araştırmaları yapılmalı. Ve faillere caydırıcı cezalar vererek çocukları korumalıyız.
“Biz adalet tecelli etsin diye buradayız”
Diyarbakır Barosu av. Asya Cemre Işık: Biz baro olarak soruşturma aşamasında da sürecin içerisindeydik. Biz Narin kaybolana kadar Narin’den, Güran ailesinden ya da o köyden bile haberdar değildik. Bizler bu dosyada birilerine karşı hırs güderek ya da birilerini cezalandırmak için dosyaya dahil olmadık. Biz adalet tecelli etsin diye buradayız. Biz sokak ortasında öldürülen Mübarek Turan’ı da tanımıyorduk ama haberi alır almaz dosyaya dahil olduk. Tabi, sanık koltuğunda ağabeyin ya da annenin olması üzücü ama biz hukukçular için bunlar şaşırılacak şeyler değil. Özellikle kadın ve çocuk cinayetlerinde failin ya da faillerin aileden olması sürekli önümüzde.
Av. Cemre Işık bunların ardından sanıkların hepsinin ‘kasten öldürme’ fiilini sağlamasa bile ‘cinayete iştirak ederek fikir ve eylem birliğinden dolayı sanıkların iştirak iradesi ile kasten öldürmeden’ yargılanması gerektiğini belitti.
Bunlara ilişkin Yargıtay kararlarını okuyan Işık, Somut olaydan değerlendirirsek. Sanıkların olay saatinde olay yerinde olduğu sabit. Olay saatinde ahırda bir hareketlilik olduğu tespit edildi. Tanıklar sık sık beyan değiştirdi ve ‘bilmedim, duymadım, görmedim’ şeklindeki cevapları yönlendirildiklerini düşündürüp. Tüm bunlar ‘fikir ve eylem birliği’ içerisinde olduklarını açıkça ortaya koyuyor. Bizde mütalaaya iştirak ediyor sanıkların bu suçlar kapsamında cezalandırılmasını talep ediyoruz.
Diyarbakır Barosu avukatları, sanık ve tanık beyanlarını değerlendirecek ve çelişkileri ortaya koyacak.
"Ortak akıl"
Av. Aydın Özdemir: ortak bir aklın ya da üst bir aklın dosyaya müdahale ettiği yönlendirdiği ortadadır. Örneğin, telefon kayıtlarının silinmesi, toplantıların yapılması.
Enes Güran 8 ifade vermiş ve her birinde saatlerle ilgili farklı bir şey söylemiş. Bize göre ifadelerdeki beyanlar yanlışlıkla yapılan bir hata değil. Çünkü Enes’in ilk beyanı Narin’in öldürüldüğü saate çok yakındır.
Enes 12 Eylül’de savcılıkta şöyle diyor, ‘ben ilk gözaltından sonra köye gidince bende Narin’in o saatte oraya gitmesinin mümkün olmadığını düşündüm’ diyor.
Enes’in gözündeki morluk ve vücudundaki izler. Bakın ilk olarak morluk için kendi kendime zarar verdim diyor. Hemen sonrasında mısırda da olmuş olabilir diyor. Enes 3 gün önce olan o morluğu açıklayamıyor farklı açıklamalar yapıyor. Ayrıca mısır koçanlarından bu izin olması mümkün değildir.
Enes’i özellikle olay merkezinden uzaklaştırmaya çalışan bir akıl var. Ve tüm ifadelerde Enes’in olay gününde ne yaptığına dair net bir fikirde yok.
Enes’in arkadaşlarının beyanlarında da açıkça çelişkiler var. Bir arama kaydından bahsediyorlar ama kayıt yok.
Cezaevinde yapılan görüşmeler var, Enes’in beyanları var ve ‘Narin benim diş fırçamı kullanmıştı bir şey çıkar mı?’, ‘Bir kez öpmüştüm bir şey çıkar mı?’ söylemeleri normal ve kendiliğinden değildir.
Aile meclisi toplantısı ilk günden beri tartışılıyor. Biz defalarca sorduk ısrarla yok dediler ve görüntüler ortaya çıktı. O toplantıda en çok kullanılan kelimelerden isimlerden biri, ‘Enes’ ismiydi. Özellikle meclisin Enes’le ilgili olduğunu düşünüyoruz.
