12 Haziran seçimleri öncesi adaylığı onaylanan, seçimlerde Diyarbakır'dan yaklaşık 80 bin oyla milletvekili seçilen, fakat seçimlerin ardından Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) vekilliğini veto ettiği Hatip Dicle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu.
Fırat Haber Ajansı'nın (ANF) haberine göre, Dicle'nin avukatı Levent Kanat, başvuru dilekçesinde müvekkilinin Terörle Mücadele Yasası'nın 7/2. maddesine göre ceza aldığı süreci de anlattı. Hatip Dicle 2007 yılında ANKA Ajansı'na yaptığı açıklamalar nedeniyle hakkında açılan davada bir yıl sekiz ay hapis cezası almıştı.
Avukat Levent Kanat'ın verdiği bilgiye göre, AİHM'e başvuru dilekçesinde, Hatip Dicle'nin siyasetçi kimliğine vurgu yapıldı ve zaman zaman Kürt sorunu üzerine değerlendirmeler yaptığı belirtildi. PKK'nin 2006'da ilan ettiği tek taraflı ateşkes dönemindeki çatışmasızlık ortamının bitmesinin ardından kamuoyunun ve basının konuya ilgisinin yeniden canlandığının anlatıldığı dilekçede, 23 Ekim 2007'de Dicle'nin ANKA Haber Ajansı muhabirinin kendisini arayarak değerlendirmelerini istediği aktarıldı.
Dicle'nin düşüncelerini açıklaması sonrası ajans kaynaklı haberler yapıldığı vurgulandı. Hatip Dicle'nin, açıklamasında yer alan "...bu ateşkes fiilen geçersiz hale geldi ordunun operasyonları durmadığı takdirde onlarda meşru müdafaa haklarını kullanırlar, çatışmalar bu şekilde bugüne kadar geldi..." ifadesi üzerine Ankara 11.Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı ve 1 yıl 8 ay hapis cezası aldığı belirtildi.
Dilekçede, yargılama yapılırken "vekil olarak tarafımızdan ve müvekkil tarafından yapılmadan savunmalar ve hukuki değerlendirmeler dikkate alınmadan bu karar verilmiştir" dendi.
Kararın temyiz edildiği, temyiz incelemesinin duruşmasız olarak yapıldığı belirtilerek "tarafımızdan sunulan temyiz gerekçeleri dikkate alınmadan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararın onanmasına karar verilmiştir" ifadelerine yer verildi.
AİHM'e sunulan dilekçede, Hatip Dicle'nin milletvekili seçimleri için bağımsız aday olarak başvurduğu ve buna YSK tarafından onay verildiği, ancak milletvekili seçildikten sonra yine YSK kararıyla milletvekilliğinin iptal edildiğine dikkat çekildi.
Avukat Levent Kanat'ın AİHM'e yaptığı başvuru dilekçesinde yer alan ifadeler şöyle:
"Sözleşme hükümlerine aykırı olarak verilen karar gereğince bağımsız milletvekili seçim tutanağının iptalinin sorumluluğunun Yüksek Sözleşen tarafta olduğunu düşünmekte ve sözleşmenin 9. maddesi, 10. maddesi, 13. maddesi, 14. maddesi ve sözleşmeye dair 1 no'lu protokolün 3. maddesindeki düzenlemeler ile güvence altına alınan haklarına yönelik bu ihlalin tespitini istemektedir.
''Başvurucu yukarıda belirtilen ihlallerin, sözleşme hükümleri karşısındaki durumunun tespitini, Türk Ulusal Hukuk mevzuatının sözleşme hükümlerine uygun hale getirilmesini, haksız ve hukuka aykırı yargılama nedeni ile uğradığı maddi ve manevi zararlar ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin tazminini talep etmektedir." (YY)