Yüksek Seçim Kurulu'nda (YSK) Adalet ve Kalkınma Partisi'ni (AKP) eski milletvekili Hüsrev Kutlu, Cumhuriyet Halk Partisi'ni (CHP) Mehmet Yakupoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi'ni (MHP) Fikri Dönmez temsil ediyor.
Bu üç üyenin YSK toplantılarında oy hakkı yok. Ancak Hatip Dicle'nin milletvekilliğinin düşürülme kararında üç parti üyesinin mutabık oldukları öğrenildi. İtiraz dilekçesnii AKP verdi.
Dicle, mazbatasını avukatları aracılığıyla 12 Haziran'da Diyarbakır İl Seçim Kurulu'ndan almasının ardından AKP yönetimi YSK'ya resmi başvuru yapmayı kararlaştırdı.
AKP'nin seçim işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Haluk İpek'in imzasını taşıyan dilekçe 18 Haziran Cumartesi sabah saatlerinde YSK'ya verildi. Anayasa, Siyasi Partiler Kanunu ve ilgili yasa maddelerinin hatırlatıldığı dilekçede Dicle'nin milletvekili yeterliliğine sahip olmadığı savunuldu.
TBMM Başkanı: "Çözüm Meclis'te aranmalı"
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Dicle'nin mazbatasının iptal edilmesinin tartışmalara neden olduğunu söyledi.
"Ancak tartışmaların ve tepki göstermenin bir faydası olduğu kanaatinde değilim. YSK, beğensek de beğenmesek de eleştirsek de eleştirmesek de hatalı görsek de görmesek de bir karar vermiş, bu karar kesindir. Siyaset mutlaka TBMM zemininde yapılmalı ve sorunlar mutlaka TBMM zemininde çözülmelidir. Çözümü başka yerlerde aramak konuyu çözümsüzlüğe itmek demektir."
AKP: "Karar yasalara uygun"
Haluk İpek "Dosya YSK'da devam ederken Dicle'ye mazbata verilmesi hukuka aykırıydı. Biz bu aykırılığı YSK'ya bildirdik,'' dedi.
''Birisi seçilme yeterliliğini kaybetmiş ama mazbatayı alıyor. Aday (Oya Eronat) bizim adayımız. Yanlışlığı YSK'ya bildirmemiz gerekiyordu. YSK kararı da Anayasa ve yasalara uygundur."
AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ise YSK'nın kararını savundu ve milletvekilliği düşen Dicle'yi 'bile bile lades yapmakla' suçladı.
CHP: "Erdoğan formülünü önerdi"
CHP Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Bihlun Tamaylıgil, Başbakan Erdoğan'ın 2002'de seçilmesi formülünün Dicle için de uygulanmasını istedi.
Tamaylıgil, CHP Merkez Yürütme Kurulu toplantısı sonrası düzenlediği basın toplantısında "Türkiye hızla hukuk devleti olmaktan çıkmaktadır. Bir milletvekilinin mazbata aldıktan sonra düşürülmesini hukuken ve siyaseten doğru bulmuyoruz,'' dedi.
''Yüzde 10 barajını düşürmeyen, Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasasını demokratik hale getirmeyen AKP iktidarı bu sonuçları hazırlamıştır."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum da "Erdoğan formülü"nü önerdi: "2002'de ne yapıldı? Dicle'nin kesin hükmü var. Sayın Başbakan'ın da kesin hüküm vardı. Anayasa değiştirildi, yasa değiştirildi, milletin seçtiği bir kişiye karşı yasalar uygulanamaz, dendi. Dicle için aynı şey işletilebilir."
MHP: "Siyasi bir karar"
MHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal, ''Dicle kararı''nın sıkıntılı birtakım hareketlerin başlaması için neden olarak kabul edilmemesi gerektiğini söyledi.
MHP Iğdır Milletvekili Sinan Oğan ise ''Dicle Kararı'' için 'hukuki değil, siyasi'' dedi. (HK)