Nevzat neden müşterek fail olabilir?
Av. Aydın Özdemir, Nevzat Bahtiyar'la ilgili çelişkileri ortaya koyarak sorular sorup şöyle cevaplamıştır:
1- Tehdit nedeniyle cesedi gömdüğünü söylüyor ama bizce eyleme karışmamış olsaydı tehditle bunu yapmış olmazdı.
2- Nevzat bu olayda mağdur mu? Nevzat, Narin’i gömmüş ve bundan asla etkilenmemiş ve soğukkanlılıkla eve dönüp abdest alıp namaz kılıyor. Nevzat doğrudan bu eylemin içindedir.
3- Nevzat pişmanlık duymuş mudur ya da itirafçı mıdır? Hayır, Narin’in cesedi bulunmuş ve onun aracının orada olduğu ortaya çıkmıştır kolluk kapısına gitmiştir.
4- Nevzat bütün gerçekleri anlatmış mıydı? Hayır, bizce halen Nevzat maddi gerçeği anlatmamıştır. Hatta sürekli beyan değiştirmiştir.
Nevzat’ın kardeşi Vecdin Bahtiyar’ında defalarca Salim’i araması da ortadadır. O gün Narin’in cesedi bulunmasaydı bugün bu yargılama yapılamazdı.
“R.A. VE Mehmet Selim Atasoy gözcülük yaptı”
Diyarbakır Barosu'ndan Avukat Erdem Kaya konuşuyor.
"Salim Güran, tam 7 kez beyanda bulunuyor. İfadelerini değiştirdiğini görüyoruz. Sanığın, Mehmet Selim Atasoy ve R.A. ile yaptığı görüşmelerde, 'Senin bir şeyin düşmüş' konuşmasından bahsediliyor. Eğer iddia edildiği gibi mısır tarlasındaki fıskiyeden bahsedilseydi, böyle gizli konuşulmazdı. Ramazan daha sonra Salim’i arıyor ve 'Bir araç girmiş buraya yol üstünde' diyor. Daha sonra 'Gitti mi?' diye soruyor, Salim 'Evet, gitti' diyor. Biz bu konuşmalardan, Mehmet Selim Atasoy ve R.A.’ın belki de gözcülük yaptığını düşünüyoruz. Yine, R.A.’nın tutuklandıktan sonra Salim’e küfür ettiğini biliyoruz.
Ayrıca, 'Üzerinde temiz kıyafetleri vardı, her iki ayağı suyun içine girmiş gibi ıslaktı' diyor. Bunu neden söylediğini duymak isterdik ama R.A. böyle bir şey söylemediğini ifade ederek konuyu kapatmıştır.
Avukat Kaya: Salim Güran cinayetin işlendiği saatlerde olay yerinde olmadığını ispatlamaya çalışıyor ancak olay yerinde olduğu açıktır, maddi delillerle de bu durum ortaya konulmuştur. Sanığın aşamalara ve delillere göre ifade değiştirdiği, yeni kurgulara göre beyan verdiği aşikardır.
Narin Güran’ın kaybolduğu saat ilk olarak 15, sonra 17 ve 17.30 olarak ilerletildi. Sanık Salim'in cinayet saatini bildiği, öldürme eylemi sırasında cinayet mahalinde olduğu açıktır.
Salim Güran’ın Eğertutmaz Deresi’ne gitmesi cinayetin en önemli delillerden biri. Salim’in oraya gittiğine dair dar alan baz çalışmasıyla mevcuttur.
Salim oraya üzerine taş koymak ya da cesedin yerini değiştirmek için gittiğini düşünüyoruz. Ve sanık Nevzat Bahtiyar’ın kardeşi Vecdi Bahtiyar’ın sıralı bir biçimde önce Salim’i sonra Nevzat’ı araması aradaki iletişimi kurduğu aşikardır.
“Yüksel Güran’ında iştirakle cinayetin içinde olduğu aşikardır”
Av. Erdal Kaya, sanık Yüksel Güran’la ilgili çelişkileri ortaya koydu.
Yüksel Güran, 7 kez ifade vermiş ve hayatın normal seyrine dair yanıltıcı beyanlarda bulunmuş.
Sanık cinayet saatinde ev ve çevresinde bulunduğunu kabul etmektedir. Sanığın oğlu Enes’i korumaya çalışması ortadır. Sanık, ‘mor eşarba’ ilişkin yanıltıcı beyanlarda bulunmuştur.
Sanık Güran ailesiyle aşamalı bir şekilde Nevzat’la ilgili beyanda bulunmuştur.
Nevzat’ın ‘Yüksel yukarıda ağlıyordu’ beyanı ile Yüksel Güran’ında iştirakle cinayetin içinde olduğu aşikardır.
“Kimse Diyarbakır Barosu’na bir etiket yapıştıramaz”
Avukat Nahit Eren savunma yapıyor:
Bizim bu dosyada en çok tartışılması gereken şey şu. Ben avukatlık hayatım boyunca delillerin sosyal medyada ya da televizyon kanallarında tartışıldığını görmedim. Bizde, ben de gerekli açıklamaları yaptım. O yüzden biz avukatlar ‘sosyal medyaya göre mi karar veriyoruz’ yargı bu değil hukukta adalette bu değil. Eğer birazdan ortaya koyacağımız hususlara, delillere rağmen Güran ailesi işin içinde değiliz diyorsa artık kararı siz verin.
Baro üzerinden bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Diyarbakır Barosu’nun hafızası, geçmişi ve bu tür dosyalarda deneyimi var. Kendi meslektaşlarımıza söylüyorum lütfen, aile ve köyle hiçbir iletişim kurmayın. Çünkü bu tür cinayetlerde ailelerin çocukların bu tür cinayet dosyalarında cinayete dahil olduğunu biliyoruz. Bu dosya üzerinden kimse Diyarbakır Barosu’na bir etiket yapıştıramaz.
Aile bana geldi. Biri dosya şüphelisi diğerleri aile bireyleriydi. Bana bu dosyaya avukat bulamadıklarını söylediler. Ve benim avukatlara bu dosyayı almayın dediğimi iddia ettiler. Ama asıl mevzu, dava dosyasının hassasiyeti ve ağırlığı dolayısıyla avukatlar onlardan milyonlar istiyormuş. Asıl görüştüğümüz husus buydu.
Aile işkenceye yönelik başvuruda bulunmadı
Bizim asla aileyi şeytanlaştırma girişimimiz amacı olamaz. Ben de ‘kamuoyunda böyle bir algı oluştuğuna ve bunu bizim oluşturtmadığımızı söyledim’ ve fail kimse onu teslim edin dedim.
Bana işkence gördüklerini söylediler. Ve ben de hiçbir şekilde işkenceye karşı olduğumuzu net bir şekilde söyledim. Ve işkenceye uğrayan kişinin gelmesi şikayette bulunacağımızı söyledim. Ama işkencenin mağduru gelmedi. Vazgeçti. Ben yine de başvuruda bulunsaydım ve mağdur ‘ben işkenceye uğramadım’ deseydi ne yapacaktık?
Ben bu aileyi geri gönderdiysem, işkence iddiasına sessiz kaldıysam aile nasıl gelip dosyayı bize teslim etti?
Bu ailede hiç kimse benimle tek görüştüğünü iddia edemez her seferinde meslektaşlar yanımdaydı.
Aile bana 23 Eylül tarihinde tekrar geldi ve cezaevinde işkence olduğunu söylediler. Ve o zaman ailenin avukatlarıyla anlaşma yapılmıştı. Ve ben dedim ki avukatlarınız başvursun biz de insan hakları komisyonumuzla takip edelim ama kimse bize dönmedi.
Ve bunlara rağmen beni 21 Ekim’de dosyadan azlettiler. Ve neden azlettiler? Armağan Çağlayan’ın programına katıldığım gerekçesini gösterdiler.
Ardından Nahit Eren dosyaya ilişkin savunmaya geçti
Birçok veri ve raporla sunum yapmaya başlayan Eren, Salim Güran’ın para transferine ilişkin konuyu aydınlatmak için Güran’ın ‘havale’ yapmadığını belirtti.
Turkcell, Salim Güran’a belli bir mesaj yolluyor ama bu mesaj yok HTS kayıtlarında.
Salim Güran’ın telefonu cinayet saatinden sonra tüm uygulamaların kullanıldığı bir veri akışı var. Bir silme işlemi mi yapıyor bu bizde şüphe.
Nahit Eren, Salim Güran avukatının sosyal medya da yayınladığı DARA görüntülerini de göstererek çelişkileri ortaya koydu.
DARA 2 görüntüleri Nevzat’ın iddia ettiği gibi Nevzat’ın evinden gelen ve diğer yerle giden yolu görüntülemiyor.
Adımsayar uygulamasına ilişkin:
Bu adımsayar doğruysa Salim ve ailesi 3 saat dolaşma ve 3 saat kıyafet alma. Ve 3 saatte 1100 adım atmış.
Bütün tanıkları olay örgüsü içerisinde dinledik. Salim tarlada, ama 19.00 ve 20.00 arasında 2000 adım atmış.
Narin’in kaybolduğunu öğrendikten sonra aramaya çıktığını faaliyetlere katıldığını söylüyor. Ve bütün bu adım sayılarından daha az.
Ruhi Kaya’nın kamera kayıtları silinmiş. Bu görüntüler sonradan getirilen görüntüler. Mehmet Selim Atasoy kaçta geliyor biliyor musunuz? 16.23. Motosikletini görüyor musunuz? Salim’in girdiği yerden tarlaya giriyor. Tam Mehmet Selim Atasoy 16.23’te geçerken, meşhur elektrikçilerin görüntüsü var. Onların mavi arabası. Bunu niye anlatıyorum? Bugün R.A.’ya bir soru sordum: 'Siz orada gün içerisinde Salim ve babanız dışında kimseyi gördünüz mü?' diye. 'Hayır' dedi. Sonra tekrar sorduk, 'Hatırlamıyorum' dedi.
Yani neyi ifade etmeye çalışıyorum? Bize bu dosyada hiç kimse gerçeği anlatmıyor.
Salim Güran kadınlarla olan, kurşun ve silahlarla ilgili olan kayıtları sildiğini söylüyor. Neden Mehmet Şerif’le olan konuşmaları sildi.
Enes Güran’ında telefonu olaylardan sonra kapanıyor sabah 4 saatlerine kadar. Ve bu yüzden annesinin telefonunu aldığını ve babasını aradığını söylüyor. Fakat bu arama kaydı yok.
Enes, saat 15.06’da Furkan Kaya’yı arıyor.
Bunları niye anlatıyorum bizim avukat olarak Enes’in telefonunun neden kapandığını gerekçelendirmemiz gerekir.
Ve Yüksel Güran’ın telefonundan Osman Güran (terlik bulan kişi) defalarca aranmış. Osman bize diyor ki ben 19.50 da öğrendim Narin'in kaybolduğunu. Ama aslında daha önce öğrenmiş ve aranmış.
19.27’de Osman Güran, Arif Güran’a bir mesaj atıyor ve o mesaj siliniyor. Ve Osman o telefonu kırıyor. Ve polis Osman’a telefonun ekran desenini soruyor ve Osman hatırlamıyor. Ben şüphe duymayayım da kim şüphelensin.
Sonra Enes’in telefonu açılıyor sabah 5’te ve inanılmaz bir trafik var. Ve aramalar Baran Güran’la yapılıyor. Ve bu birini ararken yapılan arama değil. Kısa kısa art arda 14 arama var.
Maşallah Güran’ın HTS kaydına ilişkin:
Kızı annesinin nerede olduğunu arama kayıtlarına dayandırıyor ama o saatlerde arama yok.
Bana göre cinayetin yaşandığı bölgede başkaları vardı. Ve bana göre Tavşantepe Köyü Diyarbakır’da en iyi telefon çeken yeri.
Nahit Eren, imam ve okul görevlisinin ifadelerine değinerek kamera kayıtlarında 4 dakikalık bir kaybın olduğunu belirtti.
Nahit Eren Salim Güran’ın bir başçavuş ile yaptığı konuşmada Narin Güran’ın aslında 15.11’den sonra bir daha görülmediğini dile getirdiğini söylüyor. Buna rağmen kolluk Narin Güran’ın 18.00’dan sonra kaybolduğuna dair senaryoya inanıp arama çalışmalarını böyle yönettiğini belirtti.
Arif Güran’ın da telefon kayıtları aynı gün silinmiş. Devran, Kurtuluş, Arif, Baran, Fuat hepsinin telefon kayıtları silinmiş.
Bana göre en kıymetli delil Salim Güran’ın aracında çıkan DNA’dır.
PSA delillerine ilişkin,
Narin Güran’ın çantasında olan etek, eşarp ve ön külot yüzeyinde var. Eren bu PSA örneklerinin ancak bulaşma ile geçeceğini söyleyerek eşarbın sonradan mı oraya koyup koymadıklarını sordu. Aynı zamanda PSA sürüntü örneklerini inceleyen İstanbul kriminalin ‘cinsel istismara dair bulguyu beden bütün olmadığı için tespit edilemez’ olduğunu kayda geçirmiş.
Narin Güran’ın elinde bulunan saç tellerine ilişkin,
Saç telinin DNA’sının bozulduğunu belirten Eren, yine de saç telinin Yüksel Güran ve Enes Güran aynı anne boyundan gelen birine ait olduğunu belirtiyor.
Bu aile bireyleri, Narin bulunca yas tutacaklarına kavga ediyorlar. Ben bütün bunları anlattığım zaman, Arif Güran’ın acısını hissediyorum ama uydurulmuş bir delil ile konuşmadım. O gün orada bir şey yaşanmadı mı? Bir şey yaşanmış. Nevzat’ın silik olduğunu söyleyen aile bireyleri var. Benden önce şüphe duyan bir Arif Güran var.
Nahit Eren: Dosyada sanık olan kişilerin mevcut deliller doğrultusunda cezalandırılmasını istiyoruz. Olay yerinde bulunan herkes bu cinayetten sorumludur. Nevzat öldürmüşse hükümle açıklarsınız. Nevzat öldürmemişse öldürenin suçu neyse Nevzat'ın da suçu odur.
Nahit Eren: Evden 37 halı, kilim, yolluk alındı. 37 halıdan sadece iki insana ait sürüntü örneği çıkıyor.
Köyde kadınlar tartışmaya tutuşuyor, kavga ediyor. Yüksel Güran'ın kardeşi Yasemin, Maşallah, Birsen, Hediye. Yani bütün 17.40 mevzusu. Bana göre daha çok kişi çıkacak bu davadan olaya dahil.
Nahit Eren mütalaaya iştirak ederek konuşmasını sonlandırdı.
14 saatin ardından mahkeme son buldu
Aile ve Sosyal Hizmetler vekil avukatı savunmaya geçti.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Abdullah Yılmaz: Daraltılmış bazın farazi olmadığı raporları var. Ulusal kriminal raporu daraltılmış bazı destekliyor. Dosyada deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde somut delil olarak ele alınabilir.
Tüm Türkiye’nin gözü kulağı bu mahkemede. Vereceğiniz karar tarihe geçecek ve şüphesiz sizin de işiniz zor. Benim şu an en son isteyeceğim şey yerinizde oturmak. Dosyada 36-37 tanık dinlendi, hepsine ilişkin çelişkileri derledik. Sadece bu tabloyu hazırlamak 5 saatimizi aldı.
Ardından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Avukatı Özge Aydiş Toy'un savunmasına geçildi.
Avukat: Daraltılmış baz çalışmalarına ilişkin 'bu bir fantezi' diyen meslektaşlarıma ben de şaşırdım. Ülkemizde de çok kullanılıyormuş, bir sürü emsal karar bulduk. Ve Tavşantepe baz veriilerinin doğruluğu iiiçin çok elverişli çünkü 20 baz alanı var.
Narin Güran cinayetinin ikinci duruşması 14 saatin ardından son buldu. Duruşma yarın saat 09.00'da Diyarbakır Adliyesi 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edecek.
İddianame
Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanık hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma tamamlanmıştı.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 23 şüpheliden aralarında amca Salim Güran anne Yüksel Güran, abi Enes Güran, Nevzat Bahtiyar'in de bulunduğu 12 tutuklanmıştı.